Pati mi? O zaman dans :)))
İyi okumalar ;)
Alkım'ın gözyaşları sicim gibi indi. Kendini bu cevaba hazırlamış gibiydi. Tek kelime etmedi. Yüzüne bakmadı. İnsanların bakışları arasından koşar adım ilerleyerek kafeden çıktı. Peşinden gitmek için davrandım.
Kolumdan tutulana kadar...
Ege'ydi bu.
"Cemre biraz konuşsak..." Kafamı çevirip gittikçe uzaklaşan Alkım'a baktım. Onun yaptığı gibi kuru bir sesle cevap verdim. "Şimdi olmaz."
Kolumu kurtarıp Alkım'a yetişene kadar koştum. Ege'ye acayip sinirliydim. Düşününce sevdiğin kişiyi bilerek seçmiyorduk ve Ege'yi Alkım'ı sevmediği için suçlayamazdım. Ama davranış tarzını hazmedemiyordum. Sanki birinin alır mısınız diye uzattığı abur cuburu geri çeviriyordu.
"Alkım dur!" Yavaşladı, birkaç adım daha attı. Önüne geçtim. Ve ona hiçbir şey söylemedim.
Ağlama demedim. Geçecek demedim. Sen daha iyilerine layıksın demedim. Onu teselli etmedim.
Sadece sarıldım.
Biliyordum ki söyleyebileceğim hiçbir söz onun acısını azaltmayacaktı. Onun tek ilacı aşktı ve ona da karşılık bulamamıştı. Yine de zamanla yarasının kabuk tutacağını düşündüm. Belki hiçbir zaman geçmeyecekti ama eskisi kadar da acımayacaktı.
Sırtını sıvazladım. Ağlamanın arasında kesik kesik konuştu. "San-ki kal-bim..." Sözlerini devam ettirdim.
"Paramparça olmuş gibi mi?" Kafasını salladı. Hıçkırdı ve bana tekrar sarıldı. Onunla birlikte ağladım. Ona söyleyemesem de nasıl hissettiğini biliyordum.
Kafeden çıkarken Onur'un da orada olduğunu hatırladım. Alkım'ın itirafından sonra orada olduğunun farkında bile değildim. Alkım'ın hisleri yüzünden Ege'yi kaybetmek istememesini şimdi çok daha iyi anlıyordum. Bazen arkadaşlık aşktan bile önce gelirdi.
Çünkü doğru kişiye aşık olmak neredeyse imkansızdı... Ve kim bilir belki de geçiciydi. Ama gerçek arkadaşlıklar daima sürerdi. Önümüzdeki zamanda Onur'la görüşüp görüşmeyeceğinden emin değildim ama anlamıştım ki arkadaşım olduğunu bilmek bile huzur vericiydi. Bunu kaybetmek istemiyordum. Kendimi tutamayacak gibi hissetsem dahi kaçacak, bu aramızdaki bağı bozmayacaktım.
O halde eve gitmek istemedi. Annesinin sorgusundan kaçmak istiyordu. Bu yüzden bende kalmasına karar verdik. Ben annesini arayıp kız gecesi yapacağımızı söyledim. Sorun çıkmadı.
Duş almış, sakinleşmiş, üzerinde benim kıyafetlerimle uslu bir çocuk gibi oturuyordu.
Ona bir miktar teselli çikolatalı dondurma getirdim. Alırken konuştu. Sesi ağlamaktan garip çıkıyordu.
"Sen... Bana iyi gelecek şeyleri nasıl biliyorsun?" Suçlu suçlu gülümsedim. O bana söylemişken ben ona söylemiyordum. Kötü bir arkadaştım. Gözleri kocaman açıldı.
"Daha iki gün önce olmadığını söylemiştin."
"Çünkü ben de bilmiyordum."
"Kim?" Gözlerimi kaçırdım.
"Üzgünüm ama söyleyemem." Elimi kalbimin üstüne koyup hafifçe vurdum. "O isim buradan dışarı çıkmayıp mümkünse silinmeli."
"Pekala şimdi söyleme ama ileride bir gün söyler misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbime Kilitli
RomansaBazıları aşka inanmaz,bazıları ise umutsuzca aşkı bekler... Birde aşık olduğunu fark etmeyenler vardır... Bazı şeyler zamanla değişir ancak değişmeyen şeyler de vardır... Aşk bunlardan biridir... Onu hiçbir şey bozamaz çünkü sevdiğinin kalbinde kili...