I DO -Larry Stylinson One-Shot Çeviri

2.6K 117 19
                                    

Merhaba arkadaşlarr :)) isşte size bir Larry çevirisi başka çevirilerim de olacak . Hemen şunları söylemek istiyorum daha önce My Wattpad Love'ı çeviriyordum ve seviyesizlikler yüzünden kaldırmak zorunda kalmıştım. Bu hikaye PilyangAmchichi 'ye aittir ve çevirim kesinlikle yazarından izinlidir. Bu konuda benimle polemiğe girmeyin. My wattpad Love olayının tekraralanmasını istemiyorum. Ben hikayeye bayıldım bu arada eminim herkes bayılacaktır. Oy ve yorumlarınız bekleyeceğim :))))))

‘’Bunu yaptığımıza inanamıyorum.’’ Dedi Harry pahalı takım elbisesinin içinde dışarıyı izlerken.

‘’Evet, bu inanılmaz.’’ Dedim aynı fikirde olduğumuzu belirtmek için başımı sallarken.

‘’Pekâlâ, birkaç dakikaya başlıyoruz. Herkes; yapabilirseniz sakin olun.’’ Diye gürledi bir ses. Zaman kaybetmeden yerlerimizi aldık.

Buna gerçekten inanamıyordum. Şu an İngiltere’deki en saygın kiliselerden birinde bir düğündeydik. Üstelik bu herhangi bir düğün değildi. Şüphesiz ki en iyisiydi.

Bu teklifin üzerinden bir yıl geçmişti. Zaman çok hızlı geçiyordu. Bu sanki dün gibiydi…

Katie’yle ayrıldığımız geceydi. İkimizde farklı şeyler istiyorduk ve sürekli kavga ediyorduk. Sonuç olarak, onunla aramızdaki şeyi bitirmiştim. Şansıma onunda hisleri benimkiyle aynıydı yani kalpkırıklığı ya da göz yaşı olmadan kendi yollarımıza ayrılmıştık. Buna rağmen Harry olaya bu şekilde bakmıyordu.

‘’Louis, iyi olacağına emin misin?’’ diye sordu Harry. Yüzü endişe kaplıydı.

‘’Tabiki, bu ilk yalnız kalışım olmayacak değil mi? Benim için endişelenme başımın çaresine bakabilirim. Şimdi acele et geç kalacaksın.’’

‘’Tamam tamam. Bunun için gerçekten üzgünüm. Biliyorsun kalmamı istersen geceyi iptal edebilirim.’’

‘’Hayır hayır. İyi olacağım, yemin ederim.’’

‘’Emin misin?’’

‘’Evet.’’

‘’Evet?’’

Kocaman bir kahkaha attım. Bu kesinlikle dayanılmazdı, yani emin olmaya çalışıyordu.

‘’Evet, endişelenmeyi bırak. Sadece biraz zamana ihtiyacım var.’’ Diye ısrar ettim.

Başını salladı ve gülümsedi. ‘’Tekrar üzgünüm. Pekâlâ, gidiyorum. Bir şeye ihtiyacın olursa sadece ara.

‘’Tamam. İyi eğlenceler.’’

‘’Görüşürüz Louis.’’

Gözümde canlananlar karşısında gülümsedim. Bir yıl olmuştu o beni en karanlık anlarımda bile gülümsetmeye çalışmaktan vazgeçmemişti. O harikaydı ve ben onu tanıdığım için çok şanslıydım.

Zaman geçirmek için film izlemeye karar vermiştim. Harry’nin dışarıda uzun kalacağını zannetmiyordum- pek kalmazdı çünkü-  bu yüzden uyumayıp onu beklemeye karar verdim. Harry Potter serisini seçtim. Bu uzun bir gece demek oluyordu. Bu seri beni öldürmek için harikaydı. (çok sevdiğini kastediyor.)

Saate bakıp 03.25 olduğunu gördüğümde seriyi yarılamıştım. Vay be, gerçekten uzun süre dışarıda kalmıştı ve bu beni hemen endişelendirmişti. Telefonumu alıp bir mesaj yazdım;

Hey, sen iyi misin? Bir şeye ihtiyacın varsa beni ara.

Gönderdim ve televizyona döndüm. Bu yeni bir şey değildi, zaman zaman kendisini bırakabiliyordu. Omuz silkip izlemeye devam ettim.

‘’Louis? Lou, uyan.’’ Diye hafifçe mırıldandı bir ses. Bir meleğin ses, olabilecek kadar kibar ve tatlıydı. Gözlerimi yavaşça açtım ve kanepenin yanında dizlerinin üzerinde durup gülümseyen Harry’i gördüm.

Kalkarken inledim. Gerinip Harry’e şaşı bir şekilde baktım. ‘’Nerelerdeydin genç adam?’’

‘’Şey, benim sana büyük bir sürprizim var aslında.’’

‘’Öyle mi, nedir?’’

‘’Louis, sen…’’

‘’Bu adamı hastalıkta ve sağlıkta ölüm sizi ayırana dek eşin olarak kabul ediyor musun?’’

‘’Ediyorum.’’

‘’Şimdi yeminlerinizi dinliyoruz.’’

Harry boğazını temizledi ve başlamadan önce gülümsedi.

‘’Her zaman birine gerçekten âşık olmanın nasıl hissettirdiğini merak etmiştim; hayatını kesinlikle bu insanla birlikte geçirmek istemenin, gelecekteki tüm hataları, mutlulukları ve deneyimleri birlikte yaşamanın, sabah uyanıp ona baktığında seni gerçekten seven birine sahip olduğun için ne kadar şanslı olduğunu düşünmenin nasıl bir şey olduğunu.

Bu, bu insanı fark etmem için uzun sürse de senin için her zaman burada olacağım. Sen her zaman buradaydın ama bu hiç benim aklıma o insan olduğunu getirmemişti, sadece hep arıyordum. Sen bana mutluluğu ve aşkı hissettiren o insandın ve hep öyle olacaksın. Seni benim olman için seçtiğin asla en ufak bir şüphe hissetmeyeceğim –pişman olmayacağım- sana kendimi açtığım için, hayatımın bir parçası olmanı istediğim için.

Bunun bir güvence olması iyi hissettiriyor –nikâh- Bu insanı buldum ve gitmesine izin vermeyeceğim. Seni seviyorum. ‘’

Harry tüm seremoni boyunca gülümsedi. Tüm gün boyunca mutlu göründü ve gözlerine her baktığımda, mutluluğunu bulduğunu görebiliyordum.

‘’İtiraz etmek isteyen var mı? …Yok mu? Öyleyse devam ediyoruz. Harry şimdi gelini öpebilirsin.’’ Rahip bunu söylediğinde güldüm.

Ama mutlu gelin ve damada baktığımda zamanı geriye döndürüp her şeyi düzeltmek istedim. Katie’yle ayrıldıktan sonra ve o Katie’yle dünya evine girmeyi planlamadan önce ona erkek arkadaşım olmasını sormuş olmayı, ona onu ne kadar çok sevdiğimi göstermeyi, en azından düğüne itirazım olduğunu söylemeyi. Eğer yapabilseydim, bir şeyler yapardım –hayır bir şey değil her şeyi yapardım. Onu bana ait yapmak için. Ona bunları söylemeyi isterdim;

Harry, her şey için çok üzgünüm. Ama lütfen dinle Harry. Seni her şeyim olman için kabul ediyorum. Tüm hayatımı seninle geçirmeyi istiyorum. Çünkü biliyorum, seni kimsenin yapamayacağı kadar mutlu edebilirim. Haklısın, senin için her zaman burada olan ve olmaya devam edecek olan bir doğru kişi var ama sen yanlış tarafa bakıyorsun. Sana mutluluğu ve aşkı hissettiren o insan olabilecekken olamamak beni öldürüyor. Tek kusursa: Ben senin gitmene izin verdim. Ama sadece ne demek istediğimi anladıysan; seni kabul ediyorum Harry. Seni seviyorum…

Bu bir çeviridir unutmayın! Hikaye: PilyangAmchichi'ye aittir!

BİTİRENLER SAKIN SPOILER VERMEYIİN BİR KAÇ YORUMU SİLMEK ZORUNDA KALDIM SPOILER İÇERDİĞİ İÇİNN !!

I DO -Larry Stylinson One-Shot  ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin