MAFYA VELİAHT #Wattys2016

Halam

Halama bakıp merdivenlerden hızlıca indim.Bana aşırı derecede sıkı sarılırken nefes alamaz duruma gelmiştim.En sonunda onun bu samimiyetine  karşılkk verip sıkıca sarıldım ona.Aynı annem gibi sarılıyordu.Halam yaşlı değildi.Annemden 1 yaş büyüktü.Ve çok güzel bir kadındı.Geri çekildiğinde
"Halacım sen zayıf kalmışsın ve hasta görünüyorsun kendine bakmıyorsun hiç atlasta sende hiç kendinize bakmıyorsunuz onda da bir şeyler var bugün" dediğinde
"Hadi hala sofraya geçelim" deyip konuyu değiştirdim.sofraya oturduğumuzda halamın gözleri üstümdeydi.

Sonra bana dönüp
"Eee meriç fazla arayı uzatmayın atlasla" dediğinde ismini duyduğumda bile gözümün önüne gelen yüz ifadesi geliyordu.Halamın kurduğu cümleyi iki saniye içinde idrak etmiştim ve yediğim salta boğazımda kalmıştı.ben öksürürken halam ise sırıtıyordu.Tek halam değil benim iki kalleş arkadaşımda gülerken onlara baktım.Hemen gülmeyi kestiler.Sonra peçeteyle ağzımı silip
"Hala biz biraz dışarıda konuşalım mı eğer yemeğin bittiyse" dediğimde onaylayıp yerinden kalktı.Eylül ve duru sofrayı toplarken hiç bizi takmamışlardı.

Bahçeye çıkıp bizim bahçedeki koyu yeşil salıncağa oturduk.Halam kesin beni dövmeye gelmişti.O da saf görünümlü katillerdendi.Bana dönüp
"Ee dinliyorum halacım" dediğinde ona dönüp kısık ses tonumla
"Hala biz atlasla ayrıyız" dediğimde halamın yüzünde hafif bir hüzün vardı ama gülümsüyordu.Bana döndü biraz şaşırmıştı
"Anlaşıldı senin de gözlerin fena kızarık ve şiş o da ağlamış belli atlas fena kötüydü gittiğimde iyi görünmeye çalışsada kötüydü.İkinizde acı çekiyorsunuz peki neden barışmıyorsunuz" dediğinde halama dönüp
"Durumlar öyle gerektiriyor halacım" dediğimde halam fena sabırlıydı.Yani öyle böyle değil peygamber sabrı vardı.
"Peki ne gibi durumlar açıklasana" dediğinde

"O bana sinirli ben ise ona sadece kırgınım" dediğimde halam bana
"Peki neden ayrıldınız onu sormaya çaılışıyorum" dediğinde biraz duraksasamda halama her şeyi yavaşça anlattım.Sonra kavgamızı anlatırken gözümden bir kaç damla yaş süzüldü
"Hala ben hiç bir şey söylemedim o ise aklına geleni söyledi ben de isterdim düşünmeden konuşmayı ama olmuyor işte" dediğimde halam aşırı şaşırmıştı.

Halam şokunu atlatınca devam etmem için elimi sallladı
"Hala dediğim gibi benim de kalbim var ve kaldırmıyor oysa her şey o kadar güzel gidiyordu ki neredeyse önümüzde hiçbir engel kalmamıştı." Dediğimde
"Bunun vuralın işi olduğunu hiç düşünmezdim ama onun işi işte meriç biliyorsun o atlasın ve eylülün gerçek babası değil onlar 2 yaşındalardı babaları öldüklerinde deden isa yani babam ölmeden önce vural ile evlenmem gerektiğini düşünüyordu babam ölümce onun isteğini yerine getirip onunla evlendim.Ama onu hiç sevmedim bildiğin zorla evlendim ve ondan nefret ediyorum çocuklarıma kötü davranıyor" dediğinde başımı salladım.

"Hala aslında onu o kadar seviyorum ki" dediğimde gözümden bir kaç damla yaş süzüldü.Dudaklarımdan bir hıçkırıp kaçtığında halam beni kendine çekti.Sarıldığında ise
"Hala onu çok özledim" dedim hıçkırıklarımın arasından o ise
"Şşh canım kızım benim bunları düşünme tatlım o da seni çok seviyor öyle düşün" dediğinde halama daha çok sarıldım.

Ağlamam daha da şiddetlenirken halam bana şefkatle sarılıyordu.
"Gel bitanem dizime yat,uyu istersen" dediğinde dizine yavaşça başımı koydum.Gözümden akan yaşlar halamın siyah pantolonuna düşüyordu.halam saçımı okşarken
"Halacım ben bu gece atlasın yanında kalacağım artık gideyim mi" dediğinde başımı çevirip
"Ben uyuyana kadar kalsan halacım tek başıma uyuyamıyorum" dediğimde
"Tamam hayatım" dedi sakince

Biraz sonra gözyaşlarım durmuştu ve yavaş yavaş gözlerimi kapattım.

Maral KESKİN::::::
Meriçin uyuduğunu görünce yavaşça yerimden kalktı.Meriçin yüzüne baktım.Kız sen bana çok benziyorsun be çok güzelsin.Koca karılar gibi oğlumla evlendircem seni demedim tabii ki.Yanağını öptüm.Bu kıza kanım kaynıyordu ya.Kenardaki battaniyeyi alıp üstüne örttüm.