Çok şebek,cool,atarlı,arıza,piç...Ne dersen de de,seviyo..aşkı,sevgisi gözlerini kör ediyo.aşık oluyo bir çift göze,tüm gözlere kör oluyo.seviyo,çok seviyo...
-Gamze
2016
Tüm hakları yastığımın altında saklıdır..Teşekkürler.
"O deniz gözlerinden,alamam gözlerimi Gider eski zamana ağlarım yana yana.. Gitme kal be yanımda,şurada baş ucumda Sana kurban olurum elveda deme bana!.."
"Sen neden ağlıyorsun?" Diye sorarken Güney'in gözlerinin içine bakıyordu Songül ağlamaklı gözleriyle.. "Ben neden mi ağlıyorum,anlayamazsın Songül..anlatsam da anlayamazsın.." Songül'ün gözlerindeki yaş yavaş yavaş nefrete dönüşmeye başladı,"Ben mi anlayamam?!..babamı tanımadım,annem öldü..daha neyi anlayamam!." Güney ayağa kalkıp küçük pencerenin önünde durdu,derin nefes aldı,"Bu yüzden anlayamazsın Songül..yine de çok merak ediyorsan anlatayım." Songül hiç bir şey söylemeden Güney'i dinlemeye başladı. "5 yaşındayken,annemi trafik kazasında kaybettim..O Selin denen kadın benim üvey annem!..O kazada annemin yanındaydım,babam işi için bir yerlere gitmişti tam hatırlayamıyorum..En kötüsü ne biliyor musun,sen annenin ölüsüne bir saat boyunca sarılıp,uyanması için dua etmedin..onun omzuna yatıp 'Anne ölme,sana çok ihtiyacım var!' diye bağırmadın..anneni yerde kanlar içinde görmedin,hem de daha 5 yaşındayken...Üstelik doğum gününde!" Songül şaşkınca Güney'e bakıyordu..ayağa kalkıp yanına gitti,"Güney,ben..özür dilerim...bil-miyordum.." Güney çaresizce sırıttı,"Nereden bileceksin ki." Sesi fısıltı gibi çıkmıştı,gözleri yaşlıydı ama dayanıyordu,dayanmaya çalışıyordu.. "Songül bana acımanı istemiyorum!..sakın sakın bana acıma!.Ben kimseye hiç bir derdimi anlatmadım,ve bu anlattıklarımı unutacaksın!" Songül tamam dermiş gibi kafasını yukarıdan aşağıya salladı,Güney'in bu halinden kesinlikle korkmuştu.. Bu sırada kapıdan içeri bir adam girdi.. "Songül,ve Güney..sizi burda bir müddet misafir etmemiz gerekecek,umarım rahatsız olmazsınız!.." Songül ses çıkaramamıştı,ama deli gibi Cemre'yi merak ediyordu."Cemre nerde lan?!..Burak nerde?" Güney Songül'ün söyleyemediklerini söylemişti.. "Sinirlenme genç adam,Burak burda..Cemre'yi de diğer şubemizde misafir ediyoruz.." Derken gülüyordu adam. Güney sinirle adamın yakasına yapıştı,"Sen ne pislik ne şerefsiz adamsın lan?!..Derdin ne lan senin....." Adam Güney'in koluna bir iğne yaptığında Güney yere yığılmıştı.."Güney!!Güney uyan..!" Adam Songül'ün çenesini kaldırıp kendisine bakmasını sağladı.."Korkma lan,alt tarafı bayıldı..iki üç saate uyanır zırlama!.." Sonra da bir başka adam ağzı burnu kan içinde Burak'ı da odaya atmıştı..Adam Songül'e uslu ol anlamında parmağını sallayıp kapıyı hızla çarpıp çıkmıştı..
Yaklaşık dört saat sonra Songül rahatsızlığından dolayı uyuyakalmıştı,Güney'in omzunda..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güney de yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı,sonradan fark etti sol omzundaki ağırlığı..Songül'e baktı."melek gibi ıyuyor" diye geçirdi içinden.. Burak ise neredeyse hiç uyumamıştı,gözleri kıpkırmızıydı ve burdan kurtulmanın yollarını düşünüyordu.. "Güney,buldum..yani bir şekilde burdan çıkabilme gibi bir ihtimalimiz var gibi.." Güney dikkatle Burak'a bakmıştı. "Şimdi hepimizi çıkarmak için burdan,bir şekilde birimizin önce çıkması gerekiyor..Ama yakalanma olasılığı çok yüksek.O yüzden şurdaki cam şişeyi alıyoruz,adamı çağırıyoruz..adam kapıyı açtığında şişeyi kafasına geçireceğiz.." Güney hiç bir şey yapmadan bekliyordu.."Çok iyi tamam da,bu adamlar bir tane değil ki Burak?!.." Burak hayır anlamında başını salladı."Kapının yerini biliyoruz,direk kaçacağız." Güney eliyle 'okay' işareti yaptı.. (👍🏻)"O zaman bekle,Songül'ü uyandırayım.." Songül'e kızgın değildi,ama kızgın olduğunu düşünmesini istiyordu.."Şşşt,Songül kalk geldik..Kızım kalk be!" Dedikten sonra Songül ayılmaya başlamıştı.."Ha,n'oldu?.." Güney sinirle Songül'e baktı,"Elinin körü oldu Songül,elinin körü.." Songül de Güneye sinirle bakmaya başladı.. "Hadi,bak Songül..ben adamı çağırıcam,şişeyi kafasında patlatıcam..sonra hızla kapıya doğru koşacağız tamam?.." Songül sessizce 'tamam' dedi.. "Acil bakar mısın!..Heey bak bi!" Diyerek kapıya vurdu Burak. Bir kaç saniye sonra adam gelip kapıyı açtı.. Derken Burak kafasında şişeyi patlattı. Hepsi odadan hızla çıkıp,çıkış yoluna doğru koşuyorlardı..Songül diğerlerinden biraz daha yavaştı,bu yüzden arkada kaldı.Güney de Songül'ün arkada kaldığını görünce yanına gitmeye çalıştı ki,adam Güney'i yakaladı.. "Songül!..Kaç kaçın Songül çabuk!" Songül Güney'i dinleyerek koşarak depodan çıktı,Burak'la birlikte.. Burak sırıtıyordu.. "Neden gülüyon manyak?!..içerde kaldı çocuk." Burak Songül'e baktı,"Güney mi yoksa adamlar mı içerde kaldı çok merak ettim,şuan acıdım adamlara yalnız.."
Güney önce kendini tutan adama tekme atıp yere serdi,sonra da diğerine..derken üç beş adam yerde ölü gibi yatıyorlardı.. "Ben sana demiştim dimi?" Songül mutlu olsa da çok fazla sevinemedi çünkü Cemre vardı... "İyi de,Cemre'nin nerde olduğunu bilmiyoruz.." "Kim bilir,belki Burak onu da halletmiştir." Diyerek göz kırptı Burak.. Hemen sonra önünde Cemre'yle Kader'i gördü, "Cemreeeee!..Allah'ım!" Koşarak Cemre'ye sarıldı,Kader hepsinden biraz daha uzaktı.. Sonra teker teker Cemre hepsiyle sarıldı derken,Songül mutluluktan kendini Güney'e sarılırken buldu..Güney bu sırada sırıtıyordu..Songülün fark etmesi baya bir zamanını aldı. "Pardon." Diyerek Güney'e baktı..Güney ise sert tavrını her ne olursa olsun korumaya devam ediyordu.. "Tamam." Diyerek Songül'e bakmadan Cemre'ye 'hoşgeldin' dedi gülerek.. Songül yanlış bir şeyler yaptığını düşünmeye başladı,ki çok da yanlış düşünüyor sayılmazdı bu durumda,yine de Songül gururu ya bu hiç bir şekilde hatasını düzeltmezdi..-buna ne kadar devam edebilecekse artık- Güney'in aklına kötü bir sorun gelmişti.."Pardon,çok önemli bir şey söylemem lazım..ulaşımı,nasıl sağlamayı planlıyorsunuz?.." Burak gülerek cevap verdi,"Motor kardeşim.." Güney de sırıttı,"Kanka beş kişiyiz." Cemre de aklına geleni şıp diye söyledi,"Kim ikinci postayla gider bilemem ama ben hemen gitmek istiyorum,Songül Kader'i de alayım yeni biliyorsun..biriniz de sürsün,ikinci postada da geri döner diğerleri gider artık." Diyerek göz kırptı.. Burak da gülümsedi,"Tamam ben kaçıyorum o zaman kardeşim,bir dahaki posta sizi alırım ok?.."
Güney bu habere kesinlikle sevinmişti,fakat Songül'e veya başka birine hem belli etmek istemiyordu,hem de Songül'e olan tavrı henüz dağılmamıştı.."Biraz daha Songül..aman ne hoş.." Songül duymuş,Güney'e ters ters bakmıştı."Biz sana çok meraklıydık,ukala beyefendi.." Güney Songül'e 'hıhı' der gibi ters ters kınarcasına bakmıştı. Daha sonra Burak ve kızlar gitti,Songül ve Güney de dağın bi başındaki deponun önünde yalnız kalmışlardı. ---------- Yalnız kalmışlardı...