SIR

KINA

Merhaba arkadaşlar, öncelikle uzun zamandir bölüm yazamıyorum ama sebeplerim var. Ailevi biraz da.. Neyse, size iyi okumalar :)
.
.
.
.

5 yıl sonra...

"Meliis! Kalk kız kalk! Bak bugün kınamız var. Azıcık heyecanın olsun be!"
"Onno boş dokko doho yooo."
"Ne? Melis? Ne annesi saçmalama! Öykü ben Öykü! Sırf seni uyandırmak için saat beşte kalkıp seni aradım ama.. hanımefendimiz telefonu sessize almış da, uyuyor! Kalk hadii!"
"Ya ne diye sabahın beşinde kalkıyorsun sen be müslüman?! Yat zıbar!" Deyip tekrar yattım. Ama sonra hemen kalktım..
"Bugün bizim kınamız var!"  Aklıma gelen şeyle gülümsemem artsa da yataktan aniden kalktığım için başıma eğilerek bağıran Öykü' ye kafa atmış oldum.

"Hay senin kafana! Kafanın içinde beyin yerine kaya falan mı var Öykü senin?!"
"Ah canım benim(!) Benim taş gibi bir kız olduğumu anlaman biraz uzun sürdü ama.. geç olsun da güç olmasın di mi?"  'Hee. Ondan!' bakışımı atıp kafamı tutarak yataktan kalktım. Bugün birsürü hazırlık yapacağız.

......

"Anneciğim ben her şeyi hallettim. Kuaför, mekan falan filan. Şimdi bir de size kahvaltı hazırladım. Biriniz gelinim olacak, biriniz de gelin olacak. Ay çok duygusallaştım şuan." Deyip gözlerini sildi. Gözleri dolmuştu.

DNA testini yaptırdıktan bir hafta sonra sonuçlar ℅99.9 Uyumlu çıkmıştı. O günden sonra eşyalarımı da aldıktan sonra burada, annemlerle yaşamaya başladım. Yaklaşık üç ay sonra da Öykü ve abim sevgili oldular. Böyle deyince de bir garip oldu. Biz mi? Biz de Kerimle, abimlerden bir yıl sonra falan öyle olduk. "Kuzeniz diye evlenemeyecek miyiz biz?!" Diye bana çıkıştığında her ne kadar kafam gidik olsa da gülmüştüm. O gün bu gündür beraberiz Allah' a şükür.

"Annem ağlama ama. Bak, evlenmekten vazgeçer-"
"Sakın!" Diye çemkirdiğinde şevkatle bakan gözlerim korkuyla bakmaya başladı.
"T- tamam canım. Evleniyorum. Aaa yani!" Deyip ağzıma attığım krem peynirli ekmeğimi çiğnerken bir iki yudum da şeftali suyumdan alıyordum. Immm. Nefis!

"Leyla teyzeciğim elleribize sağlık ama biz, kalkalım." Derken kolumdan çekiştiren Öykü' ye ters ters baktım. Tabi o dün akşam tıka basa yedi. Ben?!

"Oz.. dor boo! Olloh Ollooh! Yomek.. yiyoruz şurda!" Lokmalarım bittiğinde sevinçle gülümsedim.

Sevinçle gülümsemek? Enterasan.

"Hadi canım hadi!" Derken aklıma gelen şeyle sırıttım.

"Öykü canımcım sen.. anneme neden 'Anne' demiyorsun?" Permaklarıma sürülen krem peyniri yerken sinsice Öyküye bakıyordum. O da bana sinir ve korkuyla B-)

"Evet kızım. Bir daha bana 'Leyla teyze' deme lütfen. ANNE de lütfen." Bana sinirle bakarken anneme döndü.
"Peki anneciğim." Onlar orada bu konuyu konuşurken ben de hızlıca yemeğimi yiyip dişlerimi fırçaladım. Bekleyin bizi hazırlıklar!

.........

"Çok şaşalı olmasın lütfen. Aşağıdan bi topuz, kaküllerimi falan çıkarırız bi kaç yerden. Dağınık olsun yani." Diyerek makyaj malzemelerine bakmaya başladım. "Makyaj da... Sade olsun. Ruj.. pem-"
"Siz onu dinlemeyin lütfen. Siz bize bi katalog verin. Biz bi bakalım, sonra uygulama bölümübe geçeriz." Diyen Öykü' ye ters ters baktım.

"Çok biliyorsun sen(!)" Diyerek güldüm. Çünkü içtiği lattesinin köpüğü, bordo rujunu mahfetmişti.
.
.
.

"Ben bunu istiyorum." Diyerek katalogdaki bir modeli kuaföre gösterdim.
"Bende hemen onun yanındakini." Diyerek Öykü de ekledi isteğini. İkimizin de saç şekli güzeldi.
.....