3. Bölüm

523 18 8
                                    

Babamın gelip annemle konuşması benim bayılmam olayının üstünden 2 hafta geçti. Okulum başlıyacak son senem. Bu zamana kadar yaşadığım bütün o küçük düşürücü olaylardan uzak bir son sene istiyorum.
Yatağımda yatıyordum gözüme uyku girmedi sabaha kadar okulda her hangi bir sorun yaşamamak için dua ettim. Çok abarttığımı düşunuyorsunuz ama hiçbir şey bu kadar kötü olamaz.
Hani filmlerde olur ya kız çok kiloludur bir sene geçerki kız okula gider kimse tanıyamaz falan filan... Benim için öyle birşey mumkun degil biraz kilo verdim ama kimsenin farketceğıni zannetmiyorum. Aslında kilomu o orospular ya da piçler yüzünden takmıyorum çok büyük bir aşkla yanıyorum bir senedir aklımdan çıkmıyor hayaller kurup uyumaktan bıktım.

Bazen ona baktıkça hayallere dalıyorum. Az mı onun yüzden çarpışmadığım kişi çarpmadığım kapı kalmadı. O güzel yeşil gözlerine bakmaya doyamaz oldum. Uzun boyu geniş omuzları kaslı mı kaslı kolları baktıkça bakasın gelen baklavaları o buğday teni YEKTA isminin anlamı gibi eşsiz ve benzersin bir çocuk...

Benim onu anlatmam için kağıtlar yetmez be...

Ulaşabilecek miydim o inanılmaz ellerine, dokuna bilecek miydim o tertemiz kalbine, kaybolabilecek miydim uçsuz bucaksız ormanları andıran gözlerine...

Tabi ki de hayır hem de kocaman bir HAYIR. Ama hayali bile güzeldi. Ben hayal kurmaya devam ederken okul saatinin yaklaştığını fark ettim. Banyoya geçip işlerimi hallettim. Banyoda çıkmak üzereyken son kez aynaya baktım. Onun o gözlerini hayal etmek için. Sanki ayna değil de karşımdaydı.

" Betül aşkım çok güzel görünüyorsun."

" Ahh Yekta hayatım hepsi senin için bu güzellik sadece sana ait."

" Betül o güzel tadına doyamadığım dudaklara kavuşmak için sabırsızlanıyorum."

" Ne duruyorsun o zaman hayatım." birbirimize yaklaşmaya başlamıştık. Yektanın o tutmaya doyamadığım elleri bellime sarılırken aramızda bir santimlik boşluk vardı. Bu boşluğu ben kapatmıştım. O sımsıcak dudakları çölde susuz kalmış bedevi gibi dudaklarımdan kana kana su içiyormuşçasına öpüyordu.

-Betül ne yapıyorsun kızım aynayla.

Hayalimden annemin sesiyle ayılmak zorunda kalmıştım. Allah'ım hayallerimde bile huzur yok.

-Bir şey yok anne sadece bir şey deniyordum.

- Ne deniyorsun peki!

- Uff anne saat kaç oldu oyalıyorsun beni hazırlanmam lazım.

Annemin sorularından  kurtulmak için banyodan hızlıca çıktım. Odama geçerken annemin de peşimden geldiğini fark ettim. Gelmesin diye hemen odama girip kapıyı kapattım. Annemin kapının arakasından Ya Sabır geçtiğini duydum. Ne yapabilirim ki bu yaptığımı açıklayamazdım. Hayalimi hatırlayınca gülmeye başlamıştım. İyicene akıl sağlığımı kaydediyordum. Neyse okul kıyafetlerimi hızlıca üstüme geçirip annemin yanına gittim.

- Annecim ben çıkıyorum görüşürüz.

- Dikkatlı ol aşkım iyi dersler.

- Tamam aşkım öptümmm.

Hızlı hızlı ayakkabılarımı giyip apartmandan çıktım. Okul evime 15 dk uzaklıktaydı o yüzden yürüyerek gidiyordum. Kulaklıklarımı evde unuttuğumu fark ettim büyük bir hayal kırıklığıyla yürümeye devam ettim. Derse geç kaldığımı okulun kapısından girince anladım. Bahçe bomboştu daha fazla geç kalmamak için koşturarak okulun kapısından girdim. Kitapları mı çıkarmaya çalışırken duvar gibi birisine çarpmıştım kafamı ovulayarak çarptığım kişiye bakmak için kafamı yukarı kaldırdım YEKTA. Hayallerimde ki gibiydi her şey. Kız yürürken oğlanla çarpışır ve kitaplar yere düşer oğlan kıza yardım ederdi.

Hayır yani sizde inandınız mı tabikide böyle olmadı.

2 dakika önce

Derse geç kaldığımı okulun kapısından girince anladım. Bahçe bomboştu daha fazla geç kalmamak için koşturarak okulun kapısından girdim.Kitaplarımı çıkarmaya çalışırken ayağım ne olduğunu bilmediğim birşeye takıldı ve ben yüz üstü yere yapıştım. Kafamı kaldırmamla Yektanın 100 metre ilerde karnını tutarak gülüdüğünü gördüm.

Bu sene yaptığım bütün dualar bir hiç uğruna gitmişti rezil olmuştum her zaman ki gibi... 

 

Şişman Kızın AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin