Karanlık ve bir okadarda sesizdi , bodrum katının ufak penceresinden dışarıya bakıyorurdum. Bskmaklada kalmayıp sanki oraya aitmişim gibi kendimi hapsediyordum . Gecenin kapkaranlığında bulutların arasından görünen dolunaya bakıp dalmıştım , ağır ve hüzünlü bir uykunun ardından , sabah pencereden vuran güneşin gözlerimi kamaştırmasıyla gözlerim yanmıştı . Yavaşca ayağa kalkarken , masanın üstüne kapaklandım . Sandalyenin üzerinde uyuduğumdan olsa gerek belimi sanki , kerpetenle ayırıyorlarmış gibi hissettim ve sese odaklandım , gıcırdayan kapı açıldı ve içeriye üvey babam olan adam "atilla kurtoğlu" yavaş ve seyrek adımlarla yanıma doğru ileleyip ;
- senin bir odan olduğunu hatırlatmak istedim kı-zım .
+ yapma-cık demeyi arzuluyordum , taki elindeki lacivert , beyaz formayı önüme fırlatana kadar . Nedir bu ?
- okul " forman " .
Göz kornealarım yerinde çıkacak gibi hissediyordum , bu adam daha demin bana ;
Seni okula tekrar kayıt ettirdim , buda forman odana çık ve giyin demişti.Neydiki bu şimdi , yavaşca ayağa kalktım ve salondan geçerken , atillanın "mükemmel denilebilecek şekilde" kahvaltı yapışına , seyrek gözlerle bakıp göz devirdim . En üst kata odama cıktım ve formayı yatağımın üzerine bıraktıktan sonra , gardolabımdan salaş bir t-shırt ve darpaca almıştım , bordo ruj ve rimelle işimi bitirip aşşağı kata inmiştimki , yanda duran konsolun üstünden arabasının anahtarını alıyordu . Atilla
bana bakarak " açsan ye'de " çıkalım .
Kafamı hayır manasında salladıktan sonra , kapıya doğru yönelirken atilla'nın imalı bakışlarından anladığım kadarıyla ,
" o saçma formayı giymeyecektim " herhalde , deyip kapıyı açtım ve arabaya yöneldim . Arabaya bindikten sonra , neden böyle birşey yaptın'ki ?
- nasıl birşey ?
+ beni neden okula yazdırdın , o kapıdan tekrar girebilecegimi sanmıyorum .
- evde daha fazla işgence ediyorsun kendine .
Sözün bittiği yerdi haklıydı adam , kafamı sağa çevirip dışarıyı seyrederken çoktan okula ulaşmıştık manevi babam olan atilla , kolunu omzuma uzatmıştı ve yüzüme bakıp muazzam dişleriyle hafif gülümseyerek olay cıkartma demişti . Kapıyı açıp arabadan inip . Kapıyı kapatırken göz kırptı ve bende güldüm , zaten onun dışında kimsem yoktu . Her nekadar annemin emaneti gözüyle baksada iyi bir manevi babaydı . Bu düşüncelerden arınıp , okulun demir kapısına yöneldim . Bambaşka bir okuldu burası umarım geçmişimden dolayı beni yarğılamazlardı , ürkek ve seyrek adımlar atmam gerekirdi , ama tam aksine dimdik ve kendimden emin adımlar atıyordum . Bahcedeki birçok kişi " yeni " , " yeni'mi ? " gibi kendilerince sıfatlandırdıkları kelimeleri duyduktan sonra , okulun giriş merdivenlerine adım attım , okul kapısından girip . Müdürün odasını aramaya başladım , sağ tarafa ilerlerken kenarda bir merdiven dikkatimi çekti , kapı açılıyor ve içerisinde aşşagıya inen bir merdiven , biraz tuhaftı . Kapı açık olduğuna göre
Herkes bakabilir düşüncesiyle kapıya ilerledim . Birkaç basamak indikten sonra aşşağıdan gülme , konuşma sesleri geliyordu , her inmiş olduğum basamakta sesler daha da artıyordu sert betonla ayakkabım temas etmişti . Yavaş adımlarla boş koridorda biraz ilerledikten sonra . İlerideki ışık ve şefaf naylonla kapatılmış boş bir alan vardı . Koridorun tam ortasında şöyle bir irkildim " ben neden indimki buraya ? " dönmem en doğru karar olacaktı . Arkamı döndüm ve birkaç adım atmıştım ki telefonumun alarm sesi , boş koridorda on kat daha fazla yankılanıyordu . Alrm sesini kapatmıştımki , sanırım tek kapanan ses o değildi . Arkamı bile dönmeden koşmaya başladım . Merdivene adım atmıştım boynumda ve belimdeki soğukluk ayağımı yerden kesmişti , yere düşen telefonum ve cantamın çıkardığı yankıdan sonra nefes alış verişim hızlanmıştı . Bütün cırpınışlarıma rağmen hiç bir şekilde etkilenmeden şefaf naylonun arasından siyah deri koltuğun kenarına fırlatılıp kapaklanmıştım bir kaç dakika
yerde kaldıktan sonra başımı kaldırp yukarıya baktığımda iki tane kız ve dört tane erkek vardı . Hepsi pür dikkat gözlerini bana cevirmiş bakıyorlardı . Yavaşca ayağa kalkarken sarı saclı kızın attıgı kahkaha sesine , diğer kız gülerek buna kimse buraya giremeyeceğini söylememiş galiba derken . Çoktan ayaka kalkmıştım .
Gülme sesleri ardı ardına yankılanırken ortada oturan çocuğun güçlü ve net sesiyle ,
"kesin sesinizi ! "
Demesiyle etraf bir anda sesizleşti . Bana bakarak otur oraya .
- nedenki , şimdi gidiyordum zaten deyip , göz devirdim .
Ayağa kalkıp sert ve ürkütücü bakışlarıyla üzerime doğru ilerliyordu , aramızda hiç boşluk kalmayacak şekilde durdu ve bana bakarak
+ "burası senin istediğin zaman girip cıkabileceğin " bir yer değil .
Başımı yukarı kaldırıp gözlerimi gözleriyle buluşturdum ve
- burası nasıl biryermiş ?Merhaba arkadaşlar umarım begenmissinizdir . Hikayemi devam ettirin 😂😂😂 yorum ve vote yapmayı unutmayı 😂
Hepinizi çok seviyorum ☺️