"Savaş ıı sey sen sabah için.."
Sözümü tatmamlamama izin vermeden
"Kızmiycam yagmur artik sana kizmiycam bisey degismiyor zaten ne sen beni seviyorsun ne de ben senden vazgecebiliorum ."
Bunlari soylerken gözlerime bakiyordu bende onun gözlerine b...
Beş gün geçmişti ben abime söz vermiştim . Demiri ilk gördüğüm zaman ona rüzgarın onun oglu oldugunu söyleyecektim. Ne kadar zor olursa olsun yapacaktım. Ama hala kendimi hazır hissetmedigimden dışarı çıkmıyordum ve onunla karşılaşma ihtimalini sıfıra indiriyordum. Gün boyu yaptığım şeylerde rüzgarla oyun oynamak , televizyon izlemek arada havuza girmek gibi oluyor. Bu süre zarfındaysa savaş abim hep benim yanımdaydı. Normalde sık sık İstanbula giderdi ama bu son zamanlarda hiç gitmedi onun yerine poyraz abim gitti ve onuda uzun zamandır göremiyorum. Abime neden gitmediğini sordugumdaysa işlerden yoruldum biraz da poyraz yapsın diyip dalgaya vuruyordu. Sonrada beni kovuyor musun diyince ben pes edip daha da bir şey sormuyorum çünkü gitmesini istemiyorum . Her zamanki gibi yatağımdan kalkıp rutin işlerimize halletmek için banyoya girdim . Banyodan çıkınca dolabimdan siyah dizi yırtık Jean pantolonumu , beyaz yarım tişörtümü ve son olarak kırmızı kareli gömleğimi alıp dolabimi kapattım. Hemen pantolonumu ve tişörtümü giyip gömleği belime doladım. makyaj masama oturdum . Uyuduğumda dolayı saçma salak bir şekilde duran saçlarımı açıp taradım. Sacimi da üç denemeden sonra düzenli bir topuz yapınca makyaj yapma gereksinim duymadan makyaj masamda kalktım. Beyaz spor ayakkabılarımı da giydikten sonra telefonumu alıp oğlumun odasına doğru ilerledim. Odasına girdigimde beşiğinde ellerini uzatıp ayaklarını tutup kendi kendine oyun oynayan ogluşumu gördüm. Hemen yanina gidip kucağıma aldım. Saçlarına öpücük kondurup yatagina koydum . İlk önce altını değiştirdim. Dolabında kıyafetlerini alıp giydirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rüzgar emirin kıyafetleri 👆
Rüzgarı tekrar kucağıma alıp yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. Onunla birlikte aşağıya inip mutfaga ilerledik. Mutfaga girince onu mamaya sandalyesine koydum. Patates kızartması yapmak için patatesleri alıp soymaya başladim.
Patatesleri kizarttiktan sonra dolaptan kahvaltiliklari çıkardım. Çatıda masaya koyduktan sonra herşey hazırdı. Saate baktigimda dokuz olduğunu gördüm . Ama abim hala uyanmamıştı. Bu aralar çok halsiz oluyor ve iştahsız gibi yada bana öyle geliyor . Rüzgari kucağıma alıp abimin odasına çıkmaya başladım. Kapısını nolur N olmaz diye bir iki defa tıkladım ses gelmeyince hala uyuyor olduğunu anlayip kapıyı açıp girdim . Doğru tahmin hala uyuyor hayır geçte uyumadı ne bu uyku ya..
Yanına gidip pikeyi çektim.
"Hadi kalk uykucu "
Pikeyi tekrar üstüne çekip birşeyler mırıldandı ama duymadım.
Yanına gidip elimi alnına koydum . Ateşine yoktu .. dahada yaklasip kokladım yok içkide kokmuyordu . Yahu ne bu uyku benim bildiğim abim bu kadar uyumaz.. Birden duyduğum sesle irkilirken bu sesin abimden çıktığını anlamam uzun sürmemişti.
"Kızım Napıyorsun ? Bir saat daha uyuyayım kalkacağım hadi "
"Abicim senin burda beş dakika demen lazımdı bir saat nedir ya .. O değilde içki içmemişsin , ateşinde yok, dünde geç yatmadın yani ne bu uyku ?" Dedim
