-"Ya aşkım bak ölmedim yaşıyorum ayrıca birileri arabamı kurcalamadığı sürece kazada yapmıyorum yani."
-"Bir daha gitmiyceksin yarışa."
-"Yalçın bana şart koşma. Emir verme!" Ellerini saçlarının arasından geçirip ofladı. Bende anahtarları alıp Buğraya teslim ettim. " Arabanı çaldırdığım için üzgünüm ama tek bir parçasına bile zarar gelmedi sakin olabilirsin."
-"Ee yenge kazandın mı bari değdi mi arabayı çaldığıma."
-"Tabiki kazandım Sarp bu da sorumu." diye ego şovumu yaptım. Yalçın çaktırmadan sırıtınca devam ettim. "Şimdi insanın böyle sevgilisi olunca bir gaza geliyor anlatamam ya. Ay içeri mi girsek acaba günün şampiyonunu ayakta bekletiyorsunuz. Bende diyorumki bunlar ben birinci oldum diye parti yapar neredee."
-"Ya madalyada takalım istersen."
-" Gerek yok ikizim senden ala madalyamı olur." Çiğdem de yavaş yavaş sırıttığına göre onunda gönlünü aldım demektir. Hepimiz içeri girip televizyonun karşısına kurulduk.Çiğdemle Sarp birbirleriyle uğraşırken ben Yalçın'ı izliyordum. Beyfendi telefonunda fifa oynuyordu. Ekran saniyeliğine bile gözlerini ayırmıyordu. Buğraya baktığımdaysa boş boş dördümüze bakıyordu. Kıyamam ya bu yalnız kaldı şimdi.
-" Ben cips filan getiriyim Buğra hadi gel sende bana yardım et." dediğimde Yalçın kafasını ilk kez oyundan kaldırıp bir bana bir de Buğraya baktı.
-" Ben gelirim aşkım gerek yok ona." diye kıskançlığını vurguladı yine beyefendi.
-"Yok aşkım sen oyununu bırakma ben Buğrayla hallederim." Buğrayı kolundan çekip mutfağa götürdüm.
-" Hayırdır yenge ben yine kötü bir şry mi yaptım."
-" Ay saçmalama Buğra bir şey bulabildin mi diye sorucaktım."
-" Ha onu diyorsun sen. Biraz araştırdım bir barda çalışıyormuş bir ara onu öğrendim ama sonrasında ne oldu bilen yok."
-" O ne demek ya bir arkadaşı filan yok mu bunun?"
-" Yok bardaki herkesi çektim kenara. İki ay önce orada çalışıyormuş sanırım bir ara uyuşturucu alım satımıyla uğraşmış. Mekanı polis basınca kaçmış bir dahada gören duyan yok."
-" Uyuşturucu mu kullanıyor."
-"Yok kendisi kullanmıyor ama satıyormuş. İlginç çocuk valla hiç içmeyen satıcı görmemiştim." Etrafa bakınıp tezgahta gördüğüm kalemle kağıdı uzattım.
"Barın adresini yaz bana bırak." Bu sırada hazırladığım malzemeleri tek tek içeri götürmeye başladım. Buğra adresi yazdığı kağıdı katlayıp bana verdi. Cebime koyup kalan yiyecekleri aldım ve Buğrayla içeri geçtik. Yalçın bey hala maçıyla ilgilenirken Sarp ve Çiğdem de birbirlerine sarılmış bir köşede oturuyorlardı.
-"Ee gençler napıyoruz?" diye sordum.
-"Film izleyelim."
-"Herkes tamamsa film açıyorum." deyip eniştemin fikrini savundum.
-" Baldız sen nolur film seçme kısmına karışma en son sen seçtiğinde gece uyuyamadım ben."
-" O filmden değildir enişte Çiğdemden alamadıysan gözünü demek ki. Son durak 5 açıyım mı?"deyip elimdeki cdyi gösterdim.
-" Aç aşkım." Yalçından gelen onayla filmi başlattım. Koltukta Yalçından biraz uzağa oturdum ama Yalçın beni yanına çekip göğsüne yasladı. Kafamı biraz yukarı kaldırıp gözlerine baktım o da bana baktı. Uzanıp yanağına bir öpücük bıraktım. Yerimde biraz kıpırdanınca canının acıdığını belli eden bir ses çıkardı. Ya ben boşuna uzağa oturmadım yaraların daha iyileşmediki senin. Yalçından ayrılmaya çalışırken beni daha sıkı kavradı.
