16.BÖLÜM
ULFREDSabahın ilk ışıklarıyla uyanmıştım.Akşamki konser için heyecandan uyuyamamıştım.Amari,bugün kesinlikle beni affedecekti.Onu sevdiğimi anlamıştı.Belki hemen çıkmayabilirdik fakat bir süre sonra eski alışkanlıklarımı bıraktığımı görünce beni kabul edeceğini biliyordum.Ondan ayrıldıktan sonra kimseyle çıkmamıştım.Sadece 3-5 kişiyle birlikte olmuştum.Sonra belki bir gün Amari geri döner diye bu alışkanlıklarımı bırakmak için çok çaba göstermiştim.
Yatağımın yanındaki komidinden arabanın anahtarlarını aldım.Bayan Abigail'in soru sormasına fırsat bırakmadan yanağından öpüp çıktım.
Siyah renkli bir porscheum vardı.Konserin başlamasına yarım saat kalmıştı.Yetişebilmek için en yüksek hızla gitmem gerekiyordu.Benim için sorun değildi,her zaman yaptığım bir şeydi.
Hava karanlıktı,neyseki yolda pek fazla araba yoktu.Hız,hayatta en çok sevdiğim şeyler arasındaydı.
Kendimi yarış pistinde hayal ediyordum.Bütün yarışçıları geçmiştim,en önde ben vardım.Sadece ben.Bitiş çizgisine çok az kalmıştı.
Ve sol kavşaktan gelen kamyonla çarpıştım.Bitiş çizgisine varamadan elenmiştim.
17.BÖLÜM
AMARIKonser çok güzel gidiyordu.Sahnede sadece ben vardım.Kendimi ritme kaptırınca heyecanımda geçmişti.Bir yandan şarkı söylüyor bir yandan da dans ediyordum.Sahnede olmayı seviyordum,alkışları seviyordum...
Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım.Hayranlarıma gülümsedim.
"Hey,teşekkürler millet!"diye bağırdım."Hepinize teşekkür ederim.Sizi seviyorum!"Alkış seslerini geride bırakıp kulisime doğru yürümeye başladım.Onları seviyordum,diğer sanatçılar gibi hayranlarıma yapmacık davranmıyordum.
Odaya girince kapıyı kapattım.Arkamı dönünce karşımda üç üzgün yüz gördüm.Üçü de ellerini arkada birleştirmiş yere bakıyorlardı.Birdena ağlamaya başladı.Korktuğum an gelmişti.Çok kötü şeyler olmuştu ve ben bunu duymak istemiyordum.Ne olduğunu bilmeden odadan kaçmak istedim.Yuonne bana bakıyordu.Başını dikleştirip yanıma geldi.Sadece gözlerimin içine bakıyordu.Üzgündü ama ağlamıyordu Yuonne ağlamazdı.Kendisine özgü sakin ses tonuyla konuşmaya başladı;
"Ulfred...Kaza yapmış.Kamyonun altında kalmış"Bu haberi duyunca beynimden vurulmuşa dönmüştüm.O an hiç bir şey düşünemiyordum.Aklımdan geçen tek şey bunun bir şaka olacağıydı.Birazdan,biri "Bu bir şaka!"diye önüme kamerayla atlayıverecekti.Ama bunların hepsi sadece bomboş bir düşünceydi.Kendimi boşlukta yuvarlanıyormuş gibi hissediyordum.Konuşmak istiyordum ama konuşamıyordum.Sanki dilim bir anda yok olmuş, konuşma yeteneğimi kaybetmiştim.Ağlamak istiyordum ama onu da yapamıyordum.
"Amari,iyi misin?"Yuonne'nin sorusuna cevap veremiyordum."Amari?Amari beni duyuyor musun?"Yuonne beni sarsmaya başlamıştı.Omuzlarımdan tutup sarsıyordu.Tek diyebildiğim;
"Durumu nasıl?"oldu.Zorlukla ve fısıltıyla sormuştum.
"Kötü."dedi Genna.
Beynim ayaklarıma komut veremiyordu.Sadece olduğum yerde dikiliyordum.Fakat bir süre sonra onu da beceremeyip bayıldım.
Gözlerimi açtığımda hastanedeydim.Yanımda kimse yoktu.Sedirden doğruldum,ayaklarımla hastane fayansına bastım.Oturur pozisyona geçtikten sonra ayağa kalktım.Beynim,organlarıma komut vermeye başlamıştı.Kapalı kapıya doğru yöneldim,o sırada içeri Genna girdi.Elinde kulplu bardak hiç şüphesiz içinde de kan vardı.Yüzüne zoraki bir gülümseme kondurdu.
"İç.Gücünü yeniden toplamana yardımcı olur"
"Ulfred nasıl?"Sesim fısıltı şeklinde çıkıyordu.Yüzündeki gülümseme silindim"Sana yalan söylemeyeceğim...Şu an komada.Dördüncü katta,31 numara"
Koşarak odadan çıktım.Gözlerimden akmayan yaş en sonunda akmaya başlamıştı.Ağlayarak,merdivenlerden dördüncü kata çıktım.Odasının önüne geldim.Koskoca bir cam vardı.Hemşireler başındaydı.O da orada öylece yatıyordu.Yüzünde oksijen maskesi vardı.Göğsü açıktı.Oraya yuvarlak bir şeyler yapıştırılmıştı.Beyaz çarşaf beline kadar örtülüydü.Bir an önce odaya girip elinden tutmak istiyordum.Adeta cama yapışmıştım.Kıpırdamadan,gözleri kapalı,hareketsiz yatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZLER ORMANI:KARARSIZLIK
VampirosKalbinizi paramparça eden birine yeniden aşık olabilir misiniz? Amari,geçmişi arkada bırakıp,kendisine yepyeni bir sayfa açmak için Bulgaristan'a gider.Fakat sonra hiç bilmediği bir nedenden ötürü doğduğu ülkeye yeniden dönmeye karar verir. Peşi...