Prolog

575 53 30
                                    

×Yazar×

Sarışın adam son çizimlerini de çantasına tıktı ve işine geç kalmamak için aceleyle evinden çıktı. Mimardı, hayalindeki işi yapıyordu. Geliri ise gayet iyiydi. Her şey harika görünüyor değil mi? Hayır. Baş belası ama çekici bir patronu vardı. Tony Stark. Herkese bağırır çağırır, daha çok Steve'e. Çünkü Steve hemen hemen onun menejeri gibiydi. Bütün işleri ona verirdi ve bütün dosyalar mutlaka her sabah onun odasına giderdi. Tony Stark dünya çapında adını yaygınlaştırmış bir iş adamıydı. Her gün gazetelerde farklı kadınlarla boy boy resimleri olurdu. Herkes onu severdi. Steve fazlasıyla nefret ediyordu.

En yakın arkadaşı Bucky ile birlikte çalışıyorlardı. Tony, Bucky ile anlaşamıyordu ve bu yüzden araya hep sarışın adamın girmesi gerekiyordu.

Sarışın adam saatin erken olduğunu gördü ve tuttuğu nefesini bırakarak binaya giriş yaptı. Herkes soluksuz çalışıyordu. O sırada asansörün kapanmak üzere olduğunu gördü. Koşarak kapının kapanmasını engelledi. Ve işte Tony Stark. Geceden kalma saçlarıyla asansördeydi. Steve asansöre bindi ve kapının kapanmasını bekledi.

"Steve Rogers, işe geç kalma sebebiniz nedir? Yoksa yine trafik mi?" dedi alaylı ses tonuyla Bay Stark.

"Sizin geç kalma sebebinize benzemiyor, Bay Stark." dedim yüzüne bakmadan.

"Sesini kes ve işine dön, Rogers!" diye bağırdı.

beautiful chaos :: stonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin