Beni Sev!

Evlenmem

Bu nasıl bir gündü? Bir söz yüzünden kendini herkese sunan bir kadınla mı evlenecekti yani? Hayır! Olmamalı. Onun hayalleri, davası, yolu... Bu kadınla olmazdı. Aleyna. Adı bile modern hayatın belirlediği şartlara uygundu. O modern hayata köle değildi. Karısıda olamazdı. Onun karısı sadece ona ait olmalıydı. Karısını bitek o görmeliydi.
Yürüdüğü yolun nereye gittini düşündü, aslında umrunda değildi ama ayakları onu camiye götürüyordu sanki.
"Camiye gelmişim" dedi "Allaha hamd olsun"
İçeri girdi. İki rekat namaz kılmak iyi gelir diye düşündü. Rabbe yöneliş.. O en huzurlu andı. O en güzel acizlikti. Namazı bitince ben anlattım derdimi şimdi Allahı dinleme vakti dedi ve bir Kuran aldı eline oturdu ve başladı okumaya.. İnşirah suresini okumaya başladı. Bitince çıktı eve doğru adımlarını attı. Zordu o evde yaşamak onun için. Ama Allah emrettimi akan sular durur, öten kuşlar susar, ağaçlar çiçek açardı.. Ne diyordu Rabbim dedi içinden. Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Muhakkak her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.. Ona güvenip sığındı. Erkek adama bu duygular yakışmazdı ama ağlamak istiyordu. Kalbi acıyordu. Rabbimin isteği gibi bir eşim olmicak diye hayıflanıyor kendine ve babasına kızıyordu.
Ali'nin ağzından ;
Eve girdim misafir vardı. Nolur onlar olmasın diye dua ettim ama sanırım dua için çok geçti onlar gelmişti. Müstakbel kayınbabam ve annem(!) Ağlamamak için kendimi zorladım. Nasıl beni yarı çıplak kendini herkese sunan biriyle evlendirler. Tamam kusursuz değilim ama bu adil değil. Ah Efendim affet beni. Senin izinden gelemedim. Tesettürlü bir eş edinemedim. Affet ve benim için dua et. Allahım bu kuluna acı. Yalnız senden yardım diler ve yalnız sana secde ederim. Seni her noksandan tenzih ederim. Beni affet ve bana yardım et!
Duam bitince içeri geçtim. Ahmet bey beni görünce
"geldi benim takkeli damat. Neyseki kızım evlenince seni düzene sokar" dedi. Güldü. Bu ne demekti. Babama haykırmak ve isyan etmek istedim. Ama yapamadım. Allaha karşı gelemedim. Sonuçta böyle bir kadınla evlenmem haram değildi. Kapı çalınca annem kaş gözle benim açmamı işaret etti. Kapıya gittim açtım. Karşımda Aleyna vardı. Gülümsedi bana. "Selam " dedi bişey demedim. Üzerinde kollarını açıkta bırakan t-short ve dar pantolunu görünce midem bulandı. Rabbim bu nasıl imtihan?Nasıl bir f... gibi giyinebilir.
"Artık eşim olucaksın açık saçık giyinmeyi bırak. Senin kocan ben olucam sokaktaki adamlar değil. Kendine çeki düzen ver! "dedim biranda. Ama çok sinirim bozuldu napim.
" Beğenirsin sandım "
" Nesini beğenim?Şuna bak heryerin ortada. Bana özel neyin var?Neyini sevim?"
"Peki daha bol giyinirim "
" hasbinallah ve nimel vekil "
Ama bir dakika. Bol mu? Demek istediğimi anlamadı galba ama anladığı kadar uygulamak istedi. İtaatkar bir kadın demekki. Belki bu huyu onu yumuşatırda Allaha da itaat eder. Rabbim nolur. Sanada itaat etsin. Senin emirlerini yapsın nolur! İçeri geçip yatağa uzandım. Ah takkemi çıkarmamışım. Çıkarıp yatağın kenarına koydum. Annem ve babam içeri girmem için ısrar etmesin diye binlerce dua ettim ve gözlerimi kapattım..
Aleyna'nın ağzından ;
Acele etmem lazım. Ali evdedir. Of acaba beğenecek mi beni? Ev gözükünce koşar adım gittim. Kapıya vurdum. Kalbim hızla atmaya başladı. Kapı açılınca Ali karşımdaydı. Bütün karizması, sertliği ve alımıyla.. "selam" dedim
Bişey demedi. Neden karşılık vermez off.
"Artık eşim olucaksın açık saçık giyinmeyi bırak. Senin kocan ben olucam sokaktaki adamlar değil. Kendine çeki düzen ver! "
Ne? Galba kalbim sıkışıyor. Nasıl söyler bunu? Ben ve başka adamlar mı?
" Beğenirsin sandım " diyebildim. O kadar ağır konuşmak.. Zaten takke takan sakal bırakan adamdan ne beklenir. Salağım ben. Ondan sevgi beklemem aptallık. Beni sadece cinsel duyguları için kullanıcak. Ama buna izin vermicem. Aşık olucaksın bana. Aşık..
" Nesini beğenim?Şuna bak heryerin ortada. Bana özel neyin var?Neyini sevim?"
Doğruydu galba. Ona özel neyim vardı acaba. Bedenimdeki heryeri illa bir erkek gördü. Sokakta, plajda.. Haklıydı ama..
"Peki daha bol giyinirim "
" hasbinallah ve nimel vekil "
Odasına doğru mu gidiyor o? Ahh umrumda değilsin. Pis yobaz. Sana evliliğin cinsellikten öte olduğunu öğreticem.
İçeri girip oturma odasına geçtim. Annemler ve müstakbel babamlar. Sahte gülüşler. Yapmacık muhabbetler. Aman tanrım. Bir söz onlar için neden bu kadar değerli ki? Ya babam nasıl benim hayatımı bir söz yüzünden bu hale sokarki? Evet yakışıklı biri Ali. Ve mecburum onu sevmeye ve kendime aşık etmeye mecburum.
Annem bana hoşgeldin mi dedi? " Ahh merhaba anneciğim"
" Kızım gel otur" dedi Leyla annem. Oturdum ve sıkıcı sohbet başladı... Off tanrım. Canımı al burda bu sohbeti kaldırmak istemiyorum..
Cümle alemin bildiği bir gerçek vardı. Oda söz namustur. İşte Şehmus ve Hakkı yıllar önce söz verdiler. Bu çocuklar evlenecek diye. Şimdi evlilik yaşına geldi ya bunlar ahali işsiz,dedikodu başladı. Ali ve Aleyna'nın imam nikahını kıydılar, sokaklarda gezdirdiler ve hatta halvet eden bile oldu. Şehmus'un ağırına gitti bunlar. Kız babası sonuçta. Evlendirelim dediler. Olumlu cevap alınca kızılca kıyamet koptu. Ah bu kızın bacaklarını kıracaktı.
Hakkı da farksız değildi hani. Oğlu ben tesettürsüz kız istemem dedi başka bişey demedi. Ne desin adam. Oğlu haklıydı ama ne bilsin dönen dedikoduları. İçi alıyordu ama el mecbur azarlıyordu oğlunu.
Ali'nin ağzından ;
Uyanınca içimde bir acı vardı. Nasıl olmasın Allahın hududundan çıkıyordum. Anlamıyorum babam hep kapalı gelin istemişken şimdi bu kız..
Kahvaltı yapmadan evden çıkmaya yeltendim. Anam önümde beliriverdi.
"ah oğlum iki lokma ye. Aç ağzını aç aç. Ohhh afferiiin" diye diye ağzıma reçelli ekmeği sokuverdi.
"Ah benim canım anam. Cenneti ayağının altına seren Rabbim sana rahmet etsin. Ama gitmem lazım. Sohbetten önce hocamla hasbihal edeyim. " dedim.
" iyi git. Benden çok hocanla hasbihal ediyosun zaten" diye hayıflanınca yanaklarını sıkıp kapıdan çıktım. Sabah güneşi ancak doğuyordu. Ezan okunmadan yetişsemde hocamla cemaat yapsak diye düşündüm ve başladım koşmaya. Çocuk tarafım 25 yaşımdaki bana fazlaydı ama napim bu çok güzel... Ve işte o huzur kokan ev. Benim asıl evim. Doğduğum ve hala büyümeye çalıştığım o güzel ev. Işıkları çoktan yanmış. Ezan bekliyor. Ve işte o muazzam çağrı. Nasıl yaratıcısı çağınca gitmez insan? İçimdeki huzurla sanki yeni doğum yapmış anne gibi hissediyorum. Ama onlar nasıl hissederki?
Kapı çaldım hocam açtı an
"oo Alii! Tam ezanda yetiştin yine " diye güldü.
" selamın aleyküm hocam" dedim ve içeri girdim.
" aleyküm selam ve Rahmetullahi " dedi.
Ve mescidimize seccademize gidiyorduk..