♪8♪
"Annem bu sefer beni öldürecek."diye mırıldandım hızlı hızlı gömleğimin düğmelerini kapatmaya çalışırken. Arkamda onun gülüşünü duyunca ona döndüm ve düğmelerimi adrenalinden dolayı titreyen ellerimle kapatmayı beceremediğim için üfleyerek pes ettim. O da iyice güldü bu halime.
"Seni öldürmeyecek."dedi ama ona aldırmadan yanındaki yastığı alıp yüzüne sert olmamaya çalışarak vurdum. "Sende kalmamı istemiyor! Seninle oynaşmak için burada kaldığımı öğrenirse beni bir daha dışarı bile yollamaz."
"Troye ile bunu hallederiz."dedi gülerek bana bakarak. Yarı çıplak bir halde yatağında yatarken onun için her şey normaldi. Joy beni seviyordu ve Calum ile aramdaki ilişki konusunda hiçbir sıkıntısı yoktu.
Ama annem, Calum ileyken uyuşturucu kullandığımı gördüğünden beri ondan uzak durmamı söyleyip duruyordu. Ve Calum bağımlı değildi, sadece öylesine içtiğimiz anlardan biriydi.
Saçlarımı sağ taraftan sol tarafa attım ve kafamı da yan yatırarak dudağımın kenarını ısırdım. "Üstümü çıkartmakta çok hızlıydın."diye mırıldandığımda yutkunmasını beni gülümsedi. "Gel buraya ve beni giydir seni sersem."
Kıkırdayarak yataktan çıktı ve hemen karşıma geçip dudaklarıma bir öpücük kondurup gömleğimin kapattığım üstteki üç düğmesini tekrar açtı. "Calum!"diye ona kızdığımda kahkaha atarak dudaklarını göğüslerimin arasına bastırarak elini belime sarıp beni kendisine çekti. "Annen şimdiye kadar bekledi, biraz daha bekleyebilir."diye fısıldadıktan sonra bu sefer dudaklarını boynuma çıkarttı ve ben gözlerimi kapatmış, nefessiz bir halde diğer hareketini beklerken dilini boynuma bastırıp, o kısımda dilini gezdirdi.
Dudaklarımın arasından çıkan inlemelere engel olamazken, bacaklarımda titremeye başlamıştı. Calum beni sıkıca tutup kendisine çektikten sonra yatağa yatırdı ve üstüme çıktı. "Her ne olursa olsun seni çok seviyorum Francessca Elle Sivan Mellet. Senden asla vazgeçmem."dedi gözlerini gözlerime sabitleyip.
Soluğum kesilmiş bir halde onun altında dururken güzel sözleri karşısında eriyordum sanki. "Sakın benden vazgeçme."dedim bende.
"Francessca!"diye birisi bağırırken Calum da bana yaklaşıyordu. Gözlerimi kapattım dudaklarımızın birleşmesi için.
"Francessca, uyansana!"diyerek bu sefer birisini kolumu çektiğinde aniden kolumu tutana doğru kolumu savurdum ve bir şeyin yere çarpış sesiyle beraber yatakta ani bir şekilde doğruldum.
"Bana vurdun!"diyerek Troye birden gülmeye başladığında, yanımda olmadığı için sesinin geldiği tarafa baktım. "Kafayı mı yedin?!"diye ona bağırarak yatağın üstünde ayağa kalkıp ona sinirle baktım.
Yerde durmuş yanağını tutarken, o güzel gamzeli gülüşüne ve gülmekten dolayı dolmuş olan mavi gözlerine bu sefer kanmayacaktım. En güzel yerinde yine uyanmıştım! Uyanmamıştım, uyandırılmıştım! Bu en kötüsüydü!
"Uyanmadın!"
"En güzel yerinde beni uyandırdın!"diye bağırdım ona, yatağın üstünden inmeyerek.
O da hala yerde oturuyordu. "Geç kalacağız! Kahvaltı bile yapmadın!"
"Umurumda değil!"dedim ağlamaklı bir sesle ve tekrar kendimi yatağıma atıp gözlerimi kapattım.
"Biliyorsun ki rüyana kaldığın yerden devam edemeyeceksin."
"En azından hayal edebilirim." Rüyalarımda Calum ile gördüğüm güzel anlar gün geçtikçe artıyordu. Gerçekte ise acılarımda gün geçtikçe artıyordu.