Bölüm 1

37 5 3
                                    

Uzandığı koltuktan sarkan eli,neyseki boş olan içki şişesine çarpıp deviriyor. Gözleri kapalı,kaşları çatık. Ağzından çıkan huysuz horultularla bedeni hareket ediyor,koltukta ağır hareketlerle oturma pozisyonuna geçiyor. Gözlerini oda boyunca gezdirip diğer koltukta gelişi güzel uzanmış Dominik'e ilişiyor.

Gözlerini kaşırken ayağa kalkıyor, yerde bağımsızlığını ilan etmekte olan içki şişelerine basmamaya çalışarak Dominik'in yanına varıyor. Dominik, sırt üstü uzanmış,sol ayağı koltuğun tepesinde bulunuyor. Kömür rengi, kenarları kazınmış parlak saçları dağınık,dudakları dolgun. Saçlarıyla uyum sağlayan kar beyaz ten rengiyle masum bir görünüme sahip.

Odadaki sessizliği bozan,Martin oluyor.

"Hey,uyan."

Dominik bedeninin sarsıldığını geçte olsa farkediyor. Göz kapaklarını birbirine bastırıyor,itinayla sırtını Martin'e doğru çeviriyor.

"Dominik kalk!"

Dominik'in bedeni sarsılmaya devam ederken,kulak ağrıtan bir çığlık odanın her köşesine yayılıyor. Martin afallıyor, sonunda pes edip etrafta telefonunu arıyor. Kısa bir arayışın ardından Martin'in dudaklarından bir küfür duyuluyor.

"Sikeyim."

Cam masının üzerinde bulunan,plastik kasenin içindeki yarısı bitmiş cipsin arasına hapsolmuş telefonunu alıp koyu lacivert tişörtüyle temizlemeye çalışıyor. Arada küfür etmeyi de eksik etmiyor,Martin.

Temizleme işi biter bitmez telefonu açıp saate bakıyor.

"DOMİNİK LANET OLSUN OKULA GEÇ KALDIK!"

Dominik gözlerini açıyor,aklına tek gelen şey Eric. Koltuktan fırlayıp merdivenleri tırmanıyor,peşinden gelen Martin şaşkınlıkla Dominik'i izliyor.

"Okulu bu kadar önemsediğini bilmiyordum!"

Dominik odasına girip dolabını karıştırıyor,kapının eşiğindeki Martin kendisini izlemeye devam ediyor.

"Okulu değil,Eric."

Martin kahkaha atıyor,o sırada Dominik siyah dar bir pantolon,beyaz bir tişört,kot şort ve üzerinde siyah yazılar olan beyaz bir tişört çıkarıyor.

"Uu,neden ki? Zaten sürekli görüşüyorsunuz."

Dominik eşofmanını çıkartıp şortu giyiyor,gözleri kısa süre Martin'e bakıyor.

"Neden geç geldin,ne halt ediyordun, haber verseydin vs. Azar işitemem. Bu arada pantolon ve tişörtü giy. Sana olurlar."

Martin yatağa yaklaşıp üzerini çıkartıyor,Dominik odasındaki tuvalete girip elini ve yüzünü yıkıyor. Ardından kurulanıp Martin'in yanına dönüyor.

Martin tişörtünü giyinmekle meşgulken yerdeki çantasını alıp tek omzuna takıyor. Martin tuvaletin açık kapısından içeriye giriyor,elini ve yüzünü yıkıyor. Dominik koşarak evin geniş oturma odasına gidip halının üzerindeki telefonunu alıyor ve açıyor.

Tonlarca mesaj ve hepsi Eric'e ait. Dudaklarını birbirine bastırıyor,bildirimlere bakarken gelen bildirimle kaşlarını çatıyor.

Bildirim,bilinmeyen bir numaradan mesaj...

Telefonun kilidini açıp mesajı okuyor. Dudakları aralanıyor,eşsiz dudaklarından dökülen küfürlerle sinirleri git gide artıyor.

Mr Fear [BoyxBoy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin