Salak Tel Gözlü Doritos

senden nefret ediyorum ?

Dipper 'dan
Gizemli kulübe 'ye birdaha gitmeyeli tam 4 yıl oldu . En son Bill 'in şeytanı planlarını mahfedip onu yendigimizi hatırlıyorum ama başka birşey yok .
Tam 4 yıl ailemin baskısıyla gizemden ve gunluklerden uzak durmuştum.  Ama bu yaz ben esrarengiz kasaba 'ya gitmek istiyordum.  Tekrar gizem çözmek ve tekrar kötü eskenar şeytanları yenmek istiyordum. Bill 'ı yendigimizi biliyorum ama galiba ben  bir damlacık ta olsa
Bill 'ı özledim.  Hemen yanlış anlamayın o anlamda değil yani herşeyi biliyormuş gibi davranmayı özledim . Yani etrafımda Bill oldukça bende herşeyi biliyormuş gibi yapıyordum ve buda eglenceli oluyordu.  Ben böyle hissederken mabel 'in da esrarengiz kasabayı özlemiş olabileceği aklıma geldi evet dipper devam et
" mabel sencede bu yaz gizem çözme zamanı gelmedi mi ? "

"Dipdip senin başına kesin birşey düştü ama umrumda değil tabiki isterim çok isterim çok çok isterim az isterim azcık isterim çok isterim fark etmez "

"Mabel bavulunu hazırla ben annemler ile konuşurum "

"Hayır Dipdip olmaz senin çabalarını taktir etmek içi ben konuşacağım sende bavulunu hazırla "

Dedikten sonra at kisnemesi gibi bir ses çıkardı ve salona koştu . 5 dakika sonra bavullarimizi ve aile izinlerimizi almıştık bile .
Annem bize güneş kremi ile ilgili yarım saat nutuk çektikten sonra babam bizi arabayla otubusun kalkacağı yere getirdi. İkimizde babama teskkur ettikten sonra bavularimiizi alıp otu buse bindik .
Otobüs biz bindikten tam 5 dakika sonra hareket etti . Yolculuğumuz sadece birkaç saatti ama mabel 'in konuşması olunca  kendimi yıllardır sürecekmis gibi hissediyordum.
Mabel konuşmaya devam ederken . Uyku için yalvaran gözlerim dayanamadı ve ben çoktan uyumuştum. 
Mabel beni tekrar durttugunde ona 'ne var ' bakışımı yolladım . Oda bana
'Salaksın sen ' bakışını yolladı .
"Mabel biraz uyumak istiyorum lütfen sus "

"Dipdip saçmalama kalk ve bavulumu al "

Tabiki uyku sersemi olduğum için ne olduğunu anlamadım. 

"Mabel me saçmalıyorsun sen öyle "

"Ah slk kardeşim senin yanında tek akıllı olmak beni yoruyor "

"Mabel ? "

"Tamam ya geldik şimdi kalk ve bavulumu taşı çünkü ben yaparsam aslında birşey olmaz sadece canım istemiyor "

Ben mabel 'a  'allahbelani versin ' bakışımı attım .
Oda 'hıh 'ladi ve gitti .
Tabiki bir sürü makyaj malzemesi ve benzeri şeyle  dolu olan bavullarda bana kalmıştı . Ben bu yüzden yanıma çok şey almazdım mabel hep kendi bavulunu bana tasitirdi. Bende zaten ihtiyacım yok diye az eşya alırdım. 
Saatlerce süren uğraşlarım sonucunda bütün bavulları odaya taşımış ve eski odamıza yerleşmiştik.
Mabel sürekli saçma şeylere sevinip duruyordu örneğin az önce bana " Hey dipper baksana tavandaki lekeler hala yerinde duruyor " gibi saçma bir cümle kurmuştu . Ve tabiki çığlık atmayı ihmal etmedi . Ve  Tabiki o kadar çok bağırdı ki kulağım sikildi.
Stan amcam ve stanford (inşallah böyle yaziliyordur wtf ) birkaç günlüğüne burda olmayacaklardı . Çünkü her ne kadar sürpriz yapmak istesek de acil bir işleri çıkmış ve ülkenin  diğer ucuna acil  uçakla gitmişlerdi.  Tabiki hafta sonu olduğu için kimse de yoktu aslında çok özlemiştik herkesi ama  herkes çok yoğun çalışıyor ve bende nasıl desem kendimi ise yaramaz gibi hissediyorum.
Bende o zaman ilk iş olarak ormanda yaşayan birkaç canlıyı tespit etmeye gidebilirim.  Stan amcamın gizli bolmesinden günlüğümü aldım ve ormana girdim .

Ormana girdiğimden beri bir tuhaf hissediyorum.  Sanki izleniyormus gibi . Homurdanmaya devam ettim .
Keşke sesimi cikarmasaydim. Arkandaki caliliktan bir hışırtı geldi . Ben o sesi duyar duymaz koşmaya başladım . Önüme gelen şeye çarpıyor ve kendimi yaraliyordum.  Ondan sonra artık ne kadar gizli kostuysam bir taşa takıldım ve bir ağaca yanağımı dudağımi ve bileğimi derin şekilde çızdirdim.  Ve acıdan dolayı gözlerimi kapadım ki bu da aptalca bir davranıştı . Tekrar bir şeye takıldım . Bu sefer bir ağacın tam dibine düştüm . Vücuduma baktığımda kesinlikle yanlış anlamayın ben bir mazosist değilim ama cildim beyaz olduğundan kan üstünde çok güzel duruyordu.  O kaçtığım şey yeterince yaklaşmışti ve istesemde kacamazdim çünkü yaralıydim her yanım ağrıyordu . Ama karşımdaki kişiye baktığımda onun çok yakışıklı genç yani benim yaşlarımda bir erkek olduğunu fark ettim . I-iyide b-bu Bill 'e neden bu kadar benziyor . Aynı şapka aynı renk saçlar . 'Onun 'diye tanimlayabileceğim sarı tonlarında bir ceketi vardı .
En sonunda dayanamadım ve konuştum.

"Hey dostum derdin ne senin çok korktum "

"Dostum mu ? Hadi ama cam ağacı seninle isim bittiğinde bana sevgilim diyeceksin "

"Ç-çam a-agaci "

" yeter çok konuştuk "

Dedi ve elinde mavi zincirler belirdi.
Evet doğru duydunuz zincirler . Yavaşça yanıma geldi ve beni ağaca bağladı .
Ben hala şoktan hareket edemezken tekrar konuştu .

"Cam ağacı kendini bu kadar yaralamayi nasıl başardın acaba ?"

"S-seni i-ilgilendirmez "

"Hadi ama biz sonuçta iyi dostlariz
değil mi ?"
Böyle dedikten sonra yaklaşık birkaç dakika boyunca güldü bende cesaretimi toplayıp konuşmaya karar verdim .

" en son sen sadece bir göz ve bir doritos 'da ibarettin şimdi ne oldu "

"Seni için guzellesmeye çalıştım cam ağacı "

"Senin salak falan mısın ?"
"Yada ne dediğinin farkında mısın? "

" cam ağacı yaraların kanıyor "

"Ne kadar ilginç birşey "

"Hadi ama cam ağacı çok soğuk davranıyorsun "

"Neden acaba ?" Deyip göz devirdim
Gözü dudagimdan ayrıl miyordu. Sert bir şekilde "ne var " dedim

"Cam ağacı dudağan kanıyor " dedi ve tuhaf bir biçimde sırıtmaya başladı .

Bende aynı sertlikte cevap verdim
"Çünkü orasını da vurdum "

O ise hala aynı sırıtiş ile bana bakıyordu.
Hafifçe bana yaklaştı yaklaştı ve yaklaştı ve beni ÖPTÜ !!!

ben ağzımın içine girmesine izin vermiyordum ayrıca karşılık ta vermiyecektim.  Ama çok sert öpüyordu. Ama direndim  ve karşılık vermedim.  İlk önce geri çekildi . Ben gidecek zannettim ama amacı tekrar opmekmis.  Ve tekrar öptü . Bu sefer daha sertti.   en sonunda ağzımın içine giremeyince dudağımi ısırdı. Bende hafifçe inledim bu sırada dilini çoktan ağzımın içine sokmuş ve benim dilime deydirmeye çalışıyordu. 

En sonunda dudagimdan sesli bir şekilde ayrıldı .

"Cam ağacı birdaha öpüşürken ağzını kapama "

"Ve ayrıca seni seviyorum cam ağacı "

İlk önce gülümsedim ve olabildiğince kızarmaya çalıştım . sonra  utanmış gibi kekeliyerek konuşmaya çalıştım.

"B-bende s-seni b-b-bill "

O hala sırıtırken suratına bir yumruk caktim. Yumruğun etkisi ile zincirler bir anda yok oldu . Ve bende koşmaya başladım bir yandan da Bill 'e bağırıyorum

"BÖYLE DİYECEĞİMİ Mİ ZANNETTIN SENİ TEK GÖZLÜ DORİTOS !"

Hai hai sizce nasıldı  ve belirtmek isterim ki şuan saat 3.25 evet bana bu sonsuz enerji gücünü bahsettiği için kendime teşekür eder ve sağlıklı kalmanızı dilerim iyi bayramlaaaar Bir sonraki bölüme kadar kalın sağlıkla