gamer girl :: jung jaehyun

sp 3

Beyni yarı uyuşuk kız, kafasını aşık olduğu kişinin göğsüne yaslamış yatarken, yaşadığı şeyleri beyninin oyunu olduğunu düşünüyordu. Ama hissettikleri ve burnuna dolan koku bir o kadar da gerçekti. Hâlâ inanmıyordu. Şu anda kalbinin saniyede defalarca atmasını sağlayan kişinin kucağında, spor salonunda, duvarın dibinde yatıyordu. Ve kendisi ne kadar utansa bile Jaehyun'un onu bırakmaya niyeti yok gibiydi.

Kız içinden gelen, kaynağını bilmediği bir cesaret ile kollarını yanındaki mükemmel insanın beline sardı. Ardından kafasını kaldırıp gözlerini sevmeye duyamadığı yüze çevirdi. Jaehyun'un yüzü genç kızın bu hareketine karşılık direkt ona döndü. Eğer ona kimliği belirsiz bir şekilde mesaj atan kızın o olduğunu söyleseler, dakikalar önce inanmazdı. Ona kendi gülüşünden bahsettiği halde neden kalbinin kırıldığını anlayamamıştı. Gülüşü eşsizdi ve soluk yüzünde parlıyordu adeta, gözleri ile birlikte.

"Beni görünce hâlâ geriliyorsun, değil mi?" Genç kız bunu beline sarıldığında kasılan bedenden yola çıkarak söylemişti. Gözlerinin dolmasını istemedi ama bunu başarması mümkün değildi. Jaehyun soluk bir şekilde gülümseyerek yanağındaki gamzeli çıkarttığında, yanağından bir damla yaş süzülen kızın gözyaşını sildi. Onun ağlaması kalbinde garip bir acı hissettirmişti. Bu kadar güzel bir kızı üzmüştü. Daha doğrusu; fark etmeden, kendini kontrol edemeden bir kızı yaramıştı. Hem de kendisine aşık olan bir kızı.

"Hayır," Dedi silinen gülümsemesi ardından. Ona bakmaktan kendini alıkoyamıyordu. "Kendini iyi hissediyor musun? Üşümen azaldı mı?" Genç kız büyük bir şaşkınlık ve hayranlıkla Jaehyun'a bakarken, kafasını olumsuz anlamda salladı. Aslında bu cevabı verirken kendinde değildi, Jaehyun'un büyüsüne kapılmıştı.

Jaehyun panikle ayağa kalkmaya çalışırken aynı zaman da söyleniyordu. "Hastaneye gitmeliyiz, hasta olacaksın," Genç kız hastane'yi duyunca ellerini Jaehyun'un göğsüne yerleştirdi. Hastaneye giderlerse hastalığı ortaya çıkardı. Bunu istemiyordu.

"Hayır ben iyiyim, biraz üşüyorum ama bu sorun değil." Ardından telaşla saçına baktı. Dondurucuya geldiğinde yeni duştan çıkmıştı ve saçları ıslaktı. "Hem dondurucuda saçın ıslaktı. Sen iyi misin? Asıl senin için hsstaneye gitmeliyiz." Elleri farkında olmadan çocuğun saçına gitmişti. Yumuşacık bir doku eline temas ettiğinde ne yaptığını yeni anlamıştı ve elini çekmeye çalışmıştı. Fakat Jaehyun elini saçında yakalayıp biraz durdu, ardından ellerini birbirine kenetleyerek baktıkça bakası gelen yüze daha dikkatli baktı. "İyiyim, hem de hiç olmadığım kadar."

"Bu arada, hırkamı getirdiğin için teşekkür ederim." Jaehyun gülümseyerek kızın belindeki ellerini daha da sıkılaştırdı. "Rica ederim," Sonra aklına gelen şeyle yüzünü ifadesiz bıraktı. "Burada ne işin vardı senin? Asıl dondurucuda ne yapıyordun?"

Genç kız bakışlarını kaçırdı. "Seni son kez görmek istedim. Buraya geldiğini bildiğimden peşinden bende buraya geldim. Tam senin yanına geliyordum ki, başıma bir darbe alıp bayılmışım. Sonrasında ise dondurucuda uyandım."

Jaehyun çatışan kaşlarıyla cebine koyduğu bilekliği çıkarttı. "Peki bu senin mi?" Genç kız bakışlarını bilekliğe çevirdi. "Hayır, ben bileklik takmayı sevmem."

Jaehyun bilekliği cebine geri koydu. "Bu bilekliği spor salonunun önünde buldum. Seni bayıltan kişinin bilekliği olabilir." Genç kız olumsuz bir şekilde başını sallarken gülümsedi. "Onu bulmamıza gerek yok, sonuçta geçti gitti."

"Eğer önemli olmasaydı bulmak istemezdim."

İkisi de kesintisiz birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı. Sonra genç kız, Jaehyun'a verdiği sözü hatırladığı. Onu son kez gördükten sonra onunla bütün ilişkisini kesecekti.

Anissa, yumuşacık eli bırakmadan hızla ayağa kalktı. Gözleri dolmuştu ama bu sefer tutmak için uğraşmadı. Gözyaşları akıp giderken yutkundu. "Jaehyun, söz veriyorum. Bundan sonra benimle hiçbir iletişim içinde olmayacaksın ve yüzümü görmeyeceksin. Bu yüzden, gitmeliyim. Seni seviyorum." Genç kız hızla arkasına döndüğünde elinin birden çekildiğini hissetti. Ardından iki kol belinde sarılı bir şekilde, kendini ayakta olan Jaehyun'un kollarında buldu. Yüzleri çok yakındı, gözleri iç içeydi. Jaehyun kendini kızdan uzak tutamuyordu. Onu hep yanında olmasını istiyordu.

"Gözlerin öyle güzel bir şekilde parlayıp bana bakarken, kalbin her zaman benim için böylesine atacaksa, benden uzaklaşmanı istemiyorum, Anissa."