BEN ÖLÜYORUM GÜZELİM... -

1.1K 26 1
                                    

Yaşamla ölüm arasındaki ince çizgi ve o çizginin tam ortasında duran bir genç. Gencin adı Kerem. Hayatı boyunca hiç kimseden sevgi görmeyen biri o. Bir de onun deliler gibi aşık olduğu bir kız. Adı Zeynep. Ona daha onu sevdiğini söyleyemedi. Ama bilmiyor ki Zeynep'de ona aşık... Kerem 1 ay önce kanser olduğunu öğrenmişti. Doktor ona tedavi olması gerektiğini, yoksa ölebileceğini söylemiş, ama o reddetmişti. Çünkü, yaşamak istemiyordu o. Zeynep'i olmadan bir hiç hissediyordu kendini. Kerem bu düşüncelerle yatağında yatarken çalan telefonun sesiyle irkildi. Arayan Zeynep'ti. K: Alo? Z: Kerem sana söylemem gereken bişey var. Sahile gelir misin? K: Gelirim tabii de çok mu önemli? Z: Evet Kerem. İkimiz için çok önemli. İkiside telefonu kapatmıştı. Kerem heyecanlıydı. Deliler gibi sevdiği kız onunla buluşmak istiyordu. Ama bir yandan da acı çekiyordu. Tedavi olmayı reddettiği için aslında her gün acı çekiyordu ama bugün çok daha fazlaydı çektiği acı. Ama belli etmeyecekti Zeynep'e çektiği acıları. Kararlıydı. Kim hasta birine aşık olurdu ki zaten? En azından o böyle düşünüyordu... Kerem bu düşüncelerini bir kenara bırakıp hazırlanmaya başladı. Sonuçta hangi erkek sevdiği kızı saatlerce bekletirdi ki?

Kerem sahile gelmişti. Zeynep'in söylediği buluşma saatine daha yarım saat vardı. Ama bekleyecekti Kerem... Buluşma saatinden sadece 5 dk geçmişti. Kerem karşısında Zeynep'i gördü... Sanki Zeynep bir periydi, Kerem'i de sihirli değneğiyle büyülemişti. Farklı değildi aslında Zeynep. Salaş bir tişört ve dar bir kotla gelmişti. Ama Kerem'i büyüleyen şey onun kıyafeti değil, bakışlarıydı. Onun parlayarak bakan gözleriydi... Zeynep, Kerem'in karşısına oturdu. Solgundu Kerem'in yüzü. Bir şeyler vardı Kerem'de, anlamıştı. Çünkü, çok iyi bilirdi Kerem'in onun yanındayken yüzünden o gülümsemesinin eksik olmadığını. Ama sadece bugün değil, son bir aydır solgundu, bitkindi, yorulmuştu sanki Kerem. Ve bunlar Zeynep'in gözünden kaçmamıştı. Asla da kaçmazdı zaten... Zeynep'in bu düşüncelerini Kerem böldü... K: İyi misin sen? Daldın gittin de. Z: Ben iyiyim de sen pek iyi değilsin Kerem. K: İyi-iyiyim ben. Ç-çok iyiyim. Sana öyle gelmiştir. Korktuğu şey olmuştu Kerem'in. Hem Zeynep anlamıştı, hem de kekeleyerek cevaplamıştı. Bu da Zeynep'in daha çok şüphelenmesine neden olabilirdi... Hemen konuyu değiştirdi Kerem. K: Iııı şey... Sen bişey söyleyecektin? Z: Aaa evet haklısın. Gel sahilde yürüyelim. O sırada anlatırım. K: Peki. Biliyordu Kerem. Her hareketi ona zarar veriyordu, acı çektiriyordu. Ama sevdiği kız için değerdi dimi? Birden Zeynep yürümeyi bırakıp Kerem'e döndü. Z: Kerem... Sana uzun zamandır söyleyemedim. Kendimde o cesareti bulamadım. Ama artık söylemeliyim. Ben seni seviyorum! Ne?? Zeynep, kendine 'seni seviyorum' mu demişti? Kerem bu uzun şokun ardından kendine geldi... K: S-sen b-beni se-sevdiğini mi s-söylüyorsun? Z: Hıhı. Seni seviyorum. Her şeyden, herkesten çok! Kerem'in bi anda başı döndü. Tam yere düşecekken Zeynep tuttu onu... Z: K-Kerem iyi misin? K: Değilim Zeynep. Kanserim. Sana söyleyemedim, çünkü sana deliler gibi aşıktım. Kim hasta birini sever ki? Z: Ben severim! Senin hastalığın ne olursa olsun ben hep seni severim! K: Ölüyorum ben güzelim... Seni yaşayamadan, seninle aşkı tadamadan ölüyorum ben... Beni affet olur mu güzelim? Hiç unutma ben sana deliler gibi aşığım. Kendine iyi bak sevgilim... Kerem yere düşmüştü. Başlayamadan bitmişti onların aşkı... Zeynep hıçkırıklarla ağlarken sevdiği adam gözlerinin önünde ölmüştü çoktan...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 08, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEN ÖLÜYORUM GÜZELİM... -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin