Valerie, banyodan çıktığında üzeride sadece şortu ve benim ona verdiğim tişört vardı. Gülerek elini kapı pervazına koydu ve parmak ucunu sol ayağının yanına koyarak seksi bir poz vermeye çalıştı.
"Nasıl görünüyorum?"
Gülümsedim. "Oldukça seksi."
Gülmeye başladı. Ellerini kaldırdı ve bağırdı. "Evet! Biliyordum!"
Gülerek, ses sisteminin yanına doğru ilerledi. Bilgisayarını açtı. Bana baktı. "Şimdi açacağım şarkıyı iki haftadır dinliyorum."
Kafamı sallayarak yatağa oturdum. Valerie, şarkıyı açtığı anda durdu. ZHU- in the morning"
Şarkının garip bir girişi vardı ilk kalp atışları ardından tik tak, kapı, yağmur sesleri yükseldi. Ardından bir nefes ve dalga. Piyano ile bebek sesi çıktı.
Birden şarkı başladı. Valerie gülümsedi. Şarkı hareketlendiği anda Valerie çıplak ayaklarını yavaşça hareket ettirmeye başladı. Şu an kendimi Tarantino filmlerindeki yakın çekimi olan ayakları izliyor gibi hissediyordum. Hızlıca gözlerimi ayaklarından çektim. Valerie yavaşça gözlüğünü çıkarttı masasının üzerine koydu ve açık saçlarını salladı.
Şarkıyı mırıldandı. "Touch me in the morning."
Boğazımı temizledim. "Valerie beni yatağa atmaya çalışır gibi davranıyorsun."
Valerie sesli bir kahkaha attı. Kalçasını masasına dayadıktan sonra kahküllerini yüzünden çekti. "Biliyor musun Michael seni yatağa atacağım en iyi an, sen karşımda bayıldığın zamandı."
Valerie dudaklarını kapadı. "Şimdi düşündüm de keşke ceplerini boşaltıp gitseydim."
Kahkaha attım. "Beni kullanmayacağını ve soymayacağını bilmek güzel. Sağol Valerie bu dünyada güveneceğim tek kişisin."
Valerie gülümsedi. "O zaman sana çok önemli bir soru soracağım."
Kafamı salladım. "Dinliyorum."
"Tost yer misin?"
Elimi çenemin altına aldım. Düşündüm. "Bu çok zor bir soru. Sonuçlarına katlanabilir miyim bilmiyorum."
"Birkaç kalori ile savaşabilirsin Michael."
Kafamı salladım. "Haklısın, gidip tost yapalım."
Ayağa kalkıp tam onun önünde durdum. "Ovv benim için özel bir araç."
Sırtıma zıplayıp, kollarını boynuma doladı. Bacaklarını tuttum ve dengede tuttum onu. "Hayır ben bir roketim."
Valerie bağırarak ileri gösterdi. "Hadi roket şu kapıdan geçelim!"
Garip sesler çıkartarak kapıdan geçtim. Valerie birden kahkaha attı. "Çok sikik bir roket."
Birden kahkaha atmaya başladım. "Biraz yalan söyle Valerie."
Merdivenleri indikten sonra Valerie'yi yere bıraktım. Daha sonra belim tutulmuş gibi yaptım. "Hayır yani birde zayıf falan gözüküyorsun. Bu ne ağırlık?"