Harry,huzurla fırçayı tuvaliyle buluşturdu.Yumuşak fırçanın boyayla birleşip yarattığı eserler onda her zaman hayranlık uyandırırdı.Her gün çizdiği resimlerin karşısına geçer,hiçbir şey yapmadan oturur izlerdi.
Harry için,çizdiği resimler kitaplar gibidir.Önce onları itinayla çizer daha sonra karşılarına geçip kendi yarattığı dünyayı seyrederdi.Harry aynı anda hem ünlü bir yazar hem de mütevazi bir okuyucuydu.
Sarı boyasını alıp,yüz hatlarını oluşturduğu çocuğun saçlarını boyamaya başladı.Bazen küçük şeylerden aldığı ilhamı,bazen geçmişinden izleri,bazen de anlık bir duyguyla çizerdi Harry eserlerini.
Saçları bitmiş erkek çocuğun yüzüne geçecekken dışarıdan gelen gürültü kulağına doldu.
"Tanrı aşkına Niall al şu oyuncağını şuradan!"
Harry pencereden kafasını uzattığında yan evlerine taşınmakta olan insanları gördü.Yan evlerinde,Harry kendisini bildi bileli yaşlı bir çift otururdu,üst katı kullanmazlardı bile.Kendi odasıyla diğer evin odası arasındaki mesafe azlığı onu geriyordu.Ya o odaya taşınan kişi onu rahatsız eder ve dalga geçerse?Eh,çok da umursamazdı aslında.
Bıyıklı,göbekli bir adamın sarışın bir oğlana gitar kutusunu fırlattığını gördü.
"Oyuncak değil bu seni aptal,zarar verecektin az kalsın!"
"Bana aptal deme seni küçük-"
Yanlarına kısa boylu,sarışın,orta yaşlı bir kadın geldi.Diğerlerine karşıt kısık sesle konuşup onları susturduğu için kadını duyamadı.
Uzun süredir onları izlediğini fark edip utandı ve kafasını pencereden çekti.Tuvaline geri döndü ve resmine devam etti.Resim çizerken bir şey düşünmeyi sevmezdi,her şeyi kafasından atar kendi dünyasına odaklanırdı.
Sarışın oğlanın yüzüne çiçekler çizdi.Son dokunuşlarını yaptı ve kuruması için resmi orada bırakıp yatağına uzandı.Şimdi yeni komşuları hakkında düşünebilirdi.
Medyadaki fotoğrafı görünce feels geldi yazayım dedim.Ya çok güzel değil mi narry'yi öyle hayal etsenize 😍