EVE DÖNÜŞ
Gözlerini karanlığın içinde açtı... Ayaklarının altında hissedilecek kadar büyük bir sıcaklık vardı. Ellerini karanlığın içinde dolaştırmaya başladı, nerede olduğunu anlamak istiyordu.
Elini gezdirdiği her yer boşluktu. Bir duvar, bir çıkış aramaya başladı ama karanlıktan kurtulamıyordu. Karanlığın içindeki hissettiği sıcaklık terletiyordu onu...
Çok sıcaktı burası ve geçen her dakikada daha da sıcak olmaya başlıyordu. Bir fırının içindeydi sanki yanmak için yavaş yavaş ısınan bir fırının. Cebinden bir çakmak çıkardı, birkaç kere yakmak için uğraştı. Çakmağın ateşiyle karanlığın içinde bilmediği bir yöne doğru yürümeye başladı.
"DUR! SÖNDÜR O ATEŞİ!" bir kadın karanlığın içinden bağırdı.
"Kim o? Kim seslendi bana?"
"SÖNDÜR O ATEŞİ!" biri bağırdı, elindeki ateşi söndürmesi için biri uyardı onu. Çok uzaklardan geliyordu sesi.
"Kimsin sen?" dedi
"Çabuk ol!" tekrarladı
Ateşi söndürdü korkudan titremeye başlayan parmaklarıyla. Çakmağın ateşi o kadar da yardımcı olmamıştı karanlıkta nerede olduğunu anlaması için.
Ateşin sönmesiyle ayaklarının altında hissettiği sıcak zemin sallamaya başladı."Çabuk koş! Koş! Geliyorlar!"bağırıyordu kadın
Gözlerini açtığı karanlık dünya sallanmaya başladı, ayırt edemediği yoğun bir ses gürültüsüyle. Gürültülerin arasından gelen insan çığlıkları, bir anda tüylerini diken diken etti.
Etrafta ateşler yanmaya başladı. Karanlık dünya biraz aydınlandı. Etraf aydınlandığında, ilk baktığı yer ayaklarıyla bastığı zemin oldu. Büyük siyah bir kaya parçasının üzerindeydi. Etrafında fokur dayan lavlar vardı ve kendisi de bu lavlarının tam ortasındaydı.
Lavların içinde, kayaya tutunmak için bağıran, yanan insanları gördü. Büyük bir acıyla bağırıyorlardı ayakların altında.
"Allah'ım Tövbe! Allah'ım Tövbe!"
Dengesi bozuldu. Korkudan çığlık atan gözleri istem dışı etrafına baktı.
"Nerdeyim beeen?!" bağırıp yardım istedi.
"Yardım edin! Yardım edin!"
"Bağırmaaaa!!! Sakın Bağırma!"
"Kimsin sen lanet olası? Nerdeyim ben? Nerdeee!"
İleride ateşlerin içinden kendisine doğru bağırarak gelen birini gördü.
"Koş, koş, koş!"
"Koşamam her taraf ateş!"
"Onlar seni yakamaz. Benim rüyamdasın şu anda!'Etrafını saran alevlere ve lavlara baktı. Ateşlerin içinde yanarak, bağıran insanlar bu ateşten daha korkunç görünüyorlardı. Hele o 'Allah!' diye haykırışları kalbini sıkıştırıyordu.
"Hayır atlamam! Atlamam!"
Uzaklardan ona seslenen kişi yanına geldi. Çok hızlıydı. Bir kadındı bu, ya da bir kız yüzünü seçemiyordu, ateşin sıcaklığı gözlerini sulandırıyordu. Ama kız, genç bir kız sesi olduğundan emindi.
"Nerdeyim ben! Sen kimsin? Nasıl geldin buraya?!" "Şşşt... Haydi, koş benimle! Yoksa ikimiz de öleceğiz!" "Ben bu ateşin içine atlamam!"
Genç kız onu kolundan tutarak kendisine çekti ve ıslak gözlerini sildi.Şu tarafa bak!" dedi elleriyle başını çevirerek,
Çirkin bir yaratık ve etrafındaki binlerce hayvani küçük yaratıklar, onlara doğru ateş fışkıran gözlerle koşuyorlardı.
"Bunlar nedir?"
"Ateşe atlamazsan yok olacağız ve bana bir şey olursa inan çok üzüleceksin buna... Haydi!"
"ATEŞ BİZİ SAKLA!" diye bağırdı genç kız, içinde insanlarla beslenen ateşe. Ateş yükseldi ve sardı ikisini de.
Ateş onları sararken, genç kız onun omuzlarını sallayarak
"Kendine gel! Kendine gel! Kendine gel... Lütfen.." diye bağırmaya başladı. Fenalaşmıştı... Başı dönüyordu... Bayılmak üzereydi, ama gözlerini kapamamak için savaşıyordu, ateşlerin içine düşerek yanmak istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennete Suikast
Horror"Cennetten sevdiği erkek uğruna saçlarından sürüklenerek cehenneme atılan bir kadının hikayesine çağırıyorum seni." dedi doktor Erol bey....... !!! Cennet'e Suikast bir LUCİD çalışmadır!!!