Bölüm 2- "Sen burada ne arıyorsun?"

11 4 0
                                    

Mete'den;

"Bir yerlere oturmaya mı gitsek ya? Bir şeyler içeriz hemde." Ben Saraç'a bir şeyler derken o elindeki dosyalar ile ilgileniyordu. Lan bu çocuğun başına bu kadar iş çarpmaları normal miydi?

Saraç bir şeyler mırıldanarak dosyaları masaya attı. "Siktiğimin şirketi! Bu işler neden bana veriliyor! Başımda bir sürü dert var gece gündüz dosyalarla uğraşıyorum birde. Al yine 200.000tl'lik açık var.Kim yapıyor amına koyayım kim?" cık cık'layarak "Küfür sana hiç yakışmıyor kardeşim. Çıkalım dışarı kafamızı dağıtalım." Ben Saraç'a dil dökerken önündeki şirket telefonundan bir numara tuşlayarak telefonu kulağına dayadı.

"Alev hemen buraya geliyorsun,hemen!" diyerek telefonu kapattı.Derin bir nefes vererek eliyle şeffaf cam masada ritim tutmaya başladı. Bu fırtına öncesi sessizlikten başka bir şey değildi. Gözlerini kapatarak bir şeyler mırıldandı. Tam kapı açıldığında hala Saraç ellerini yüzüne kapatmış bir şekilde duruyordu. Alev mini eteği ile kıvırtarak odaya girdiğinde, "Buyrun Saraç bey?" diyerek duruşunu dikleştirdi.

Saraç derin bir nefes vererek konuşmaya başladı. "Bana getirdiğin dosya'da 200.000tl açık var.Her ay bunun neden olduğunu ve neden tekrarladığını öğrenmek için bütün çalışanları denetle.Eğer bu iş bir hafta içinde hallolmazsa, yemin ediyorum hepinizi kovarım ve yeni bir grup oluştururum." diyerek dosyaları Alevin yüzüne attı.Dosyalar yere düştüğünde Alev eğilerek dosyaları toplamaya başladı.

Saraç kükreyerek "Siktiğimin olayını çözmeden bu odaya adımını dahi atma!" dediğinde Alev yerinde sıçrayarak "Peki efendim." dedi ve hızla odadan çıktı.

Saraç'a dönerek "Kalk gidiyoruz bu böyle olmaz.Bizimkilerle buluşup pes falan atarız kalk oğlum hadi!" diyerek arkasından ceketini alarak kapıya doğru yöneldim. Aleve göz kırpıp ona doğru yaklaştım. "Bu gece bendesin güzelim." dediğimde kulağıma "bekliyorum mesaj at gelirim." dedi. Kız milleti böyledir işte. Önüme adam gibi bir kız çıkmazsa hiç bir zaman adam olmayacağım.

Saraç odadan çıkıp "Hadi." diyerek asansör'e yöneldi.Asansör geldiğinde 0'a basarak,bekledik. Geldiğimizde Saraç, "Ben otoparktan arabayı alıp geliyorum." dedi.Arabasını başka birinin kullanmasını asla sevmezdi. Bu yüzden kimsenin ona getirmesini de istemiyordu.Saraç arabayı şirketin önüne getirdiğinde hızla kapıyı açıp arabaya bindim. "Dostum nereye gidiyoruz?" dediğimde bardan kastettiğimi anlamıştı. Saraç'ın bir gece hayatı yoktu.Kadınlara ilgisi sıfırdı. İçki'yi ve sigara'yı sadece sinirlendiğinde yada üzüldüğünde ağzına koyardı.Abisinin ölümünde onu her seferinde barlardan topluyordum. Saraç hepimizden daha zor günler atlatmıştı. O benim abim gibiydi ve hep öyle kalacaktı. Benden iki yaş büyük olmasına rahmen yanında çocuk gibi hissediyordum. Saraç ne kadar yakışıklı ve zeki bir adam olup bütün kızlar onun peşinden koşsa da şu ana kadar bi kızla sevgili olduğunu görmemiştim. Tamam, yattığı kızlar olmuştu fakat yüzlerini bile hatırlamadığına emindim. Bu hayatta değer verdiği tek kız beş yaşındaki kız kardeşiydi.

"Bara gitmeyeceğim Mete. Adam akıllı bir kafede oturup sohbet edelim işte.Karanfil kafe diye bir yer var kızılayda." gözlerimi devirerek telefonumu çıkardım. Whatsapp'a girerek yazmaya başladım.

Şerefsizler

Ben; Saraç'la karanfil kafeye gidiyoruz.15 dakika içinde kafede olmazsanız bittiniz orospu çocukları.

Akın; Kes lan piç beraberdik zaten geliyoruz.

Arda; Pes'te nasıl siktim seni Akın? Anlatsana biraz.

Ben; Yine mi yenildin orospu çocuğu ahahahahahah

Bir yandan gülerken telefonu kapattım. Aramızda küfür ettiğimizde asla sorun etmezdik fakat başka biri küfür etse ebesini sikerdik.

OYUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin