19.Bölüm

47.6K 1.2K 107
                                    

Merakla beklediğiniz o bölüm...

Göğsüme sakladığım telefonu gizlemek biraz zor olsa da hızlı adımlarla kimseye görünmeden üst kata çıktım. Nur'a ya da Sevim teyzeye yakalanmamam gerekiyordu. Sonunda yardım isteyebilecek ve buradan kurtulacaktım.

Yüzümdeki mutluluk bu eve geldiğimden beri en güzel gülümsememin habercisiydi. Odaya girdiğim de banyoya ilerledim. Kapıda kilit yoktu. İçeri birinin gelebilme ihtimalini de düşünmeliydim. Banyo kapısının kilidi ise güvenilir değildi. En ufak bir darbede kırılacak gibiydi. Onun için zamanımı harcayamazdım. Ya da daha fazla dikkatleri üstüme çekemezdim. En azından içeri biri girdiğinde buradan duyup daha önce telefonu saklayabilme şansım vardı.

Telefonun yandaki tuşuna basınca açılmıştı. Ekranda Nur'un yine gülümsediği bir fotoğraf vardı. Kilit işaretini yana kaydırınca karşıma rakamlar çıkmıştı. Bu da neydi şimdi? Sinirle önüme gelen saçlarımı geriye attım. Gözlerimi birkaç saniyeliğine kapadım ve düşünmeye başladım. Ne olabilirdi? Bu kız en fazla nasıl bir şifre koyabilir?

Ekranda sayılardan başka hiçbir şey yoktu. Aklıma gelen birkaç denemede başarısız olmuştum. Daha çok sinirlenip önüme sürekli düşen saçlarımı geriye daha hızlı atıyordum.

Birkaç başarısız denemeden sonra sayıları giremez olmuştum. Üstte geriye doğru azalan sayıdan sonra doğru şifreyi girsem bile algılamayacaktı. Bahar'ın telefonunda da çok başıma gelmişti. Bahar'ı arayamayacaktım.

Zaman hızla ilerlerken aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Yaptığım başarısız denemeler de sonuç vermiyordu. Oflayarak musluğun fayansına yaslandım. Nur evde nasıl telefon barındırıyordu? Aniden aklıma gelen soruyla düşünmeye başladım. Sadece bana mı izin yoktu?

Ama anlamıyordum. Sevim teyzenin de telefonu yoktu. Evde de yoktu. Neden Nur'un ki duruyordu? Saklı eve sokmuş olması gerekiyordu. Aksi takdir de niye yatağın altına saklamış olsun ki? Eğer telefonunu bulamazsa ilk şüpheleneceği kişi bendim. Yardıma ihtiyacı olan bir ben vardım bu evde.

Murat beni her şeyden kısıtlarken o da telefonunu uzak tutmanın en yararlısı olacağını düşünmüş olmalıydı. Ama unuttuğu bir şey vardı. O da telefonunu sessize almaktı! Gerçi şifreyi açamadıktan sonra bu detay da işime yaramışa benzemiyordu. Telefonun ekranına baktım uzun süre.

Yaslandığım fayanstan çektim vücudumu. Elimi belime koyup aklıma gelen düşünceyle gülümsedim. Birkaç adım yürüyüp telefonun ekranını sola doğru kaydırdım. Karşıma çıkan acil arama kısmına baktım. Polisi aramaktan başka çıkış yolum yoktu. Aslında ilk aklıma gelmesi gereken numara bu olmalıydı! Bu hatamı, heyecandan karışan aklımın cehaletine veriyorum...

İçimde korku olmamasına rağmen neden sekteye uğradığımı da anlamış değilim ama neyse... Sonuç olarak Murat evde değildi. Nur ise henüz telefonunun yokluğunu anlamamıştı. Kurtulacaktım bu evden. Onun yerine Bahar'a kavuşacaktım. Bundan daha güzel bir takas düşünemiyordum.

İlk rakamı tuşladığım da telefondan titreme sesi geldi. Üstte ki bildirimde gelen mesajın bir kısmı gözüktü. Kısa bir süre sonra yok oldu. Aldırış etmeyerek ikinci rakamı tuşladım. Bana uğurlu geldiğini düşündüğüm rakamı tuşlarken kapı çarpma sesiyle dona kaldım. Arkamı dönmeden içeriden gelen seslere kulak kabarttım. Birinin adım seslerini duyduğum da korkuyla telefonu göğsüme soktum. Düzeltecek zamanım yoktu.

Arkamı döndüğümde banyo kapısı hızla açıldı. Bu adama eve ne ara gelmişti? Biraz önce olmadığına sevinirken şimdi karşımda olması bana mutluluğun kısıtlı bir ölçüde uğradığının göstergesiydi. Güvenli diye geldiğim yerin kapısını kilitlemeyi nasıl unutabildim aklım da almıyor! Geriye attığım saçlarımı hızla önüme göğüslerimi kapatacak şekilde getirdim.

Şehvetin EsiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin