Ne yapacağımı bilemez halde kalakalmıştım. Bir süre sonra aklımı toplayınca orada durmamın anlamsız olduğunu farkettim. Oradan uzaklaşıp kendi güvenli sahama, evime geri döndüm. Ne yapmam gerekirdi ya da bir şey yapmam gerekir miydi?
Bir şey bilemez halde salonda otururken Demir'in aşağı indiğini görünce yerimden kalktım. Uyku onu da tutmamıştı belli ki..
Odasına birlikte gitmeyi teklif edince istekli göründü.
Odasına gelince omzuma yaslanıp "Annem sana benzer miydi, Deniz?" dedi.
"Biraz benzerdi. Ama o benden bile güzeldi."
"Peki ya babam? Babam kime benzerdi?"
"Hani Oya Babanne var ya?"
"Geldiğimiz evdeki.."
"Evet, geldiğimiz evdeki. Ona benzerdi."
"Anne ve babamıza ne oldu, Deniz?"
"Bir kaza oldu. Ve onlar melek oldular."
"Öldüler yani."
"Ölmekle melek olmak aynı şey değil."
"Olabilir." Derken kocaman esnedi. Ve bir süre sonra da uyudu.
Demir'in huzurlu ve güvenli kollarında o uyurken onu izliyordum. O bunca sorumluluktan ve dertten uzakken benim bunca şeye batmış olmam hiç de adil değildi. Kardeşimi kıskanarak onun kollarında bende uykuya daldım.
///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
Sabah olduğunda dayım herkesi kahvaltıya davet etmişti. Yasin'i, Egemen'i, Yiğit'i, İrem'i, Lalin'i, Enes abi'yi(İrem'in Abisi), Ceylan'ı(Yasin'in Ablası), Beyza Abla'yı(Egemen'in Ablası), Mert Abi'yi(Yiğit'in Abisi) ve Ahu'yu.
İrem'le bu ara çok uzaktık. Bu şirket işleri beni çok oyalıyordu.
Ona vakit ayıramıyordum. Kahvaltı masasında İrem'le yan yana oturmayı başarabilmiştim. Bir ara fısıltıyla konuşmamız gerektiğini söyledi.
Masadan erken kalkıp salona geçtik.
"Deniz, bir şey söylemem gerekli sana. Ama moralin bozulmasın olur mu?"
"Sanırım daha kötü olamaz. Ne oldu?"
"Dün Çamlık Forum'da Batu ile karşılaştık."
"Batu mu? Onun burada ne işi var ki?"
"Söylediğine göre buraya taşınmışlar."
"Ne alaka? Onun anne ve babası özel bir üniversitenin öğretim görevlisiydi. Nasıl taşınabilirler ki?"
"Belki de buradaki üniversiteye gelmişlerdir?"
"Bilemedim. Belki de..."
"İster misin bizim okula gelsin?"
"Saçmalama! Gelemez! Ahu'ya söylerim almasın. Kayıtlar dolu filan desin. Dönem ortasında yeni kayıt almıyoruz filan.."
"Sakin ol. Almaz zaten halan. Dediklerinin hepsi geçerli. Hatırlasana beni bile senin ısrarın sonucunda aldı."
"Orası da doğru. Aman akıl mı kaldı? Batu dedin bak elim ayağım boşaldı. Hala aynı mı acaba?"
"Valla beni görür görmez seni sordu. Sen düşün gerisini." Dedikten sonra Enes abi seslenince dışarı çıktı.
İçim daralmıştı. Bu çocuk bana okulu zehir etmişti. Bana karşı takıntılıydı. Gittiğim her yerdeydi. Şimdi de buraya gelmişti. Tesadüf olduğunu da pek sanmıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kirli Beyaz Kedi
Ficción GeneralKulağıma bir şarkı mırıldanıyordu... Bugüne dek hiç duymadığım bir şarkı... Onun şarkı söyleyebileceğine inanabilir miydim? Yok, bu sesi tanımasam inanmazdım. Aynı kişi olamazdı... Ama Çok Güzel Söylüyordu.. Çokkk... Nasılsın kızım anlat bana hikaye...