Temmuz ayının 3. günü... Timur her zamanki gibi hafta sonunu bisikleti ile sahil kenarından yolculuk ederek geçiriyordu. Fakat bu tur onun için daha farklı ve daha eğlenceliydi. Nedeni ise askerden yeni gelmiş abisinin de ona eşlik ediyor olmasıydı. Timur ve Tuna birbirleri ile zaman geçirmeyi çok seven, her konuda da tartışmaktan kaçınmayan tipik kardeşlerdi. Birbirlerine çok bağlı ve samimi idiler. Timur 19, Tuna 25 yaşındaydı. Fakat aralarında 6 yaş olduğunu tanımayan biri fark edemezdi. İkisi de birbirinin en iyi arkadaşıydı. İki kardeş İstanbul'un güzel havasını içine çeke çeke pedallarını çevirmeye devam etti. Güneşten gözü kamaşan Tuna boş bir bankın yanında durup oturdu ve Timura seslendi. "Saat 8'den bu yana pedal çeviriyoruz, biraz dinlendikten sonra evimize dönelim." dedi. Timur askerden yeni gelen abisine merhamet edip, "Bu günlük bu kadar olsun yavaş yavaş alışırız madem," dedi ve tebessüm etmeyi de ihmal etmedi. Biraz dinlendikten sonra yavaş yavaş pedal çevirerek eve dönmeye başladılar.
Eve geldiklerinde annesinin hazırladığı kahvaltıyı gördüklerinde acıktıkları akıllarına geldi. İkisi de duşunu aldıktan sonra herkes sofraya oturdu. Babası Tuna'ya, annesi ile Ankara'daki akrabalarını ziyaret edeceklerini ve bir hafta evde olmayacaklarını söyledi. Timur, "Bir haftalık harçlığı bırakmanız karşılığında olabilir," dediği anda masadan kahkaha sesleri yükseldi. Ankara'da amcaları hariç akrabaları olduklarını bilmiyorlardı ve oda iş için orada bulunuyordu. Amcası Milli İstihbarat Teşkilatında üst düzey yönetici konumundaydı. Timur ve Tuna, amcalarından hiçbir zaman amcalık görmemişti hatta yüzünü bile zor hatırlıyorlardı.
--------------------------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Z" YOLCULUĞU
HorrorNe yaparsan yap, hayatta kal. Ya yaşamak için mücadele edersin, Ya da onlardan biri olup merhamet edilmeyi beklersin. Ailenin koyduğu kurallar kadar basit değil. İtiraz etme gibi bir şansın yok. Burada onlar ne istiyorsa o olacak. Tek seçeneğin, hay...