Bölüm 4 : Baba!

9 3 0
                                    

Günler, haftalar geçmişti belki babamın yokluğuyla. Korkutucu bir ıssızlık saatleri sürüklüyordu. Babasının kızı olan ben , ne yapacağımı şaşırmış, günden güne çöküyordum. 

Annem , farklı bir şeyler yaşıyordu zaten. İnsanlara annemin verem olduğunu söylesem, belkide benim zeki bir kız olduğumdan daha çok inanırlardı.

Kardeşim, neredeyse geceleri eve gelmiyor, ya kafa dağıtıyor ya da babamı arıyordu. Daha ne kadar sürecekti , bilmiyordum. Ama bu işkence biraz daha devam ederse delireceğim den adım gibi emindim.

Elimde telefonla haftalarımı geçiriyordum. Kayıp olan insanların resimlerinden isimlerine, tiplerinden yaşadığı yere kadar öğrenmiş ama hala babamı o insanların arasında bulamamıştım. Bulamayacaktım. Çünkü onu saklıyorlardı.

Yine elimde telefon varken, bir işaret bulmuştum babama dair, bağırdım.

"Anne! Buldum ! Buldum anne babamı buldum!"

"Zeren artık yeter! Kes ümidini, bu hafta 12. bağırışın! Baban öldü!"

Belki haklıydı, belkide yerden göğe kadar haksızdı. Bilmiyordum. Ama içimde babama dair her zaman bir ümit olacaktı. Asla kesmeyecektim.

3 buçuk hafta sonra ilk kez dışarı çıkmak için adım attığım kapıda, belki arkasında onu görünce mutluluktan ağlayıp kendimi kollarına atacağımı bilmediğim babam vardı.

O an dondum. Kaskatı kesildim. Hissizleştim yüzündeki morlukları görünce. Kanları, dikiş izlerini, herşeyi. Anlık bir şok, üzerimden kalktığında gözümden damlayan sıcak göz yaşı damlası, soğuk havada beni kendime getirdi.

"Baba!"

Ani sarılmam ile birlikte omzumdaki ıslaklıklar dan babamın ağladığını hissetmiştim. İçeriden koşuşturma sesleri gelince, annemin olduğunu anlamam ise çok uzun sürmedi.

"Salih!"

Üçümüz beraber sarılırken gözüm ilerideki kardeşime takıldı.

Elindeki poşetleri birden düşürünce, hepimizin gözleri birden o tarafa çevrildi. Küçük bir gülümseme vardı kardeşimin kıvırcık saçlarının arasında. Babam gittiğinden beri uzun saçlarını kestirmiyordu.

"Baba, gerçekten sensin!"

O anı bozmak istememe rağmen azımdan kaçan kelimelere engel olamadım.

"Yok anan."

----------------------------------------------

"Peki, kim yaptı buları."

Diye soran annemden gözlerini kaçırarak cevap verdi babam;

"Bilmiyorum."

Yalan söylüyordu. Adım gibi biliyordum çünkü hastanedeyken bana "Asel" diye fısıldadığını duymuştum. Babamla bir görüşme yapmam gerektiğini biliyordum fakat henüz olmadığını bilecek kadar olgunlaşmıştım.

Olgunlaşmak senin neyine.

Bu iç ses beni deli ediyordu. Kötü anlarımda bile salak saçma şeyler söylüyordu ve bunun yeterince sinir bozucu olduğunu düşünüyordum.

"Her neyse, günlerce dövüldüm ve biraz uykuya ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Hayırlı geceler."

diyerek yukarı çıkan babamı arkasından dolu gözlerimle izledim. Bir şeyler dönüyordu ve bunu bilmek istiyordum. Hemde hemen.

----------------------------------------------

Sabah kahvaltımı yapmış, hemen babamın yanına gidip oturmuştum. Hızla lafa daldım;

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 12, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Geçmişten GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin