6. Bölüm

1.3K 152 37
                                    

  Gelen kutuma en son düşen "Yeni bölüm istiyorum." mesajının sahibine adanmış bir bölüm...

   

     13 Şubat 2015- Düzenlendi

  13 Şubat aynı zamanda karakterim Mira'nın doğum günü. Geçen yıl Eylül'de yayınlamıştım bu bölümü. Şimdi ise düzenlemesi onun doğum gününe denk geldi. 

 

  6. Bölüm

  

 Ozan bakışlarını odakladığı gökyüzünden ayırıp bana döndü. "Şimdi sıra sende," dedi “Ben soracağım ve cevap vereceksin.”

   Günlük rutinimde, okul çıkışlarından sonra tepesinde oturduğum alçak okul duvarında artık tek başıma değildim. Ben daha kulaklıklarımı takmadan Ozan yanıma geliyor, benle sohbet etmeye çalışıyordu. Ona çok hızlı güvenmiştim, onunla çok hızlı yakınlaşmıştım ama bu durumdan pekte bir şikâyetim yoktu. Çünkü ilk defa duygusal anlamda konuşacak biri olmuştu yanımda.

  Alt dudağımı kemirmeyi bırakıp ona doğru döndüm. “Bekliyorum,” deyip suratıma geniş bir sırıtış ekledim.

  Ozan birkaç saniye düşünmüş gibi yaptı. İyi bir oyuncu değildi, aklında bir soru olduğu çok netti fakat o, bunu bir oyuna çevirmekten hoşlanıyordu. “Sence,” dedi sesini ciddileştirmeye çalışarak “Aşk nedir?”

  Birkaç saniye ona boş gözlerle baktıktan sonra yavaşça boğazımı temizlermiş gibi öksürdüm. Saçlarımı elimle taradım ve müzik çalarımın kulaklığını düzelttim. Hepsi sadece zaman kazanmak içindi. Tüm bu fiilleri yaparken söyleyecek bir şeyler aradım. Aşkla ilgili hiçbir düşüncem yoktu, aşkı hissetmemiştim, âşık olduğumu hissetmemiştim, aşkın ne olduğu hakkında pek bir fikrim olmamıştı.

 "Bilmiyorum," dedim sonunda. Bunu gizli bir sırrı itiraf eder gibi söylemiştim.

 "Hadi ama," dedi gülümseyerek "Hiç mi âşık olmadın?"

 Hayır der gibi başımı salladım. Bakışlarını yeniden manzaraya çevirdi. 

 "Peki aşk hakkında ne düşünüyorsun," diye sordu. Yerimde kıpırdanıp ona döndüm. Tekrar bakışlarımı ayırdım ve tekrar kıpırdandım. Aşk hakkında konuşmak istemiyordum, bunu rahatsız olmuş gibi davranarak ona hissettirmeye çalışsam da başarısız olduğum açıktı.

 "Bence aşk,"diye cümleye başladıktan sonra durup derin bir nefes aldım, başımı gökyüzüne kaldırdım " Bence aşk bulutlar gibidir," dedim. Ozan anlamamış gibi bana baktı. "Şekil değiştirir," deyip açıklamaya başladım "Aşk bir çiçek olabilir, bir erkek veya kadın olabilir, Tanrı olabilir ya da annenle baban olabilir,"dedim. 

 Bakışlarını yeniden gökyüzüne çevirdi, dudaklarının kenarları kıvrılmıştı. "Yeterli bir tanım olmadı mı,"diye sordum, umut vaat eden bir tanım yapmıştım ancak o hiçte böyle düşünmüyordu. Yeniden bakışlarını bana çevirdiğinde yüzünde bıkkınlık ve birazda bilmişlik vardı "Olmadı,"dedi ciddi olmaya çalışarak.

 "Sen tanımla o zaman,"dedim aynı ciddi ifadeyle ve bakışlarımı manzaraya çevirdim. Ozan kısık sele güldükten sonra konuşmaya başladı "Bence aşk,"diye konuşmaya başladıysa da önümüzde duran siyah BMW model araba onun lafını böldü. İstemsiz olarak ikimizde bakışlarımızı önümüzdeki arabaya çevirmiştik. 

"Bırak Ruhun Aşka Düşsün"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin