Engin;
Şimdi kokusu öyle bir burnuma doluyor ki sanki başka hiçbirşeyi koklamamı istemiyormuşcasına. Öyle güzel öyle bağımlılık yapıcı ki! Sigara mı ben mi dedirtebilecek bir koku!
Kokusunu sevmem aşıl olduğum anlamına gelmez! Sadece bağlılık evet! Kesinlikle yılların bize kazandırdığı bağlılık. Dost sayılmaz. Kardeş de sayılmaz. Kanka da olmaz sanırım. Aramızda ki şey ney bilmiyorum? Ama bunun tanımı yok. Kimseye duyamadığım sonsuz bağlılık gibi birşey. Genellikle beyinsiz bir kız da olsa ana maddesi düzgün.
Hep geri duran taraf bende olsam onun böyle cesur olması iyi birşey. Düşünmeden söylemesi, sarılması. İçimi ısıtan birşey. İyi ki var dediğim insanlardan.
Yıllar sonra onu böyle tahmin etmemem de ayrı bir durum. Evet hikayelerde hep böyle olurya kız evrim geçirir oğlan değişri karşılaşıp etkilenirler falan! Bu yalan değil.
Eskiden aşırı zayıftı küçükken. Boyu kısa zayıf çelimsiz ve reçel bağımlısıydı nazlı. Aşırı hiperaktifti. Gerçi bizim zamanımızda hiperaktiflik nerde gezsin. Götünde kurt vardı reçelin .
Kollarımdan çıkmaya çalışmasını sevmiyorum işte zaten nadirin de nadiri sarılıyorsun ne diye alıyosun ki o saçlarındaki kokuyu benden! Buna hakkın yok!
Gözleri yıllar öncesinde de hoşuma giderdi. O yeşil ile mavinin dansını yansıtırdı gözlerinde. Güldüğünde iyice büyüyen gözleri. Ağladığında daha da yeşeren gözleri. Kızdığında okyanuslaşan, o okyanusta boğan gözleri. Kendi farkında değil elbet ama bir çoğu bu göze sahip olmal için nelerini vermez ki?!
Nazlı alçaklık kompleksi olan bir kız. Hiç bir şekilde kendini beğenmediğini biliyorum. Güzel olsa da ben kimim ki diyem biri. Şu iki saat içersinde o alçaklık konpleksini ona yutturabilirdim ama olmuyor. Farkında değil ki, kısacık boyunun gösterdiği şirinliği, küçük ellerinin ayaklarının verdiği komikliği, gözlerinin çürüttüğü kalpleri. O öpülesi dudakların çekimini, ince belini, dolgun ama büyük kalçasının uyandırdığı vahşiliği.
Bunların hbirinden bi haber. Pekala. Aşk falan yok ortada! Olamaz da öyle bir şey! Bu sadece erkeksi dürtüler ve bir kadında ki varlığı fark edebilmek. Onun anlamlandıramadıklarını anlamlandırmak." ee beni nereye götüreceksiniz bakalım?"
Benden sıyrılan reçel hevesle bakıyordu şimdi ben ve diğerlerine. Erdem güldü
" vallahi biz tenis maçına gidecektik ama sen geldin " nazlı dudaklarını büzüp gözlerini kıstı. Lan gerizekalı kız yapma şunu !!
"İyi gidiyim o zaman!"
Efe durdurdu
"Lan dur bi. Maç iptal tabii ki. Başka bir yere karar verelim"
Hande atladı
" park!! Parka gidelim bizim parkımıza. "
Hah evet mala bağladık. Salak oraya sekiz yaşımızdayken ayak basıyorduk en son.!
Nazlı dudağını tekrar büzdü. Şeytan diyor git o dudakları... Ağzına sıçtığımın şeytanı benim gibi terbiyeli bir meteoru yoldan çıkarıyor. Sevap pointlerim düşüyor şerefsiz.
"Bence bugün için iyi bir seçim olmaz, malum elbisem elverişsiz."
Şimdi sırıtıp gülme sırası bende
" yo neden ki?"
Aha içinden sövüyor şimdi bana
"Yo nodon ko?"
Kusacak uygun bir alan varmıdır efenim!
~
Uzun didişmeler sonrası akşam yemeği in retorant seçmiştik. Nazlı benim arabamda, diğerleri kendi arabalarında yola koyulduk. Bir yandan sürerken bir yandan şarkıyı mırıldanan reçeli izliyorum. Güzel birşeymiş yıllar sonra bu sesi duymak.
"Dudu dudu dilleri lıkır lıkır içmeli
Gözleri derya deniiiiz" tarkandan bir şarkı söylüyordu. Eskimeyen unutulmayan klasiklerimizden. Aslında radyoda ne çıksa söylüyordu sırayla. Bir ara meşhur ankara havası çaldı. Aslında ben de pazar köylü olsamda genelde dinlemem. Sanırım yabancı ülkede büyümenin yan etkileri. O hep severdi biliyorum bunu da. Ellerini kaldırıp oynamaya başladı. Aslında utanmadığı şeylerden biri de bu nazlının. Oynamayı söylemeyi seviyor. En azından ben öyle hatırlıyorum.
" başladın yine"
oynamaya devam edip bana baktı. Omuz silkip devam etti.
" sen özünü yitirmiş olabilir böğürtlen! Ama ben asla! Bunsuz yaşam yaşam olmaz be!"
Kahkahamı durdurmak istemeden saldım. Yine sadece belirli kişilerin yanında yaptığım gibi. Bazen farkını gösteriyordu. Evet şuan bir dizi bir film klasiği yapmayacağım o herkesten farklı mükemmel demeyeceğim. Bu saçma. Sen aynı olanını mı gördün ki en farklısı o diyorsun. Her kadının içindeki ruh farklıdır bundan eminim. Genellikle hep bir yanlarında ki tutkuları istekleri az buçuk benzese de hepsi çok farklıdır mükemmeli yoktu aralarında. Sevdiği adama mükemmrl olanı vardır. İşte bu yüzden nazlı sadece farklı gibi geliyor mükemmel olağanüstü değil! Bu mükkemeliyet abidesi kadınlara fahişeler dahil değil tabii ki! Onlar ne olursa olsun sebebi ve bahanesi olmaksızın yitip gitmiş onursuz varlıklardır. İşte farkı olmayan aynısı olan tür sadece onlar. E tabi biz erkekler için de geçerli bu.! Bir çoğu fahişe kelimesini kadına yüklese de sadece önüne gelenle yatan aklı beş karış havada şerefsizlerin bedeni de kadınlardan daha çürümüştür bence. Tamam bazı dürtüler ve iç güdüler olabilir ama bunların arkasına sığınacak kadar düşkün bir durum değil bu! Bende bir erkeğim ve o kadar da vahim değil kendini bilip tutabiliyorsan. Tamam! Bazen hataya da düşeriz olur bir kaç kez ama vazgeçmenin zamanını biliceksin. Bu kadar bilmiş konuşmamın üstüne benim ne olduğum merak edilir genelde. Mükemmel bir erkek değilim bir çok kızla takıldım sayısını hatırlamıyorum bile ama onu bana bağlayacak o özel anı asla yaşamadım.! Kadının ilki olmak özelse o da bizim ilkimiz olmalı.
Ben uğruna öleceğim kadını istiyorum. Zevkine düşeceğim kadını değil!!
~
"Bende iskender alabilirim"
Nazlı da siparişini verdikten sonra sessizleştik.
Önümüze konulan siparişlerle çatal bıçakların sesi sessiz ortamımıza gereksiz bir hava kattı.
"Ee nazlı biri varmı? Ayağını yerden kesen?"
Ne! Ne alaka?! Kim kimin ayağını kesiyormuş?
Nazlı boğazına dizilen lokmayı su içerek gönderdi. O açıktı hareketlerinde bense belirsizce yutkundum sadece.
Sesini düzeltmek isteresine öksürdü
"Klasik yeliz ve semra sorusu artık gına geldi. Kendi kendimi boğacağım"
Heh! Kimse kimseyi bir yerlerden kesmiyormuş tamam.
"Bence birileri olmalı hayatında kaç yaşına geldin. "
"Handecim ben direk annemin yanına gideyim o zaman kesmezse annem semra teyzeye uğrarım bunları konuşup tırlatmak için.! İs-te-mi-yo-rum!"
Hemfikir olduğumuz tek konu herhalde. Cidden yeliz teyzenin de öyle olduğunu biliyordum. Ama demek ki annem daha betermiş nazlıya göre. Ki bence de öyle! Kadın yediğin lokmanın içinden evliliği çıkartabilecek kapasiteye sahip.! Yüksek zekasına hayranım ama yanlış yerlere kullanıyor.
"Hemfikir olduğumuz tek konu sanırım reçel"
Bana bakıp güldü.
" kulağa iğrenç gelse de evet! İkisinin imparatorluğu beni mezara sokacak!"
" ah o imparatorluğu bir yıksam " sözümle güldü tekrar çatalıyla beni işaret edip gözlerini kıstı
" ben varım yıkalım mı?"
Haha cidden soruyordu. Bende onun gibi yapıp çatalımla onu gösterdim gözlerimi kıstım
" ben de varım ama malesef ki o imparatorluğu yıkarsak babalar konseyi-
"Ağzımıza sıçar"
Cümlemi oflayarak o tamamlamıştı. Hoşuma gitmişti doğrusu.
"Sön bönöm böşömö köldön. Sönö kömsö ölmöz "
Cümlesini beyin hücrelerim yandıktan sonra idrak etsemde anladım. Sen benim başıma kaldın, seni kimse almaz dedi herhalde.
"Koco oğlon oldon.holo sop goboson"
O da benim dediğimi çözmek istercesine baktı. Çözdü sanırım ki kahkahalarla gülmeye başladı. Bi gülüşü özlermiş insan.
Masa da sadece biz varmışız gibi olduğunu farkettiğimizde yerimize sinip yemeğimizi yemeye başladık.
Erdem ikimize sırıtarak bakıyordu piç! Efe ise ciddiyetindeydi yine. Hande içten gülüyordu.yapmacıklıktan uzak bir kızdı allah var. Aliye gelirsek onun bakışlarını çözmüş sayılmam aslında var bi boktan tahminimde ağzına sıçarım dost falan dinlemem. Nazlıya oldu olası böyle bakardı ancak bu kadar içine düşerek değil! Ulan biz hepimiz kardeşiz kardeşe yan gözle bakılırmı?
"Hande seninki kim?"
Handenin beti benzi attı. Ne var ki abartılcak.tamam biz abileri gibi olabiliriz olayı didikler oğlanı amele sümüğü yapabiliriz ama o isterse de saygı duyarız.
" benim ki mi? Kim benim ki? Benim ki mi varmış? Kimmiş? Nerdeymiş? Nasılmış?"
"Ay safım yalan söylemeyide beceremiyorsun. Kim o!"
Nazlının ultra salak zekası azdı yine.
Hande oflayıp yemeğini bıraktı geriye yaslanıp derin bir nefes verdi.
" bak kızmak yok!"
Cidden merak ettim şu herifi kim lan bu.
" dökül!"
"Faruk"
Faruk derken?? Hangi faruk? Ben devreye girsem iyi olacak çünkü nazlı da mal mal bakıyor
"Hangi faruk lan?"
"Faruk şimşek. Nazlının abisi"
Oha! Ebemin bilmem nesi. Çüş! Ulan iyice aşkı memnu yaptınız !
Nazlı tiz bir çığlık kopardı. Sıçtı kulağıma heh!!
" sen ciddisiiiin! Gerizekalı!"
Oov abisini kıskandığını bilmiyordum bak. Bu da bir ayrıntı. Hande dolan gözleriyle başını eğdi
" şey... Nazlı bak. Özür dilerim. Ben başta kabul etmedim uzak durdum ama.. İşte o çok kararlıydı.ve çok da güzel bakıyodu"
Nazlı ellerini havaya kaldırıp dua eder gibi yaptı manyak. Uflayıp tabağını önünden ittirdi ve masanın üstünde kollarını birleştirdi.
"Salak mısın? Yoksa öyleymiş gibi mi yapıyosun? Kızım ben sana neden sevdin neden abim mi diyorum? Bana neden haber vermedin diyorum. Görümcelik yaşatmadın diyorum. Abimi tehtid etme fırsatımı neden elimden aldın diyorum. O tehtitler sayesinde çikolatalarıma el süremeyecek zeytinlerimin hepsi bana kalacak maaşından bana kırıştıracaktı. Senin yüzünden bütün bunları kaybettim. Gerçi hala tehtit edebilirim anneme söylemekle."
Cidden tüm derdi bu muydu. Hepimiz birden ona harbi malsın. Yeminle katıksız sek malsın bakışı attık.
O buydu kimseyi yaptıklarıyla yargılamaz alakasız yerlerden dem vururdu. Belki de böylesi iyidir.🎀Oy ve vote 🎀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÖĞÜRTLEN REÇELİ ~ aşkın sıfatı~
RomanceEngin ve Nazlı olabilecek şey değil! Ama oluyor. Sonuçta anneler birlikse ve bu birlik 45 yıldır taht sürüyorsa.? 13 yaşından sonra birbirini görmemiş iki çatlak. 13 yıl sonra görürse o gözler birbirlerini ne olur? Nefretin içide aşk büyür. ~~~ ...