Farklı olmak isteyen binlerce insan vardır dünya üzerinde. Bazıları farklı olmak istemese bile ellerinden gelen bir şey yoktur. Her şey kaderin elindedir ama bilmiyorlar ki kaderde onların elinde....
Hep yalnız hissediyordu kendini etrafında hiç kimsesin onu mutlu edeceğini ummuyordu. Yalnız kalmayı severdi.Bazen odasından gökyüzünü seyreder bazende o çok sevdiği kalın kapaklı defterine bir şeyler yazardı.
Yine bir gün bu iç karartıcı odasında gökyüzünü seyrederken annesinin sesini duydu.
- Zodi hayatım alt kata gelebilir misin?
Tamam diye cevap verdi Zodi. Neden çağırmıştı ki annesi şimdi? Hiç bir şeyde yapmamıştı. Odasından yavaş yavaş çıkıp merdivenlere yöneldi. Odası alt katta olduğu için merdivenle üst kata çıkıyordu.Merdivenle aşağı inmek ne kadar kolaysa yukarı çıkmak bir o kadarda zordu.En sonunda üst kata varmıştı.Üst kata varmak Zodi ye bir saat gibi gelmişti. Annesi ve babası salonda oturmuş birbirleriyle fısır fısır konuşuyorlardı. Zodi nin geldiğini görmemişlerdi. Zodi biraz daha onlara yaklaşıp konuştu:
-ehem, ehem.Acaba ne yaptım ben ?
Zodi nin annesi ve babası aynı anda gözlerini Zodi ye çevirdiler. Zodi kendini biraz tuhaf hissetse de pek umursamadı ve onların yanına gidip karşılarında ki koltuğa oturdu.Annesi ve babası birbirlerine bakıp duruyorlardı iki üç dk da böyle geçince Zodi konuşmaya karar verdi.
-Evet sizi dinliyorum.
dedi. Bunu duyan Zodi nin Annesi (Bayan Nita) biraz daha korkmaya başladı . En sonunda Zodi nin babası (Sahir) konuşmadan önce son bir kez karısına bakıp başını salladı ve başladı konuşmaya:
-Zodi ben -
Zodi babasının lafını kesip araya girdi
-yoksa siz benim anna babam değil misiniz?
dedi. Aslında bunu biraz dalgaya alarak söylemişti. Bunun gerçek olmasını istemezdi tabi. Neden böyle söylediğini de bilmiyordu sonra susmaya karar verip babasını dinlemek için ona baktı , babası devam etti:
-Hayır tabiki biz senin gerçek aileniz ama konu bu değil.(karısına bakarak)bunu sana annen anlatacak.
dedi ve oturduğu yere biraz daha gömüldü. Zodi annesinin bir şey söylemesini bekledi ama annesi hiç bir şey söyleyemedi.En sonunda Zodi ayağa kalkıp konuştu:
-Bana söyleyeceğiniz şey "konunun bu olmayışı" mı ?Tamam lütfen saat geç oldu ben odama gidip uyumak istiyorum.Yarın okul var biliyorsunuz.Hadi iyi geceler
Dedi ve merdivenlerden aşağı inip odasına girdi. Konunun ne olduğunu hiç merak etmiyordu.Bunun nedenini de bilmiyordu. Ama ona pek önemli gibi gelmemişti. Yatağının üstüne oturup eline telefonunu aldı. Bu telefonu hiç istememişti ama annesi ona zorla vermişti. Doğrusu Şimdiye kadar başına bela olmaktan başka bir işe yaramamıştı. Çünkü bir keresinde dersin ortasında telefon çalmıştı -telefonu kullanmayı pek bilmediği için sessize almamıştı,normalde kimsesin arayacağını düşünmüyordu ama yanılmıştı- arayan tabiki annesiydi. Öğretmen telefonu alıp vermemişti aslında Zodi buna sevinmişti ama annesi gelene kadardı bu sadece.Yani telefon onu sınıfa rezil etmekten başka işe yaramamıştı.Telefonun ekranına bakıp saati sesli bir şekilde kendi kendine söyledi.Saat 21:45 ti.Aslında uykusu gelmiyordu galiba bu geceyi de önceki gece gibi gökyüzüne bakarak geçirecekti. Ama yarım saat bir saat sonra tatlı uykusuna mani olamayıp gözlerini yumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK GÜÇ
AdventureSONRADAN KAZANILAN BÜYÜK BİR GÜÇ... AMA BU GÜCE SAHİP OLACAK 15 YAŞINDA BİR ÇOCUK...