3{m} Touch me deeply...

2.7K 146 72
                                    

"Neden beni kendinden mahrum bırakıyorsun? Sana ihtiyacım var."
(İlerleyen bölümlerde)
******
Bu bölümde +18 içerikli yerler bulunmaktadır. Rahatsız olacaklara duyurulur.
***********
Bol bol yorum yaparsanız sevinirim, sınav haftası bölüm paylaşıyorum.
**********

Luhan, yüzündeki büyük gülümseme ile baktı kocasına o an. Sehun mutluydu, enerjikti, çekiciydi...
Ve Luhan'a göre o andan daha mükemmel bir an yoktu.

Başlattığı konuşmaya katılması ve hatta söylediği komik şeye gülmesi...
İşte bu yaklaşık bir aydır olmuyordu ve şu an kendini rüyalarında gibi hissediyordu genç adam.

Oturdukları rahat koltukta kocasına biraz daha yaklaştı ve Sehun'un boynuna kafasını koydu. Kahverengi saçları uzun olanın boynunu gıdıklıyordu. Ama sorun değildi, tıpkı eski günlerdeki gibi, dedi içinden Sehun ve huzurun içini kaplamasına izin verdi.

Luhan'ın ise hala ilk günkü gibi kalbi hızla çarpıyordu.
Sehun'un uzun parmaklarını bel çukurunda hissettiğinde kalp atışları artık yalnızca hızlı değil, deli gibi atıyordu.
Yapabilirsin Luhan! Hadi!

Genç adam başını hafifçe kocasının boynundan kaldırdı ve onun mükemmel kokusunu içine çekti. Sehun gerçekten güzel kokuyordu, genelde parfüm sıkmazdı ve bu doğallık her zaman Luhan'ın onu büyük bir iştahla koklamasına sebep olurdu.

"Tanrım çok güzel kokuyorsun."
mırıldandı sessizce. Vücudu sevdiğinin kokusuyla sarhoş olmuştu.
Farkında olmadan dudaklarını Sehun'un boynuna bastırdı.

"Hatırlıyor musun? Eskiden, her hafta birlikte televizyonun karşısına geçer, mısır patlatır ve Running Man'in* yeni bölümünü seyrederdik."
(Y.N: Korede ki bir eğlence programı. Hatta aynı programın Çin versiyonunda da Luhan yer alıyor(gerçekte). Gerçi çoğunuz biliyordur ama yine de bilmeyenler için yazdım. ^-^)

Uzun olan gülerken söyledi. Karşılarında ki televizyondan gelen çığlık ve gülme sesleri açık olan programın Running Man olduğunu doğruluyordu.

Luhan dudaklarını kocasının pürüzsüz teninden çekmeyip, minik öpücükler kondurmaya başladı ve onu onaylamak için 'hmm' ladı.

Genç adam bilerek o gün kocasının sevdiği şekilde giyinmeye özen göstermişti.
Altına dar paça bir pantolon, üzerine kolsuz bir tişört ve boynuna da gümüş bir zincir takmıştı. Gümüş zincirleri Sehun her zaman çekici bulmuştu.

Luhan göremese de Sehun tebessüm etti ve dudaklarını yalayıp ağzını açtı.

"Gidip senin için biraz mısır patlatacağım."

Uzun parmaklarını Luhan'ın bel çukurundan çekti.
Öte yandan Luhan öpücüklere devam ediyor, Sehun'un bir bahar sabahını anımsatan kokusunu içine çekiyordu.
Genç adam bir kez daha dudaklarını bastırıp geri çekildi ve mırıldanarak

"Gitme'' dedi.
Karnında son 2 yıldır sık sık hissettiği karıncalanma hissi vardı.

Sehun'un derince nefes aldığını hissetti. Biraz daha geri çekildi, şimdi onun yüzünü daha rahat görebiliyordu. Luhan elini yavaşça onun çenesine koydu ve onun televizyona bakan yüzünü kendisine çevirdi.

Sevdiğinin dudakları hafif aralıktı ve gözleri endişe ile bakıyordu.

Luhan her zaman cesur olmuştu,cesaretini kullandı, yüzünü sevdiğine yaklaştırdı. Elinin tersi ile onun yanağını okşarken bunu ne kadar uzun zamandır yapmadığını düşünüyordu.

"Söylesene Sehun, hala ilk günkü gibi nasıl heyecanlandırıyorsun beni ?"

Kısa olan şu an ne rol yapıyor, ne de onu etkilemeye çalışıyordu. Bu içindeki o kadar büyük bir sevgiydiki Sehun'un yanındaki varlığı ile büyülenmişti.

Say You Need Me II HanhunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin