Herkese yeniden merhaba...)Medya:Merve, Meriç ve Toprak
Şarkı:Gripin-neden bu elvedaKendimi geri çektim, omuzlarımdaki ellerinden kurtulup ifadesiz suratımla yüzüne baktım, yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı, gözleri avuç içlerimi aşındıran tırnaklarıma kaydı, sonra yine göz hizama getirdi, bu sessiz ortamı bozmak için, "Saat daha erken,biraz konuşabilir miyiz?"dedim, biraz duraksadığında, en samimi gülümsememi takındım. Kafasını tamam anlamında sakladıktan sonra önden beni beklemeden yürüyen merdivenlere ilerledi.Arkasından sessizce ilerledim, dün ki yaptıkları için ona teşekkür etmek istiyordum, bu fırsatı iyi değerlendirmem lazımdı.Aramızda beş merdiven olduğu için Derin önce indi, sorgulamadan gittiği yere gidiyordum, ben dışarıya çıkacağımızı düşünüyordum ama o birinci kattaki yarısı çimenle kaplı büyük terasa çıktı. Tek bir masa vardı ve üzeri kirli olduğu için oturadamdık,Derin çözüm ararken bende hızla çimenlere gidip yere serildim, ellerimle ayak bileğimi tutup esnedim, gülümseyerek Derin'e baktığımda şaşkınlıktan bana bakıyordu, "Gel" dercesine elimle yanıma iki kere vurdum. Kafasını sola çevirip dişlerini göstererek gülümserken eliyle saçlarının arka kısmını karıştırdı, yandan gözüken bembeyaz dişleri ve çok az belirgin olan gamzesi onu çok karizmatik yapıyordu, ellerini saçlarından çekip yüzüme bakmadan yanıma geldi, eliyle çimenden destek alarak tam yanıma oturdu aramızdaki mesafe o kadar azdı ki nefes alış verişlerini duyabiliyordum, sürekli kalkıp inen göğsünü bile göz ucuyla görebiliyordum, bir-iki dakika sessizce terasın güzel manzarasını izledik,yine sessizliği bozan ilk ben olmuştum, "Dün... Yaptıkların için gerçekten teşekkür ederim, her şey için teşekkür ederim." dedim, bu cümlenin altındaki anlamı kendim bile çözememiştim, Derin'in de anlayamaması gayet normaldi. İkimiz de ileriye bakıyorduk, kafasını bana çevirdi, ona bakmasam bile görebiliyordum, ama ben hala ileriye bakıyordum, "Her şey derken." diye sordu, gözlerimi ona çevirip gözleriyle buluşturdum, benim klasik tondaki mavilerim, onun kahverenginin her tonunu barındıran gözleriyle buluştu, bir süre baktım, o gözleri zihnime kazımaya çalıştım, unutmamak için çabaladım, sanki her an hayatımdan uçup gidebilir gibi, her an ailem gibi beni yalnız bırakabilir gibi, "Hayatıma girdiğin için." dedim, düşünmeden birden söyledim, pişman olacak mıydım bilmiyordum ama sanki üzerimden bir yük kalkmıştı, annem ve babamın ölümünden sonra çok yıpranmıştım, Derin bilmeden de olsa benim yaralarımı sarmıştı, bazen o yaralar kanasa da tek bir hareketiyle ya da tek bir cümlesiyle sargılar yenileniyordu. Asla kendime gelemeyeceğimi düşündüğümde karşıma birinin çıkıp beni bu denli değiştireceğini hiç düşünmemiştim, Meriç'in dedikleri kafamda yankılandı, *"Sana tek bir kelime söyleyeyim mi, o kalın kafan bunu düşünmeyecek kadar katı,'aşk'. "*
Aşk kadar yoğun bir duygu yoktu içimde, bundan emindim, ama gitgide büyüyen bir histi bu.Söylediğim cümle ile yaklaşık beş saniye ifadesizce yüzüme baktı, idrak etmeye çalıştı başta, gözlerinin içine bakamadım utançtan, yüz ifadesini çok merak ediyordum,
"Bazen ne diyorum biliyor musun?"diye sordu sakinleştirici etkisi yaratan ses tonuyla,"Her şeyi siktir edip şu an yapmak istediğim şey için kendimi tutmayayım!"dedi, neyi kast ettiğini anlayamamıştım,
"Ne yapmak istiyorsun, anlayamadım? "dedim meraklı gözlerle ona bakarken. Bana dönüp yarım ağız gülümsedi, sonra eliyle çimenden güç alıp olduğum tarafa doğru eğildi,yavaş yavaş yaklaştı,içimdeki kıpırtıyı durdurmak istedim o an, bu kıpırtı kalbimin atışlarını da etkiliyordu, kafasını biraz sola eğip boynuma geldiğinde ayağa kalktı, kalkarken dudakları köprücük kemiğime varla yok arası değdi. Yanlışlıkla yaptığını düşünüyordu bir tarafım, kalkmak içindi ve yanlışlıkla değmişti, ben arkasından uzun bir süre bakakaldıktan sonra kafamı da çimenlere yasladım, ilk iş günüm başlayana kadar burada dinlenecektim daha sonra da kendimi günün tempolu rutinine bırakacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erasmus #Wattys2016
RomantikKapak tasarımı @yazmazdayazmaz 'a aittir. "Hayatıma giren kızlar hep acı çekti anlıyor musun, yeminimi bunca zamandır bozmadım, ama şu an zorlanıyorum, sen beni zorluyorsun." dedi, kalbimin ritmi hızlandı o an, sanki bir uçurumdan sonsuza uzanan bir...