Nafile

148 13 16
                                    

Selamlar

O kadar rica etmeme rağmen hala emeğe saygı göremiyorum.

Ben bunları yazmak için saatler harcarken siz bir buton uzaklıktasınız yahu bu kadar mı zor?

Yine diyorum eğer okuduysanız lütfen emeğe saygı arkadaşlar çünkü sizin on dakikada okuduğunuz şeyi ben yazmak ve düzenlemek için saatlerimi harcıyorum.

Bu seferki bölümde okuyan herkesin emeğe saygı göstereceğini ve kimsenin hak yemeyeceğini düşünüyorum.

Umarım yine yanılmam...

İyi okumalar...

--------------------------------

İntikam için kendince bir şey bulmuştu. Her zaman bulurdu ve her zaman bunu karşı tarafın canını ne en çok yakarsa onunlar yapardı. Yine aynı şeyi yapacaktı.  Gönderdiği iblis yapması gerekeni yapmamış olsa da korkutmuştu sonuçta.

İşkenceyi severdi. Hele de ihanetin bedeliyse... İşte şimdi düşüncesi bile kanını kaynatıyordu. 

Son model arabasının içinde cama vuran yağmur damlalarına bakarken bir iç çekti. O gerizekalının kafasını dağıttığından beri kimseye bir şey yapmamıştı. Bu yüzden avuçları kaşınıyordu.

Parmak uçlarıyla cama dokundu. Az önce damlaların oluşturduğu yolların dokunduğu yerden itibaren buz tutuşunu izledi. Ve o his tekrar kapladı içini. Tatmin... Evet tatmin... Malikanenin ağır demir kapısından girerken yağan yağmur da hızını arttırmıştı. 

Malikanesine kimseyi sokmazdı. Bu önceden de böyleydi ama Ateş denen o piçin ihanetinden sonra artık içeri kimse adım atamıyordu. Sadece onun belirlediği günlerde güvenilir biri gelip işlerini hallediyordu. 

Güvenilir dedi kendi kendine. Eskiden de komik gelirdi bu kelime ama şimdi tamamen ütopikti onun için. Arabadan dışarı adım attığı gibi elinde şemsiyeyle tepesinde bekleyen şoföre tek bir el hareketiyle ortadan kaybolmasını söyledi.

Özel kesim takımının içine giydiği yeleği düzeltip kendine çeki düzen verdi. Sağ elini avucu yukarı bakacak şekilde yukarı kaldırdı. Yumruğunu sıkmasıyla etrafındaki bütün yağmur damlaları havada dondu. Öylece asılı kalmalarına bayılıyordu.

Her şeyin avuçlarının içinde olması hissi paha biçilemezdi. Elini tekrar açınca havada donan damlalarla birlikte bulutlar yeni damlalarını da buluşturdu toprakla. Yapabildikleri sınırlıydı. O yüzden bütün elementlerin gücünü elinde toplamak istiyordu zaten. 

Bu işte işine yarayacağını düşündüğü son adam da ki kendisi en iyi adamıydı, işe yaramazsa kendi işini kendi halledecekti. Pahalı perdelerinin arasından ona göz kırpan evine girdi. Ona özel yapılmış ayakkabılarıyla salonu arşınlarken omzuna düşen bir kaç damlayı elinin tersiyle sildi.

Asansörle odasının bulunduğu kata çıkarken aynada gördüğü adama uzun uzun baktı. Yakışıklıydı. Ciddi anlamda erkekleri kıskandıracak derecede yakışıklıydı. 

Asansör hiçbir sarsılma belirtisi göstermeden dururken kapının açılmasıyla telefonu çalmaya başladı. Ceketinin cebinden çıkardığı telefonda uzun süredir ilk defa onu memnun eden o haberi gördü. 

En iyi adamı ona beklediği haberi sonunda vermişti. Bu gece her şey istediğiniz doğrultuda halledilecek. Hazırlıklar tamam demişti. Yüzünü  kaplayan memnuniyet ifadesiyle odasına yürüdü. Keyfi yerine gelmişti. Bu gece kendine harika bir sofra kuracaktı.

Ateşin Ruhu (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin