Evcilik Oyunu (#Wattys2016)

İdda!?

Multi: UYGAR

*****

Not: diğer kitabımı da okuyun lütfen :)))

Her zamanki gibi sabah erkenden kalktım ama koşuya gidicek enerjiyi bulamadım ve yatıp geri uyudum. Uyandığımda saat 8.30 du. Okula geç kalmıştım. Aslında umrumda da değildi gitmicektim okula. Yataktan kalktım ve mutfağa iböek için odadan çıktım.

Aşağıdan sesler geliyordu. Ahh doğru ya Savaş Bey'de evdeydi. Üstümdekilere baktım. Borda paçaları daralan eşortman ve beyaz tişört vardı. Yani böyle inebilirdim. Spordan dönmüş havası vardı üstümde.

Hızlıca mutfağa ilerledim. Çalışanlardan biri (adlarını bilmiyorum) bana gülümseyip "günaydın" dedi. "Günaydın" diye cevap verdim ve kahve makinesine ilerleyip düğmeye bastım. Daha sonra da tezgaha yaslandım.
"Sizin için bi şey yapabilir miyim efendim"
"Hımm.?.. Pankek yapabilir misin?" Diye sordum. Bu eve geldiğimden beri hiç düzgün kahvaltı edememiştim.
Pankeklerim pişerken (pankek makinesinde) sofrayı hazırladılar ve ben de kahvemi içmeye başladım.
"Ooo günaydın prenses bakıyorum sen de gitmemişsin okula" Ege yarı çıplak biçimde mutfağa girdi. "Ayla bana da bi servis" dedi ve kıza göz kırptı. Kız gençti. Benden belki 2-3 yaş büyüktü zayıftı ve güzel denilebilirdi. Ayla da kıkırdıyıp bi servis daha çıkardı.
Ege'ye hayırdır bakışları atsam da görmezden geldi. Ben de boş verdim.

"Hayırdır erken kalkmışsın"
"Peder evde"  dedi göz devirerek ve salatalıklara gömüldü. Pankekler de sofraya geldiğinde Ben de yemeye başladım.
"Bence bu bi gerekçe değil"
"Sen onu tanımıyosun"
"Ne yani ondan korkuyo musun"
"Ege Keskin kimseden korkmaz küçük bayan"
"O zaman"
"Pekala beni yakaldın prenses seninle kahvaltı etmek için uyamdım"
Bu sefer kahkahayı basmıştım. "Bu süper bi gerekçe"
"Yo ciddiyim tuvalete gitmiştim seni gördüm ve aşağı indim" dedi ve gülümsedi.
Bi şey diyemedim. Çünkü ne denir bilmiyodum.

"Ege üstüne bi şey giy"
"Sana da günaydın baba" dedi ve gözlerini devirdi.
"Günaydın"
"Günaydın" diye cevap verdim bende. Bu adam bana çocuklarından daha şevkatli bakıyodu ve bu beni rahatsız ediyordu.
"Benim zamanım yok şirkete geçicem bu gece için hepiniz hazırsınızdır umarım ve Ege sen de geliceksin"
"Günaydın aşklaaaarrr!!" Mert bi anda mutfağa bağırarak girdi. Savaş Bey'i görünce bi anda gözleri pörtledi ve 32 diş sırktmaya başladı. Savaş Bey de bu çocuk hangi gezegenden bakışlarını ona yolladı. Mert sessizce masaya yanıma oturdu ve servis istedi.

"Neyse nerde kalmıştım heh evet Ege sen de geliyosun tek kelime dahi etmiceksin. Bu bizim için çok önemli"
"Önemli olan ne ve nereye geliyorum"
"Nişana" diye şafa girdi Mert.
"Kimin nişanı?" Diye sordum. Mert şaşkın şaşkın bana baktı ve cevap verdi
"Sizin nişanınız" bi anda donup kaldım. Yemek resmen boğazıma dizilmişti. Ne demek bizim nişanımız. Daha çok erken değil miydi. Hayatıma bu kadar kısa sürede veda edemezdim. Nişan düğün arifesi demektir. Ayrıca daha iptal planı bile yapmamıştım. Tehdit kozum da yoktu. Bu kadar çabuk değil.
"Uygar sana söylemedi mi ah Uygar işte."
"Ben bu kadar erken olucanı düşümüyodum" diye cevap verdim soğuk bi şekilde
"Evet ama Uygar'ın o kızla adı çıktı ve itibarımızın zedelenmemesi için bunu erken bi tarihe aldık." Uygar mutfağa girmişti bu sırada. Ona öldürücü bakışlarımı atıyodum. Oysa ifadesizdi. Yüzünden hiç bi şey anlaşılmıyodu. O da masaya oturdu ve pankek yemeye başladı. Hiç bi şey olmamış gibi.
"Uygar size anlatır ben kaçtım akşam 7 de görüşürüz" dedi ve evden çıktı.

"Bu ne demek oluyo hani olmucaktı nişan düğün!! Biz böyle anlaşmıştık!" Diye yüksek sesle konuştum. Uygar bir anda oturduğu yerden ayağa kalktı ve bağır aya başladı.
"Ben mi istedim böyle olmasını ama benim elimden gelen bi şey yok Arya sen benimle evlenmek zorundasın ben, sevmek zorundasın!"
"Hayır ben bunları yapmak zorunda değilim ben bu düğünün olmaması için elimden geleni yapıcam KESKİN!" Diye bağırdım ben de.
"Hayır Arya beni sevmek için elinden geleni yapıcaksın"
"Hayatımı öahvetmene izin vermicem" dedi mve odaya çıktım.

UYGAR
Babamla bir saattir konuşuyorduk. Nişan bu gece olucaktı ve ben de ayrıntıları dinliyordum.
"Saar 8 de başlıcak ve bütün herkes orada olucak. Basın da tabiki somurtmucaksınız bu sizin bişanınızla birlikte..." Saatlerdir anlatıyodu.
"Bitti mi" diye sordum sustuğunda. "Evet" dedi.
Ben de samdalyeden kalktım ve kapıya doğru yürümeye başladım.
"Uygar" arkamı döndüm
"Neden itiraz etmedin"
"Bi işe yaramıcanı bildiğim için" dedim umursamazca. Yalan diye içeriden çığlık atıyodu iç sesim ama ona Doruğa atmak istediğim yumrukları dan birini attım ve bayılttım.
"Onu sevdiğin için" dedi. Bu söz beni yerime çivilemişti. Onu seviyo muydum ki?
İtiraz edebilirdim ama iptal edilir miydi? Babamın kafa karıştırıcı oyunlarına girmicektim. Ne yapıcamı biliyodum. Bu gece eve gelmicektim. Damat olmazsa nişan da olmazdı.

Babamın yanından odaya çıktım.  Kısa bi duş aldım ve altıma kısa eşortman giyip aşağı indim. Zaten okula geç kalmıştım. Evde tembellik yapabilirdim. Aşağı indiğimde herles mutfaktaydı. Sanırım herkesin tembellik günüydü. Egeyle Arya'yı anlarım da sfafsfa Mert'in ne işi vardı burda asfadgah!!

Bazen bizim eve kamera yerleştirdiğini düşünüyorum. Herneyse. Öutfağa girdiğimde babam bi şeyler anlatıyodu anca ben duymuyodum çünkü Iphone7 im ve kablosuz kulaklıkları ile şarkı dinliyordum. Arya sanırım öğrenmişti. Yüzünde resnk yoktu. Haha ona gece gelmeyeceğimi söyliyim de rengi yerine gelsin.

Yerime otururken kulaklıkları çıkardım ve pankeklerden yemeye başladım. Ege ve Arya bana bakıyordu. Arya'da öfke vardı ama Ege? Yüzübde kırgınlık ve pişmanlık var gibiydi. Onun için sadece bi oyundu. Arya'ya aşık mı olmuştu? Ama ne zaman!?
Sen sevgilinle ilgilenirken Arya yanlız gecelerini Egeyle geçiriyordu!!!
Evet bu doğruydu. Onlar birlikte fazla zaman geçiriyordu ama Ege Keskin kimseye aşık olmazdı. Kızlar onun için oyuncaktı sadece. Bu mümkün değildi.

....

Arya sinirle odaya çıktı. Beni de sinirlendşrmişti. Ege de arkasından kalmıştı.

"Niye bu kadar sinirleniyo anlamıyorum"
"Abicim kızın hayalleri var demekki"
"Ya olum 19 yıl boyunca ortaya çıkmamış biri bu kız. Şimdiye kadar ne yaptı nerdeydi hiç kimse bilmiyo. Ne hayalleri olabilir