Bölüm 2 - Zerrin

10 0 0
                                    

Kapıyı itmesiyle çanı titretti. Dışarıdaki yağmurun dinginliğine Beyzam'ın uğultusu karıştı. Hengamenin içinde müşterilere siparişi yetiştirmeye çalışan Zerrin'i gördü. Yağmurdan kaçanlar, otelin girişindeki kafeye sığınmış, sıcak kahveleriyle dışarıyı seyrediyorlardı.  Kızıl saçlarına perma yaptıran Zerrin  yanında bitti.

Elindekleri tutuşturup "Masa 3" deyip cevap beklemeden hepsini Beyza'ya verdi. Kafede çalışanlar böyle durumlarda yetmiyordu. Beyza siparişleri verdikten sonra odaya kaçmak isterken yine Zerrin önünü kesti. 
"Filtre kahve 12'ye, salatalar 4'e" 
Beyza tam konuşacakken teyzesi arkasını dönüp gitti.
Anlaşılmıştı, emri vakinin sonu gelmeyecekti. Zerrin'i ikna etmesi gerekiyordu. Sosyal medyadan 10 saniye uzak kalmayan hanımefendi telefonuyla bile uğraşmıyordu. Belli ki kafası dağınıktı ve kendini işe vermişti. Felsefe sınavı güzel bir bahaneydi. Zerrin bu kez kasada hesapları alıyordu.
"Zor bir akşam ama yarın daha zor olacak. Sınava hiç çalışmadım şimdi yukarı çıkıp..."
Ellindeki işi aniden bırakan Zerrin siyah gözlerini karşısındakine dikerek,
"Çalışmana gerek kalmayacak çünkü sınav yapıl-a-mayacak" dedi ve sonrasında bıraktığı işe devam etti.
"Lale hocanın sınavından bahsediyorum bir yanlışlık olmasın. Sınav yarın. Bak sınav takviminde yazıyor"
"Beyzoş sınav yok demedim yapılamayacak dedim"
Beyza "nasıl yani" sorusunu kelimelere dökmeden yüzüne yansıttı. Teyzesi sınav konusunda oldukça ciddiydi.
"Neden yapılamayacakmış peki?"
"Çünkü yarın bizim için değil Lale hoca için zorlu bir sınav olacak" diyip göz kırptı.
Beyza'nın arafta kaldığını görünce devam etti: "Hadi ama güven bana o iş bende"
İşte bunu beklemiyordu!
Zerrin ne zaman 'o iş bende' diyorsa o iş gerçekten onda oluyordu. Çok emin olduğu şeylerde kullanırdı sadece. Bu akşam çalışmasına gerek kalmamıştı bu da yeni bir bahane üretmesi gerektiğine işaretti. Zerrin'in koşulsuz kabul edeceği tek bahane Suna teyzeydi. Zerrin'in yaşlı kadından ödü kopuyordu. Ne olduğunu doğru dürüst anlatmamış o kadın büyücü diye tutturmuştu.
"Aaa Suna teyzeye yemek götürmeyi unuttum"
Gözlerini arkaya devirerek, "Şu kadınla ilgili bir şey söyleme bana git yap işte"
"İşte bu" diye içinden sevindi Beyza ta ki yağmurun yağdığını tekrar idrak edene kadar. Şemsiyesi yoktu!.. Gelecek soru bombardımanını olabildiğince az hasarla atlatma hesabını yaparken utana sıkıla "Zeroş şemsiyeni alabilir miyim?"
"Yanlış mı duydum yoksa sen benden şemsiyemi mi istedin, hani şu her fırsatta başımıza kaktığın puantiyeli şemsiyen varken? Seninki nerede?" 
"Şu an kendisi biraz kullanım dışı"
"Nasıl yani kırıldı mı, dedenin yani babamın sana verdiği şemsiye?"
"Hayır.. Off tamam birisine verdim... Tanımadığım bir adama. Ama geri getirecek. Yani.. öyle zannediyorum"
"Beyza olur mu öyle şey, TC numaranı, banka hesabını, şifreni falan vermeyi unutmuşsun. Sen benimle dalga mı geçiyorsun beyaz çiyan. Ne demek elalemin adamına hatırası olan eşyayı vermek"
"Teyze uzatma lütfen! (Sinirlenince Zerrin'e teyze diyordu) Şemsiyeni vermiyorsan böyle giderim bende.  Ayrıca beyaz çiyan neymiş"
Cümlesine saçlarıyla alay ederek devam edecekti ama şemsiye için susmuştu. Bir süreliğine içinde tutacaktı.
"Tamam tamam. Hemen yükselme. Al benimkini.  Koridorda asılı" diyip askılığı gösterdi.
Kapıdan çıkarken seslendi
"Beyza.. Benimkini de birisine verme" sonrasında kahkahayı bastı.
Çok sinir bozucuydu. Cebinden telefonunu çıkaran Beyza, Instagram'da perma saçlarıyla fotoğrafını paylaşan Zerrin'e yorum attı "Bu şey değil mi ya.. Müjde Ar'ın İffet filminde zengin olduktan sonra yaptırdığı saç". İşte şimdi keyfi yerine gelmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 21, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AL BENİ CENNETİNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin