Gökkuşağı Ülkesi

Gökkuşağı Ülkesi ~ Çocuk Oyunu (2008)

2008 © GÖKHAN SEYHAN

KARAKTERLER
ANLATICI
GAZETECİ
SİYAH
SARI
MOR
KIRMIZI
TURKUAZ
MAVİ
KAKBAK
TURUNCU
BALONCU
YEŞİL
SÜT ÇOCUK
TAVŞAN (ZIPZIP)
KEDİ (HIR)
KÖPEK (GÜR)
KOKARCA (TORTOR)
KELEBEK (RENGARENK)
KAPLUMBAĞA (TOSTOS)
SU PERİSİ
ARGOT
GERDO
IŞIK ANNE
IŞIK PERİSİ

Kişilerin birden fazla karakter oynayabilmesi düşünülerek yazılmıştır.

MÜZİK : Oyunun sonundaki "Parılda" şarkısının Bestesi tarafımdan yapılmıştır ve o kullanılacaktır. Kapanış şarkısı "Somewhere Over the Rainbow" şarkısının üzerine yazılmış Türkçe sözlerdir.

DEKOR : Sahnenin sağı ve solundan olmak üzere gökkuşaklarının yarım çember eğrileri sahneden doğarak portede kayboluyordur. İki yüzeyli gökkuşaklarının arka yüzleri siyahtır. Ülkeden uzaklaştıkça arka yüzdeki siyaha çevrilirler. Diğer dekor parçaları hareketli ve çift yüzleriyle daha kullanışlı hale getirilebilir.

1. PERDE

1.SAHNE

ANLATICI : Bir varmış bir yokmuş. Uzaklarda bir yerlerde, bir ülkede renkler yaşarmış. Bu ülkenin en büyük özelliği, burada düşündüğün, dilediğin ve inandığın her şeyin gerçekleşmesiymiş. Fakat bunun için çalışmak şartmış. Burada yaşayanlar şimdiye kadar o kadar güzel şeyler düşünmüş ve bunun için çalışmışlar ki, Gökkuşağı Ülkesi, güneşin altında rengarenk parıldamış. İçinde yaşayan herkes neşe, birlik ve beraberlik içinde yaşamış. Ta ki Günlerden bir gün, Siyah gelene kadar. Onun gelmesiyle her şey değişmiş. Sonsuz güneşin ve ışığın olduğu bu rengarenk topraklarda kendinin de bir renk olduğunu, şimdiye kadar Gökkuşağı Ülkesini renklerin yönettiğini ve bir renk olarak biraz da onun yönetmesi gerektiğini, bunun onun hakkı olduğunu söylemiş. Fakat renkler bunu kabul etmemiş. "Biz rengiz ama sen renk değilsin. Siyah renklerin yokluğudur. Sen bir renk değilsin bizi yönetemezsin" demişler. Buna çok üzülüp içerleyen Siyah, renklere çok kızmış. Hemen Kara Kalesine geri dönüp, "madem beni kabul etmiyorsunuz o halde ben size zorla kabul ettiririm" diyerek başlamış onlar için plan yapmaya. Gün geçtikçe oyunlar keşfedip, oynamaya başlamış. Amacı onların kendilerine olan güvenlerini yok edip, kendi kararlarını alamayacak duruma getirerek onları yönetmekmiş. Bu sırada renklerin onu bir renk olarak kabul etmemesini hatırladıkça daha da içerlemiş, kızmışta kızmış, kızmışta kızmış, içinden taşan kızgınlık simsiyah bir duman olmuş ve yayılmış dört bir tarafa. Gökkuşağı Ülkesine ulaşamamış ama. Çünkü Gökkuşağı'na hayat veren güneş izin vermezmiş böyle bir şeye. Siyah düşünmüş taşınmış en sonunda Gökkuşağı Ülkesini Karanlıklar Ülkesi yapmanın en iyi yolunun onların içlerine girip onlar gibi davranmak olduğuna karar vermiş. Amacı onları yönetmekmiş.

MEKAN : PANAYIR YERİ

Gazeteci​: Yazıyor, yazıyor. Siyah herkesin içini karartıyor. Herkes umutsuzluk içinde bir kurtarıcı bekliyor. Yazıyor. Siyah herkesi korkutuyor. Renkler hızla soluyor... Yazıyoooor.

Her köşede bir renk kendi faaliyetini sürdürüyordur. Dansçılar ön tarafta çeşitli figürler yapmaktadır. Etrafındakiler onları hayranlıkla izlerken arada kırmızı ile mor durup selam verir ve tekrar gösterilerine devam ederler. Kalabalık alkışlarken ortalığı bir ses bastırır.

Siyah​: (Kılık Değiştirmiştir) Bunlar alkışı hak etmiyor, ben ömrümde böyle kötü hareketler görmedim.
Kalabalık​: (Homurtular)
Sarı​: Sen beğenmeyebilirsin, ama ben beğeniyorum. Ve izlemek istiyorum. Bana Saygılı olmanı beklerdim.
Siyah​: Sen kimsin ki saygı göstereyim. Dans okulunda öğrenci mi oldun?
Sarı​: Şey, Hayır, ama...
Siyah​: (Güler) O halde senin fikrin ne kadar doğru olabilir ki. Bence çok kötü dans ediyorlar. Bir de kendilerini çok becerikli sanıyorlar.