Arkadaşlar bu bölüme kısa zamanda edindiğim bir arkadaşım sayesinde yön verdim. Kendisine teşekkür ediyorum. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar :)
Çelişki. Evet evet şu anda içinde olduğum durum tam bir çelişki. Gözlerindeki beklentiyi görebiliyordum. Sözleri olmasa da buna ihtiyacı olduğunun farkındayım.
Yanaklarımdaki ellerinin üzerine elimi koyup indirdim. Gözlerindeki değişen duyguları takip edemezken hayal kırıklığını görmüştüm. Gerçekten bunu yapmamı istiyordu.
Kalbimin ilk defa bu kadar hızlı atarken onu aldırmayıp Usalp'e doğru yaklaştım. Yaklaştıkça erkeksi kokusu burnuma dolmuş ciğerlerimi istila etmişti. Bir an koşarak buradan kaçmak istesem de bu isteği beni esir alan kokusu sayesinde geri itebilmiştim.
Hızla sakallarının çevrelediği yanağına bir öpücük kondurup geri çekildim. Utancımdan biraz önce kaybettiğim cesaretim geri gelmiş bu uçurumdan atlayabilirdim. Hemen Usalp'e arkamda bırakıp yürümeye başladığımda deli gibi Usalp'in tepkisini merak ediyor ama dönüp bakamıyordum.
Hızlı adımlarla geldiğim yoldan geri giderken arkamdan arabanın motor sesini işitmiştim. Demek Usalp' te kendini toparlayabilmiş. Tam yanıma geldiğinde arabadan indi ama aldırmadan yürüyorken kolumdan tutup beni kendine çekmesiyle devam edemedim.
Elleri yanaklarımdaki yerlerini alırken ben utancımdan yüzüne bakmak yerine ayakkabılarıma bakıyordum. Ne kadar da kirlenmişler öyle!
" Bahsettiğim bu değildi güzelim..." iç çekerek devam etti.
"Ama yanağıma dokunan dudakların beni bu kadar yakarken dudaklarıma dokunması ölüm."
Ben sözlerinin açık sözlülüğüyle şaşırıp kalırken Usalp çoktan beni arabanının ön yolcu koltuğuna yerleştirmişti.
Ne yani dudaklarından öpmemi mi istiyordu? Ben az önceki yaptığımla bu kadar utanıp onun yüzüne bakmıyorken öyle bir şey yapsam herhalde asıl benim için ölüm olurdu. Ben böyle düşüncelere dalmışken araba çoktan ana yola çıkmış bizden başka birde yük kamyonu olan sakin yolda ilerliyordu.
Çaktırmadan bakışlarımı Usalp' e çevirdiğimde dudaklarında rahat görülebilen bir tebessümle arabayı kullanıyordu. Yok artık! Direksiyonu tutan parmaklarıyla da ritm tutuyor. Sanki beş dakika öncesinde sinir krizi geçiren o değilmiş gibi keyfi yerindeydi.
Başını bana çevirdiğinde yakalanma korkusuyla hemen bakışlarımı yola çevirdim. Uzun süren yolculuğumuzun ardından Usalp'in evine gelmiştik. Arabadan inince Usalp eve yöneldi. Bense hala olduğum yerde bekliyordum.
" Selis , hadi"
Onu takip etmediğimi fark edince konuşmuştu.
" Usalp ben gelmesem daha iyi. Otelde falan kalabilirim bir süre."
Yani yanımdaki parayla bir kaç gün idare edebilirdim. Sonrası ? Sonrasında gideceğim bir arkadaşım bir akrabam yoktu ama yine de sürekli Usalp' in başına iş açmaktan iyidir.
Usalp hareketlenerek yanıma gelip kolumdan tutarak tekrardan eve yöneldi. Evin önüne geldiğimizde anahtarı çıkartmasını beklerken kapıyı çaldı. Şu an etrafta bir tane koruma yoktu. Oysa ben burada kalırken neredeyse metrekareye üç koruma düşüyordu.
Kapının açılma sesiyle odağımı oraya verdim. Karşımda bir karış şort üzerinde askılı ile örgüde dolaşmış saçını açmaya çalışan bir kız hiç beklemiyordum. Bu kız da kim?
" Usalp nerede kaldın ya lanet saçım dolaştı açamıyorum zombi gibi kal.. Opsss misafirimiz mi var?"
Kız son anda başını kaldırıp bizi görmüştü. Gerçekten güzel bir kızdı benden büyük olsa da Usalp ile yaşlarının yakın olduğu anlaşılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEZLİK
Novela Juvenil'Hayatım hakkında zerre şey bilmiyorsun?' 'Biliyorum!' 'Bu bilinmezliğin beni tükettiğini bilmiyorsun?' ' Yanılıyorsun! senin bilinmezliğin BENİM güzelim. Ve ben seni tüketmiyor aksine kendime saklıyorum.' 'Hemen, şu an şu dakika ölmek, değe...