Merhaba . bu benim ilk hikayem . Açlık Oyunlarıyla ilgili yazılan diğer hikayeleri görünce dayanamadım ve yazmaya karar verdim(!) Umarım beğenirsiniz.
Mıntıkamızın eskortu "önce bayanlar" diyerek elini cam fanusa attı. İçimden umarım ismim çıkar diye geçirdim . " Bridgit Aliens" Ah, bu kızı tanımıyordum bile,sanırım benden küçüktü . 2. Mıntıka kariyeri olmasına rağmen küçük ve korkak adımlarla platforma çıktı. Daha fazla beklemedim ve "haraç olmaya gönüllüyüm" diye bağırdım. 1 ,2 ve 4. mıntıkalarda bu duruma alışkın oldukları için hiç şaşırmadan platforma çağırıldım. Bridgit minnettar bir gülümsemeye baktı. gülümsemesine cevap vermedim . O aptal kız mıntıkamızın yüz karasıydı . Sıra erkeklerdeydi. Güçlü biri çıksın diye düşündüm. Müttefik olabileceğim biri. Ve istediğim oldu, "Laurent Matherson" 18 yaşında , acımasız , okulda Kılıç ve kalkan kullanma eğitimi alıyordu. Tereddüt etmeden bir insanı ortadan ikiye ayırabilirdi. Ona ihtiyacım vardı .Ben Enobaria'sam onunla müttefik olmalıydım. Trene bindirilmek üzere platformdan indirildik . Artık gerçek bir haraçtım ve arenada ölmeye niyetim yoktu.
Yaklaşık 3 saattir trendeydik. Akıl hocamız olan Brutus hâlâ ortalıklarda yoktu. Karşımdaki tekli koltukta oturan Laurent'e baktım. O da bana kaçamak bakışlar atıp duruyor , belli ki benimle konuşmak istiyordu . Daha fazla uzatmadım ve nasıl hissediyorsun diye sordum.
Yüzünü camdan bana doğru çevirmeden kaşlarını kaldırıp mutluyum dedi.
Tabii bu konuda seni geçemem. Söylesene aileni arkanda bırakıp nasıl haraç olmaya gönüllü oldun ?!
Bana verdiği tepkinin aynısını verdim ve zengin olmak istiyorum dedim.
Acı bir gülümsemeyle baktı. Birşeyler söylemesine fırsat kalmadan kapı açıldı ve içeriye kaslarıyla ünlü olan Brutus girdi . Delici bakışlarını üstümde hissettim fakat söylediği tek şey 1 saat sonra ki yemeğe hazırlanın oldu.
Benim için ayrılmış olan odaya girdiğim an ciğerlerim lavanta kokusuyla doldu. Nasıl çalıştığını anlamam için yarım saatimi harcadığım duş teknesinde kısa bir duş aldım ve dolabımı açtım. Benim gibi erkeksi kızları bile baştan çıkaracak güzelliğe sahip olan elbiselere ve ayakkabılara baka kaldım. Siyah elbiseyi ve ayakkabıları üzerime geçirdiğim gibi odamdan çıktım ve yemek vagonunun yolunu tuttum.
Masada Brutus , 2. Mıntıkanın eskortu Raenka ve mıntıka partnerim Laurent vardı. Boş olan sandalyeye oturdum. Laurent ve Brutus aralarında Birşeyler konuşuyor,Raenka ise bize hizmet etmekle görevli olan Avoxlara elma püresi getirmelerini söylüyordu. Aldırış etmeden yemek yemeye başladım. Oyunlar için 2 haftam vardı ve olabildiğince kilo almalıydım. Midemde tek bir lokma için bile yer kalmayınca yemeği bıraktım ve beklemeye başladım.
Brutus'un benimle iletişim kurmasını bekliyordum. Ben Birşeyler söylemeden cesaretin beni kendine hayran bıraktı dedi.
Böyle durumlarda mahçup olurdum. Benden övgüyle bahsedilmesinden utanırdım ama içten içten hoşuma giderdi.
Benliğime yakışmayan sahte bir gülümsemeyle teşekkür ettim. Brutus , Capitol'e varana kadar sizi yormayacağım, ama Capitol'e ulaştıktan sonra zor günler sizin için başlayacak dedi.
Zaman kaybettiğiz için Brutus'a kızıyor fakat akıl hocamla ters düşmemem gerektiğini bildiğim için sesimi çıkarmıyordum.
Yemekten kalkıp dinlenmek için odama geçmek üzereyken bir hizmetçi geldi ve "efendim sabaha kadar Capitole varmış olacağız dedi".
İşte herşey şimdi başlıyordu...