Merhaba ben HAZAL. Kendi halinde normal bir kızım. Neşe dolu bir insanımdır. Ailemle birlikte 5+1 ,2 katlı bir evde yaşıyoruz. Hani derler ya kendi yağımızla kavruluyoruz. Biz işte onlardanız. Babam Sinan, annem Mine, ablam Aslı ve abim Rüzgar olmak üzere orta bir aileyiz. Ailenin en küçüğü benim o yüzden çok şanslıyım. Sonbaharın sonlarına doğru geliyorduk. Kış geliyordu ha bu arada biz Ankara'da oturuyoruz. Abim üniversiteye gidiyor. Ablamda bende lise sona geçtim 17 yaşımdayım. 9 ay sonra 18 ime gireceğim.
Annem " Hazal, Rüzgar, Aslı hadi kalkın çocuklarım öğlen oldu öğlen." Annemin müthiş sesiyle uyandım. Allahım sen şu kadına ses ver yarabbim ama güzel olsun.
Annem" Kime diyorum? Kahvaltı hazır hadiyin." Yataktan kalktım terliklerimi giyindim ve odadan çıktım. Mutfaktan süper kokular geliyordu aha nemlenen kesin allahhhhhh annemin melemenini yeseniz varya parmaklarınızı yalarsınız o derece güzel yapıyor. Koşa koşa merdivenlerden aşşağıya indim. Mutfağa doğru koştum ve tabikide tahminimde yanılmamıştım. Masada kocaman tavada melemen duruyordu. Annemin yanına gittim ona sımsıkı sarıldım ve yanağına sımsıkı bir Öpücük bıraktım.
"Günaydın anneciğim"
" Günaydın kızım" masaya oturdum zaten birkaç dakika sonra abimle ablam da aşağıya indiler. Babam erkenden işe dikmişti.
Aslı" Günaydın herkese"
Rüzgar"Günaydın"
Annem"Günaydın çocuklar"
"Günaydınn." Herkes Sabah selamını verdikten sonra kahvaltı etmeye başladık. Biz kahvaltımızı ederken annem de bize nasihat veriyordu.
Annem" Bakın en baştan başlıyorsunuz bu yıla derslerinizi sağlam tutun en başından notlarınız güzel olacak beni üzmek yok." Annem söyleniyordu biz de anca kafa sallayıp onu dinliyor muş rolü yapıyorduk. Eğer yapmazsak, konu daha da çok uzuyordu. Kahvaltımı bitirdikten sonra masadan kalktım, banyoya gittim elimi ve ağzımı yıkadım. Yukarıya, odama çıktım. Şarzdan telefonumu çıkardım mi kişiler ben Cansu'yu aradım. Dördüncü çalmada açtı, hele şükür.
Cansu" Kız ballı çöreğim naber?"
" İyidir Can'ım senden?"
Cansu" Bendende öyle ne olsun evde oturuyorum."
"Hımm kız Cansu Can'ım sıkıldı kalkda mahallede iki tur atalım."
Cansu" Tamam Çeşmenin ora da buluşalım yarım saat sonra."
"Tamam By"
Cansu"By" dedikten sonra telefonları kapattık. Bizim meşhur bir yerimiz vardır çeşmenin orası. Böyle yeşilliklerle dolu bir yerde çok güzel bir küçücük Şelale yapmışlar. Şelalenin yanında da Çeşme var. Hazırlanmaya başladım. Siyah dar pantolon üzerine de uzun kollu beyaz bir tişört giyindim. Saçlarımı da her zamanki gibi açıktı. Cüzdanım aldım ve aşağıya indim.
"Anne, ben can suyla buluşmaya gidiyorum."diye bağırdım. Oda salonda çamaşır katlıyordu.
Annem"Tamam, geç kalma Cansu'ya da selam söyle."
" Tamam hadi ben kaçtım bye." Spor ayakkabılarımı giyindim ve sokağa çıktım. Çeşmenin oraya doğru yürüyorum karşı yoldan Cansu geliyor koşarak birbirimizi görünce çığlık attık ve sıkı sıkı sarıldık. Kolkola girdik girdik ve şelalenin oraya doğru yürüdük. Çimene uzandık.
" Şelaleye ayaklarımızı sokalım mı? " Dedim Cansu'ya oda heveslisi gibi hemen kafayı salladı. Ayakkabımı ve çorabımı çıkardım. Paçalarını da katladım mı İş tamamdır canım suya bir baktım. O şelalenin oraya gitmiş bilene. Bende yanına doğru yürüdüm.
"Ballı çöreğim aaaaaaaa" aboooo Cansu şelalenin içine düştü. Ndkkdfkdkfk yanına gittiğimde ben kahka atıyordum oda Kaş'larını çatmış bana bakıyordu. Ben güldükçe o daha da çok sinir oluyordu. Beni ıslatmayı ya başladı. Tam kaçıyordum ki ayağından tuttuğu gibi çekti beni, ben de lögürt diye suya düştüm. Oha lan su buz gibiydi. Kıçım dondu. Şimdi de Cansu kahkaha atıyor ben de ona kaşlarımı çakmış bir şekilde bakıyordum. Dayanamadım ikimiz birden gülmeye başladık. Yoldan geçenlerde Tip tip bize bakıyorlardı. Lan bildiğin sırılsıklam olmuştuk yolda yürüyorduk. Bir yandan da hala kahkaha atıyorduk. Yanımızdan geçen insanlar biz ıslatırız diye, bizden uzakta yürüyorlardı. Yanımıza yaklaşmıyorlardı. Biz de onların inadına insanların üzerine üzerine yürüyüp silkeleniyorduk. Ayşe teyze geçiyordu yoldan mahallenin dedikoducusudur. Can suyla birbirimize pis pis baktık ve ayşe teyzenin yanına uçtuk. Ayşe teyzeye sürtündük onu da islaktık.
Ayşe teyze" Tuuh Allah sizi kahretsin emi ,deve kadar oldunuz yaptığınıza bak." diye söylenirken bir yandan da ayakkabısını çıkarmaya çalışıyordu. Tabi biz bunu gördüğümüzde ayaklarımız götümüze vura vura koştuk.bir yerden sonra kaldırımda oturduk ve gülmeye başladık. Hasta olmamak için evlere dağılmaya karar verdik.
"Cansu annem selam söylemişti unuttum sana söylemeyi."
" Aleyküm sela sende selam söyle Mine teyzeme." Dedik ve yollarımızı ayırdık. Koşarak evin yolunu tuttum. Cüzdanımdan anahtarımı çıkardım ve kapıyı yavaşça açıp kapattım. Elini beline koymuş tek Kaş'ını kaldırmış bir şekilde ablam karşımda duruyordu. Elimle ona sus işareti yaptım. Ama tabikide ablam
Aslı" Annee Hazal sırılsıklam bir şekilde eve geldi" dedi.
"İspikçi sen görürsün senin bana işin düşer." Dedim allahhhhhh annem geliyor.
" Kız senin bu halin ne hasta olacan"
"Ya anne Cansu'yla şelaleye düştük."
"Yürü banyoya yoksa terliği yicen ağzının ortasına." Ben banyoya giderken ablamda pis pis sırıtıyordu.
"Ha bu arada Cansu'nun da sana selamı var anne."dedim ve banyoya girdim. Mis gibi yıkandım, üstümü giyindim ve saçlarımı tarayıp, kuruttum. Odama çıkarken annem önemli bir telefon görüşmesi yapıyordu herhalde. Dikkatimi çekti bende mutfağa yanına gittim. Görüşmesinin bitmesini beklerken ağzıma üzüm attım. Bir kaç dakika sonra telefonu kapattı annem.
"Nolmuş Mine sultan?"
"Amcanız rahatsızlanmış babanda onun yanına gidecekmiş İzmir'e bir kaç gün yokmuş onu haber verdi. Gelip bir kaç kıyafet alacak sadece."
"Hımmm inşallah kötü bir şeyi yoktur."
"İnşallah." Odama çıktım ve biraz müzik dinledim. Annemin o muhteşem sesi bizi akşam yemeğine çağırıyordu. Acıkmıştım, abimle kapışa kapışa aşşağıya indik. Hemen masaya oturduk. Birbirinize bakıp güldük. Abinle ikimiz birden aynı anda:
"Yemek isteriz yemek isteriz" dedik abimle annemde tabaklarımıza hemen servis yaptı. Ablam akşam yemeğine gelmedi. Biz sessizce yemeğimizi yerken babamda eve geldi. Bavulununalacaktı herhalde, annem ona bir şeyler koyup kapının arkasına yerleştirmişti.
"Mine valizim nerde"
"Kapının arkasında Sinan."
"Ben gidiyorum hadiyin görüşürüz."
"Baba" dedim. Yerimden kalktım ve ona doğru yürüyip sımsıkı sarıldım. Oda bana sarıldı. Sonrada gitti, bende masaya oturup yemeğime devam ettim.Babam evden gideli 2 gün olmuştu. Bugün Cansu'yla alışveriş yapmaya gidecektik. Yataktan kalktım, terliklerimi giyindim ve aşşağıya indim. Annem kahvaltıyı hazırlamıştı. Duşumu alıp hazırlandıktan sonra çantamı da alıp evden çıktım. Cansu'yla Çeşmenin orada buluştuk. Taksiye bindik ve alışveriş merkezine gittik. Ada'ma ücreti ödedik ve taksiden indik. Kıyafetleri görünce direkmen gözlerimiz faltaşı gibi açıldı. Hemen kıyafetlere saldırdık. Sen bunu ben onu şunu bunu onu derken ellerimiz poşetlerle dolmuştu. Cafeteryaya geçtik. Yemek siparişi verdik. Ve arkamıza yaslandık. Ben telefonumla uğraşırken Cansu beni dürttü.
"Efendim?"dedi . Benim kafamı tutup sağ tarafa girişe doğru çevirdi. İlk başta ne olduğunu anlamadan boş boş baktım ama sonra babam BABAM!! yanında da fıstık gibi bir kafın ve fazlasıyla samimiler. Ne yani babam annemi aldatıyor muydu? Hani amcam hastaydı? Hani onun yanına gidiyordu? Benim babam ne Zaman böyle bir adama dönüşmüştü? Annem duysa yıkılır. Ama ondan saklayamamda çakal adam basıl kıydın lan sen anneme? Hemen fotoğraflarını çektim ve kendimi cafeden dışarıya attım. Ben anneme be diceğim şimdi? Anne babam seni aldatıyormuş saçmalama Hazal ben anneme be diyeceğim ya? Hemen bir taksiye atladım ve evin yolunu tuttum. Eve geldiğinde Ada'ma ücreti ödedim ve arabadan indim. İşte gelmiştim,napacam şimdi ben?