En İyi Dosttan Henüz Habersiz*1*

46 4 0
                                    


Henüz 16 yaşında olmama rağmen güçlüydüm . Hastanedeki insanların-gerekse koridorda , gerekse odamda- konuşma sesleri uyumlu bi uğultuya dönüşmüştü , kimilerinde arada kahkaha sesleri geliyordu . Bense pencere kenarındaki yatağımın arkasına sırtımı yaslamış ve bacaklarını birazcık kendime çekmiş bir halde parmaklarımla oynarken dışarıyı izliyordum . Yağmur yağacak olsa gerek , bulutlar arada sırada olduğu gibi griliklerine bürünmüştü . Bu gün ameliyat olacaktım , karnımda 4 aydır büyüyen bir kist vardı .Doktor ise bana bu kistin rahimle bağırsaklar arasında oluştuğunu söylemişti.

İlkokuldayken her yıl bir veya iki kez sancılarım olurdu . Bu öyle bi sancıydı ki 1 günün sonunda ancak geçiyordu . Uykularımı zehir ederdi hep bu yüzden . Hastaneye ise ne zaman gitsek bize karnımda gaz oluştuğunu ve bu yüzden ağrı yaptığını söylerlerdi . Her yıl ama her yıl .. En son -4 ay önce- başlayan bu ağrımda pek endişelenmemiştik . Geçer diye düşünmüştük ama öyle olmadı . Bu .. öncekilere göre daha farklı bir ağrıydı . Midemden karnıma doğru inen ve bıçak saplanırcasına sürekli devam eden bi ağrıydı . En sonunda dayanamadığım için hastaneye gittik o gece . Acildeki doktor ise bir cerraha görünmemi söylemişti . Öyle böyle çekilen ultrasonlarda , karnımda 6 cm çapında bi kist gözüküyordu . Gittiğim cerrah ise 3 ay daha beklememi söylemişti ,belki küçülür ve yok olur diye. Ama tam tersi oldu daha da büyüdü . 9cm ye kadar ulaşmıştı 3 ay sonunda ve artık ameliyat olmam kesinleşmişti . Ve şimdi ise hastanede birazdan ameliyata alınmak üzere yatağımda oturarak bekliyordum . 

Korkmuyordum ama ellerim soğuktu nedense , ara ara küçük şekilde titriyordu . Ben bu yaşadığım her şeyi düşünürken penceremden dışarı bakmaya devam ediyordum . Ta ki bir yağmur damlası odadaki cama çarpıp camdan kayana dek ..

Yanımda kitap okuyan anneme baktım ve oda gözlerime yüzünü çevirdi birden .Üstümdeki pikeye iyice sarılarak ona tebessüm ettim ve oda yakın gözlüklerinin arkasındaki mavi-yeşil gözleriyle bana tebessüm etti . Sonra kitabının sihirli cümlelerini okumaya geri döndü ..

Gözlerimi annemden aldığımı düşünüyorum hep .. Gülüşümü bile . Babam bana hep ''Gülüşün ve gözlerin bana anneni hatırlatıyor , aynı onun gibi çok güzelsin.'' derdi . Babamın bu sözlerini düşünürken kapıdan içeriye babam girdi . Ellerini belinin arkasında bağlamış ve üstündeki siyah montuyla karşımda duruyordu . Ona da en güzel şekilde tebessüm ettim ve yatağımın kenarına oturmasını izledim . Gelip alnıma bir öpücük kondurdu . Sessizce ''Korkmuyorsun değil mi Abigail ? '' dedi , bu sırada gözlerimin içine bakıyordu . Hafifçe kıkırdayıp ''Hayır ,hemde hiç .'' dedim . ''Aferin , benim güzel kızıma .'' deyip yanağımdan bir makas aldı . Yatağımdan kalkıp annemin yanındaki bş sandalyeye oturdu .

Dönüp yukarda demir bir askıya asılan serumuma baktım . Sürekli bittikçe değiştiriyorlardı . Antibiyotikler , enfeksiyon kapmasın diye verilen ilaçlar vesaire.. Henüz yarısına daha yeni gelmişti . Kapıdan bir hemşire girdi ve birazdan ameliyata gireceğimi söyledi . İçinde ilaç olan bir buhar makinesi getirdi ve 5 dakika kadar bunu solumam gerektiğini söyledi . Annemler de bu sırada ayaklanmışlar ve makineyi ağzımda tutmama yardım ediyorlardı . Babam ise çalan telefonunu kapının dışında açmış biriyle konuşuyordu . Maskenin içindeki havayı hissetmeye çalışırken aslında ne kadar iğrenç koktuğunu fark  ettim . Anneme '' Ama bu çok iğrenç kokuyor .'' demeye çalışsamda maskenin altından sesimden pek bi şey anlamamıştı . ''Noldu Abi ?'' dediğinde elimi boşver anlamında salladım ve bana gülümsedi sonra.

Bütün yapılması gerekenler bittiğinde kendimi koridorda ilerleyen sedyede bulmuştum . Aynı filmlerdeki gibiydi ve emin olun o ortamı hissetmek çok kötü , içinizde 'Ya bir şey olursa ?' , 'Ya bir şeyler kötü giderse?' gibi düşünceler ortaya çıkıyordu . Ameliyathanenin önüne geldiğimizde annem bana son kez ''Seni seviyorum , her şey düzelecek . Unutma bunu tamam mı ? ''dediğinde ister istemez gözüm dolmuştu . Önceden hiç korkmayan ben şimdi ise titreyen parmaklarıma ve sararmış yüzüme hakim olamıyordum . Anneme '' Tamam.'' dedim ve burukça gülümsedim . ''Ben artık gidiyorum çıktığında görüşürüz tamam mı ? Ordan çabuk çıksan iyi edersin . '' dedi ve o mükemmel kahkahasını attı .''Söz veriyorum çabuk çıkacağım dedim .'' ve bende güldüm onun bu haline . Korktuğumuz zamanlarda bizi hep iyi hissettiren anneler değil midir sonuçta ?..

Arkamdaki hemişire beni içeriye götürdü ve ameliyat odasının önünde beklemeye başladım . Tek başımdaydım , hemşire gitmişti . Tek gördüğüm ameliyathanenin koridorunda yürüyüp geçen yeşil kıyafetli ve yeşil maskeli doktorlardı . Kimileri aralarında dedikodu yapıyor , kimleri gülüşüyordu . Onların bu hali dikkatimi çekmişti ve içimden ''Şu dedikoduları yaptığınız kadar benle ilgilenseniz ?'' diyordum. Parmaklarıma baktım ve tırnaklarım tamamen mosmor olmuştu . Gerek koridorun soğukluğundan , gerek benim içimdeki korkudan . Bu sırada beni muayene eden cerrah geldi ve beni ameliyat masasının olduğu odaya götürdü . Size içeride Rihanna çaldığına dair yemin edebilirim . Doktorlar resmen aralrında gülüşüp konuşuyorlardı , kimisi şarkıyı söylemeye çalışıyordu . Onların bu hali cidden çok şaşırtmıştı . E ilk kez ameliyata giriyordum , nerden bilebilirim böyle rahat olduklarını ?

Bayan doktorlardan bir gelip benim ana sedyeye yatmama yardım etti ve bana ''Hoşgeldin Abigail . Nasılsın ? '' dedi . Yüzünde maske olduğu için sadece burnunun maskesinin altındaki şeklini görüyordum ama gözlerinin yanlarında oluşan kırışıklıklardan ise gülümsediğini anlamıştım . ''İyiyim teşekkürler.'' demekle yetindim . ''Şimdi seni birazcık uyutacağız , tamam mı ? '' dedi erkek doktorlardan biri ve kolumdaki kateterden serumu çıkarıp yerine içinde narkoz olduğunu düşündüğüm serumu bağladı . ''Tamam.'' dedim ve bir kaç saniye geçmişti ki gözüm kararmıştı . Ki ne zaman uyuyakaldığımı ben bile hatırlamıyordum ..

Uyanmamı sağlayan , bir hemşirenin koluma tansiyon aletini takıp çıkarması ve ''Hadi uyan artık Abi.'' demesiydi . O kada rahattım ki , '' Ama benim uykum var!'' derken son kelimeyi uzatmıştım. ''Peki odama gidince uyuyabilir miyim ?'' dediğimde ''Tabi ki ,odana gidince uyuyabilirsin Abi . Ama şu an uyanman gerek tamamen .'' diye karşılık vermişti . Bende yarısı açık olan gözlerimi iyice açıp etrafıma bakmaya başladım . Burası sanırım yoğun bakım ünitesiydi . Sağ tarafımda 5 sedye daha sıralanmıştı ve sadece sonuncuda hasta yatmıyordu . Beni odama götürecek hemşire geldiğinde içimde savaş müzikleri çalıyordu , sanki bir zaferi kazanmış gibi . Asansöre geldiğimizde babam kapıdaydı ve hemen '' Bir tanem benim , nasılsın şimdi iyi misin ? '' dediğinde midemin bulanmaya başladığını fark etmiştim . ''İyiyim ama midem bulanıyor galiba kusacağım .'' dediğimde hemşire hemen beni soluma çevirdi ve sedyemin üstüne kusmamı sağladı . Yatak bez olduğu için hiçbir yerime bulaşmamıştı . Odama geldiğimde herkes başıma toplanmış ''Nasılsın ?'' deyip duruyordu . Benim yorgunluktan tek diyebildiğim ise ''Sorun yok.'' tu ..

Kızıl PatiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin