Gözümü yakan güneş ışınları sonucunda kafamı yastığın altına soktum. Sabah olmak zorunda mıydı?! Neden geceler böyle 5 dakikacık sürüyordu?
"Lütfen güneş 1 saat daha!" Diye mırıldandım sessizce.
"Güneşliği çekmezsen böyle kaçacak delik ararsın işte." Ece'nin cırtlak sesi kulaklarımı doldurunca kafamı yastıktan kaldırdım. Ayaklarımı küçük yataktan aşağıya sarkıtıp ayağa kalktım.
Ece bana iğrenir bakışlarını gönderirken ona kısık gözlerimle bakmaya devam ettim.
"Şu saça bak! Yürü banyoya. Ayy bir salyan eksik ayı gibi uyudun. " Diyerek beni iteklemeye başladı. Cevap vermek yerine gözlerimi ovuşturup banyoya girdim.
Kısa ve sıcak bir duşun ardından formalarımı üzerime giyip ellim ile saçlarıma biraz şekil verdim. Yerde duran çantamı omzuna takarak odadan çıktım. Hızlıca merdivenleri inip salona girdim.
"İris..abin çıktı gel." Ece'nin yanında ki tekli koltuğa oturup
"Nereye gitti?" Diye sordum.
"Bilmiyorum. Buse ile birlikte erkenden gittiler." Diyerek yüzünü buruşturdu.
Telefonumun titremesiyle masadan telefonuma uzanarak aldım. Demir arıyordu.
"Günaydın İris." Dedi neşeli sesiyle. Sabah sabah çıkan neşeli sesi ister istemez gülümsememe sebep olmuştu.
"Günaydın."
"Kapının önündeyim."
"Geliyoruz." Diyerek telefonu kapattım. Koltuktan kalkarken
"Demir gelmiş hadi okula." dedim. Ece birşey demeden yerinden kalktı. Beraber salondan çıkarken birden durup bana döndü. Yüzümü dikkatle incelerken kaşlarını çatmıştı.
"Ne? " Dedim kendimi tutamayarak. Bana bu şekilde şüpheci bakması rahatsız edicidiydi.
"Yoksa siz cidden sevgili misiniz?" Dedi birden. Dün olanları Ece'ye anlatmaya hiç vaktim olmamıştı ki. Şimdi kısaca özet geçmek en mantıklısıydı.
"Yok öyle değil. Sevgilim değil ona karşı farklı bir duygu beslemiyorum. O da öyle. Sadece numara." Diyerek açıkladım.
"Ayaz ağzına sıçar!" Omuz silkip
"Benim hayatım ile ilgili karar veremez. Bana saygı duyması gerekir." Dedim.
"Sana bişi olmuş. Sen böyle imalı cümleler kuramazdın. Ders mi çalışıyorsun yoksa?" Dedi şaşkınlıkla. Kafasına bir tane vurup
"Çocuk ağaç oldu hadi." Dedim.
Ece ile birlikte evden çıktık. Demir arabaya yaslanmış bir şekilde bizi bekliyordu. Bizi görünce gülümseyip arabadan ayrıldı.
Ece kendini direk kendini arka koltuğa atarken Demir kapımı açmıştı ve binmemi bekliyordu. Gülümseyip ön koltuğa yerleştim. Kapımı kapatıp hızlı adımlarla arabanın etrafından dolandı ve şoför koltuğuna yerleşti.Aslında Demir gayet hoş ve kibar biriydi. Centilmen olduğunu da unutmamak gerekirdi tabi bunları arkadaş olarak söylüyorum. Aramızda farklı birşey olacağını...Yani hiç Demir ile beni düşünmemiştim bile. Yani...Bilemiyorum. Ama her ne olursa olsun Demir benim arkadaşım olarak kalacaktı.
"Aç mısınız kızlar?" Diye sordu Demir. Ece koltukların arasından kafasını uzatarak
"Çakma eniştecim ısmarlarsa açım." Dedi. Demir kahkahasını serbest bırakırken gözlerimi devirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Cadı
Fiksi Remaja"Bir gün ne?" "Evlnrz." "Düzgün söyle şunu!" "Evlenrz." "Ural!" "Evleniriz." Memnuniyetle gülümsedim. "Tamam devam ediyorum. Sen damatlık yerine batman kostümü giyiyorsun. İlk beraber geçirdiğimiz günde ki gibi..ben de..." Sözümü böl...