Heart By Heart || Z.M

26

Multimedia'da dinleyeceğiniz müzik olan Model - Yalnızlık Senfonisi bulunuyor. Dinleyerek, okuyabilirsiniz. İyi okumalar! 

*Ertesi Sabah*

*Zayn Malik*

"Buda tamamdır" dedim koliyi yere bırakırken. "Sağ ol dostum" dedi Liam koltuktayken. Yanına ilerleyip kendimi koltuğa attım. "Lafı olmaz" dedim. Harry limonlu sodaları getirip hepimize birer tane verdi. "Marie ile nasıl gidiyor?" dedi Liam gülerek. Omuzlarımı silkerken bende gülmüştüm. "Her zamanki gibi" Harry gülerek konuştu. "Harika yani?" başımı salladım.

"O mükemmel biri ve dokunduğu her şey, altın parçasına dönüşüyor. Kendimi onunlayken fazlasıyla özgür hissediyorum" Hepsinin kaşları çatıldı. Louis konuştu. "Sevgili yapanlar genelde 'boynuma tasma takıldı' derler" Başlarını sallayarak Louis'e destek verdiler. "O farklı. İlk defa bu özgürlüğü yaşıyorum. Beni sıkmıyor. Yapmamı zorladığı şeyler olmuyor. En basiti, fotoğraf çekinirken delice pozlar vermeme laf etmiyor, gülüyor ve o fotoğrafları ayrı bir sevip paylaşıyor. Biliyorsunuz, önceki ilişkilerimde nasıl zorlandığımı. O beni olduğum gibi kabul ediyor" dedim gülerek. Marie'den bahsederken her zaman gülüyordum. İçime ferahlık duygusu veriyordu o minik bedenin minik kalbi.

"Nur topu gibi vurulmuş bir Zayn'imiz oldu arkadaşlar, hayırlı ve uğurlu olsun!" dedi Louis. Hepimiz söylediklerine güldük. Liam yeni bir eve taşınmıştı ve bugünümü ona ayırmıştım. Şirketteki işler hemen hemen bitmişti. Zor kısım atlatıldığı için artık Marie ile doyasıya gezebilir, vakit geçirebilirdim. Bu zor zamanda bile bana kapris yapmaması, mutluluğumun zirvelerde gezmesine sebep olmuştu. Ona ciddi anlamda vurulmuştum. Kalbime bir virüs gibi yayılıyordu ve ben o virüse âşık oluyordum. Âşk benim için her zaman peri masalları gibi olmuştu.

Özenilen ve gerçek olmayacak kadar güzel.

Cebimdeki telefon titrediğinde, doğrulup cebimden çıkarttım. Ekranı açıp gelen mesaja baktım. Kayıtlı olmayan bir numaradan mesaj gelmişti.

'Liam'ın yeni evinde olduğunu biliyorum, bahçedeyim. Konuşmamız gereken önemli bir konu var -Cindy'

Kaşlarımı çattım. Tam karşımdaki cama baktığımda, sarı saçları görmem zor olmamıştı. "Ne oldu?" dedi Liam kaşlarımın çatıldığını fark ederek. "Cindy, mesaj attı ve şu an bahçende" dedim huzursuz bir şekilde. Marie varken başka bir kıza bakmak bile ihanet gibi gelirken, bahçeye çıkıp rahatlıkla eski sevgilim ile konuşamazdım. "Kovayım?" dedi Liam sert bir tavırla. Başımı salladım. Ayağa kalkıp oturma odasından çıktı. Camdan gördüğüm kadarı ile Cindy'nin açılan kapıya döndüğünü fark ettim. Liam'ın sesi buraya geldi.

"Cindy, defol" Güldüm. Liam kibar bir insan olmasına rağmen, sevmediği insanlara karşı oldukça kaba olabiliyordu. "Zayn ile konuşmam gerek. Bende sana ve evine bayılmıyorum Liam. Önemli bir konu" dedi kararlılıkla. Açıkçası, Cindy'nin cümlelerinde ilk defa bir şımarıklık sezmemiştim. Cidden önemli bir konu olmalıydı.

"Zayn konuşmak istemiyor. Anlamadıysan açıklıyorum, defol demek 'seni görmek istemiyoruz, arkana bakmadan git, varlığını hissetmek bizi rahatsız ediyor' gibi anlamlara geliyor" Ayağa kalktım. Çocuklar bu tartışmanın ilerleyeceğini anlamış ve huzursuz olmuşlardı. Liam, Cindy'i hiçbir zaman sevmemişti ve onunla tartışmanında ilerisinde, kavga etmekten çekinmezdi. Kapıya gittim. Liam'ın omzuna elimi attım.

"Ben hallederim" Liam bana baktıktan sonra içeri geçti. Kapıya yaslanıp Cindy'e baktım. Sarı saçları, mavi gözleri ve her zaman 'bakımlı' lafının altındaki makyaj deposu olan suratını bana çevirdi. Sanırım kilo almıştı. Bu yüzünden belli oluyordu. Aslında bakarsanız, eski sevgililerimi kötülemek adetim değildi fakat Cindy ile çıkmamın tek sebebi gönül eğlendirmekti. O zamanlar bizim yakıştığımızı söylemiş, beni dolduruşa getirmişlerdi ve bende onunla konuşmaya başlamıştım. Her zaman şımarık ve istediğini elde eden bir kız olmuştu. Ailesinin varlıklı oluşu da buna bir sebepti tabiki. Yinede onu Marie ile karşılaştırmadan edememiştim. Onunda ailesi varlıklıydı fakat Marie'de şakayla karışık bir şımarıklık vardı. Bu duygu asla sınırları zorlayıp, gerçek bir boyuta gelmiyordu.