49. Bölüm

5.8K 517 75
                                    


Fiziksel olan acı her zaman duygusal olanı bastırır.

Korkusuzca kendimi aşağı iterken sadece bunu düşünüyordum. Rüzgar bedenimi kavramış, sert zemin hızla beni kendine çekmeye başlamışken birden uyandım. Erik'in sesi zihnimde geziniyordu.

"Hayır Rose, uslu kız ol."

Neden engel olmuştu ki?

Yüzümü uyuyan Julia'ya çevirdim.

Onu öldürmek, her parçasını kuşlara yedirmek istiyordum.

"Yeter artık Rose, duygularına hakim ol."

"Sana ne Erik! Kes şunu ve çık zihnimden!"

Sessizce beklediğini hissettiğimde tekrar bağırdım.

"Git diyorum, anlamıyor musun?"

Gitti, artık zihnimde değildi.

Henüz güneş tam batmamış olsa bile yataktan kalkıp giyindim, sonra da kapıyı son gücümle çarpıp dışarı çıktım.

Julia'nın arkamdan ettiği küfürlere gülerek koridorda yürürken birine çarptım.

Kafamı kaldırdığımda mavi gözler yine bana bakıyordu.

"Yeter artık, ne zaman rahat bırakacaksın beni?" dedim sinirle. 

"Hiçbir zaman."

O sırıtırken daha hızlı yürüyüp asansöre bindim.

Kapı kapanıyordu ki Erik ayağını koyarak buna engel oldu ve içeri girdi.

"Aptallık yapmanın bir anlamı yok. Sen ve ben ayrılamayız, bunu anlaman gerek."

Cevap vermedim. Dışarı çıkıp yürümeye devam ederken karşıdan etekli bir kızın geldiğini fark ettim.

Yaklaşınca kim olduğunu anladım.

Yürüyen Barbie Serena.

Bizi görünce mavi gözleri parladı ve adeta sekerek yanımıza geldi.

"Selam, Rose öyle değil mi?"

Gülümsedim.

"Evet."

Benimle kısa diyaloğundan sonra gözlerini Erik'e çevirdi.

Bir süre bakıştılar.

Kız tam konuşmak için ağzını açıyordu ki birden yüzü garip bir ifadeye büründü ve düşmemek için Erik'e tutundu.

Ne olduğunu anlamak için Erik'in gözlerine baktım.

Hiç olmadığı kadar parlaktılar.

Ve kırmızı gölge maviliğin içinde sinsice geziniyordu.

Eskisi gibi.

Hayır, bu olamazdı.

Erik Serena'nın üzerinde güç kullanıyordu.

Onun bu halini fark edince korkup geri çekildim.

Birden masumiyetine büründü ve bana yaklaştı.

"Benden korkuyor musun Rose?"

Cevap vermeyince korkuyla kafasını sallamaya başladı.

"Cevap ver Rose? Bu doğru mu?"

"HAYIR!" Diye bağırdım.

"Ama bazen bana eski halini hatırlatıyorsun."

O bana bir küfür etmişim gibi bakarken birden bir gürültü koptu. Hemen ardından da korku dolu çığlıklar.


Siyah ve Mavi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin