Yalnız Olmak

Sinema {BÖLÜM 1}

Evet...Galiba size en başından olayları anlatmanın zamanı geldi...Meraklanmayin. Hemen başlıyorum.Umarım da bu yazıları yazarken kalp krizi falan geçirmem...

Tam 18 Yıl Önce ...

Havaların sıcak ve yagissiz aynı zamanda da boğucu olucu yetmezmiş gibi, bir de klimalar bozuk...Boynuma yapışmış ıslak saçlarımı elimin tersiyle boynumun arkasına doğru itiverdim...Üstümdeki belime kadar gelen t-şörtü yelpaze gibi kendime doğru sallarken sıkıldım ve yerden neredeyse ıslanmış denebilecek kadar olan bedenimi havaya kaldırdım.Çıplak ayaklarım zeminde garip sesler çıkarırken bir o kadar ki yavaş adımlarımı bbüyük, geniş, aynı zamanda da çok lüks mutfagimiza yonlendirdim...Üzerimdeki geniş eşofmanın naylonlari gıcır gıcır sesler çıkarırken nefeslerim artik sanki bir çita gibi hızlıydı... "Yeter Artık!!" diye çok çıkamayan cırtlak ve tiz sesimle odada bağırdım...Mutfaktaki büyük ve geniş koltuğa boylu boyunca uzanarak şakaklarımı ovalamaya başladım...Saçları'mın yüksek ve bozulmuş topuzunu çözerken "bittim ben," "Yeter Artık" gibi cümleleri sık sık tekrarlıyordum...gür dalgalı saçlarımı hafif salladım, daha sonra avuçlarımın içine alıp sıkı bir şekilde bağladım...Mutfaktaki hizmetli bana kikirdayarak ve gülerek bakarken, ona komik bir bakış attım ki, bu bakışa Ben bile güldüm...İkimiz de kikirdarken hizmetli odadan çamaşır sepetiyle çıktı...Bir anlık sıcaklığı unutmuşum, şimdi yine sıcak bastı...Ayağa kalktım ve şu zamanlar aramızda büyük bir ilişki'nın bulunduğu aşkımm biz dolabina ilerledim...Topuklarıma basa basa giderken serce parmağımı geniş mutfak masasına çarptım! *O acıyı neredeyse hepimiz çok iyi biliriz...* Off ya off!!cÇok acıdı yaa! Hemen masadaki sandalyelerden birine yigilarak sızlamaya başladım.Ama cidden çok acıdı!

Bu hüzünlü ve acı dolu- *tamam tamam abartmıyorum...* kız kardeşim Derya içeri girince bir an korktum ve dirseğimi masanın kenar sandalyesinde oturduğum için lanet olasına şşeyin kenarına çarptim...Yeter ama haa!! *Bu da çok ağrır öyle değil mi?!* Ben bir elimle ayağımı tutarken disegimi de karnıma bastırıyordum.Kardeşim de tabii ahlaksız, terbiyesiz benim halime sırıta sırıta gülüyor ya!

Hemen toparlanmaya çalıştım, kardeşim gözlerini kapatmış, karnını tutmuş, agzini otuz iki dişi de görünecek şekilde açmış tam bir kötü kahkahası atarken ben de inat değil miyim? Gittim ayağının Tam ortasına bastım!Bide böyle ezdim, ohh mis gibi! Bir anda bağırdı tabii "ne yapıyorsun sen?" diye! Bende tabii gıcığım ya dünya'nın en iğrenç kahkahasını kardeşim Ancelin'in önünde attım.O da sinirli sinirli mutfaktan ayrıldı...

Benim yaklaşık yarım saattir kardeşime saydığım laflardan sonra sıkılmaya başladım...Biraz durakladım ve düşündüm ne yapsam diye...Ben böyle kukuman kuşu gibi susarken erkek kardeşim Jack mutfağa kaykayla girip *evet evet, doğru okudunuz kaykayla!Bizim bu çılgın, evde kaykayla dolaşır!* birden "Sinemaya ne dersin benim birtanecik ablam!"  diye bağırdı...Ben de ilk iş baş parmağımla üst dişlerimi yukarıya doğru ittirdikten sonra konuşmaya başladım... : " Ya ne anırıyon odada eşşek gibi!Töbe töbe!Tı tı tı tı!"  "Abla bırak ta kızmayı soruma cevap ver!"  "Cidden güzel olur haa!"  "Yess be!Hadi gel gidelim çabuk hazırlan hadii!"  "Tamam seni hayta!Tamam!"  Yüzüme güzel gülümsememi yerleştirdikten sonra masadaki şapkayı Jack'ın kafasına geçirdim ve sallanarak odadan çıktım...

Mor rengin her tonunu barındıran tatlış ve sevimli odama girdiğinizde ilk olarak kapının yan tarafındaki kocaman yatak gözünüze çarpar...Odaya göz gezdirdikten sonra büsbüyük gardirobum dikkatinizi çeker...Minik puff puff koltuğumu da unutmayalım tabii ki! Daha sonracığıma başka da benim tüylerle kaplı bir makyaj masam var...Ve daha sonra daa, girdiğiniz kapının tam karşısında bir kapı daha var orada da benim çok da küçük olmayan tatlış bir havuzum var...E başka da bir şey yok!

Hızlı adımlarla gardırobuma ilerledim.Yavaş bir şekilde mosmor kalpli kapağı açtım ve sağ elimin işaret parmağımı büzmüş olduğum dudağıma yerleştirip düşünmeye başladım...

*Tam t amına on beş dakika sonra lütfen odamı görünce intihar falan etmeye kalkışmanın... Bu küçük bir uyarıdır...*

Tam yarım saat sonra bembeyaz kolsuz bir elbise seçtim.Saçımı topuz yaptım.Kırmızı küpeler taktım, kalp şeklinde bir kolye de ekledikten sonra ince topuklu ayakkabılarımı alıp sonunda odamdan çıkmayı başardım...

Salona girdiğimde Jack'ı koltuklardan birinde uyurken buldum.Bu halini görünce cidden gülmeden edemedim.Yanına gidip zorla da ol sa onu uyandırmayı başardım.Koskoca saray evimizden çıkıp yeşil ve geniş bahcemizdeki mavi tatlış tos tos arabamıza binip, sinema için yol aldık...

Alın Minik okurlar Yeni bölümününz!!! Aslında bu bölüm biraz sıkıcı...Diğer bölümler daha heyecanlı ve daha maceralı olacak...LÜTFEN OKUMAYI BBIRAKMAYIN!!VE TABİKİ VOTE VERMEYİ DE...ZAMANINIZ VAR İSE, YORUM DA YAPARSANIZ ÇOK ÇOK SEVİNİRİM...

Herşey dahil

687 kelime...