4.BÖLÜM : Yeniden

30 4 5
                                    

Multimedya toplantının yapılacağı ev 😊
Olayın ardından 1 hafta geçmişti ve ben arasla ilgilenmekten o şerefsizlere dersini verememiştim. Aras mı aras çok iyi çabuk toparlanıyor kurşun sıyırdığı için şanslıymış. Ben mi bende iyiyim korkum tamamen geçmişti yerini öfkeye bırakmıştı.
Sinirle aras'a seslendim
"Lan aras karı gibisin yemin ediyorum 2 saatten beri hazırlanamadın" ah tabi ya sizin haberiniz yok olaydan sonra aras'ın evini kapattırdım aras'ı bizim eve taşıdım ne olur ne olmaz.
" geldim geldim patlama gölge " demesiyle merdivenlerden aşağı inmeye başlayan arasla gözlerim yerinden çıkarcasına baktım pislik ya nasılda yakışıklı olmuş siyah pantolon siyah bedenini saran bir gömlek ve ceket Allah'ım bu adamı katil eder sanki biraz görevleri değiştirmiş gibiyiz dimi farkettim.
"Bu ne tip lan böyle düğüne mi gidiyoruz "
"Asıl sen kendi tipine bak ne lan pantolonun darlığı o gözler aha yakaladım saçlarını kestirmişsin ölümden ölüm beğen gölge "
"Sanane lan benim saçlarımdan"
"Hayırdır gölge depresyona mı girdin ne bu haller "
"Hayırdır aras regl döneminde misin ne bu tripler " Hatice hatunun yastık fırlatmasıyla laf dalaşımızı kesip Hatice sultana ters ters bakmaya başladık
"Ne bakıyosunuz öyle eşek sıpaları benide mi dövüceksiniz" demesiyle arasla gür bir kahkaha patlattık. Öpücük yollayıp evden çıktık oyun başlasın artık ortaya çıkmanın vakti geldi kim olduğumuzu göstermeye gidiyorum.  1 bucuk saat yoldan sonra sonunda gelebilmiştik Allah'ın göremediği ıssız bir yer seçmişlerdi. Arkamızda ki iki koruma aracından adamlar çıktı arabanın etrafını sarmışlardı arabadan indik. Arasa dönüp
"Aras sen benimle gel sizde burda kalın birşey olursa beklemeden müdahale edin" tamam anlamında başlarını salladıklarında eve doğru yürümeye başladım.  İçimde anlatamadığım duygular vardı. Bir zamanlar babamın gitmemesi için uğraştığım yere gidiyordum. Ne tuhaf dimi hayat bir zamanlar yok olması için uğraştığız şey için şimdi yeniden inşa etmeye uğraşıyorsunuz aynı benim gibi. İçeriye adım atmamızla tüm dikkat bize kesilmişti. Herkes burdaydı ve bizi bekliyorlardı. Hepsi ayağa kalktı masanın başına boş olan koltuğa yöneldim. Bir zamanlar babamın oturduğu koltuğa. Onun gibi duruşumu dikleştirdim sert olmaya çalıştım. Koltuğu çekip oturup oturmaları için işaret verdim. Herkes oturunca masaya göz gezdirdim oturanların hepsi mafya babalarıydı varisleri yani erkek evladı varsa arkalarında o ayaktaydı yoksa sağ kolları yanlarında bulunurdu.  Derin bir nefes alıp duruşumu daha da dikleştirdim boğazımı sessiz bir şekilde temizleyip konuşmaya başladım
"Hoşgeldiniz lafa hemen giriş yapacağım uzatmak istemiyorum. Biliyorsunuz ki babam ve abim öldü babamın yerine geçicek kimse yok tabi ben dışında. Eminim içinizden bazıları seviniyordum bu duruma bazılarınız derin bir oh çekip Karaoğlunu piyasadan sildiğini düşünüyorlardır. Ben size üzücü bir haber getirdim babamın bıraktığı yerden ben devam edeceğim bundan sonra herşey benden sorulacak. Babamda işler nasıl yürüdüyse aynı sistem devam edecek anlaşılmayan birşey "
Herkes bön bön bakıyordu
"Kimseden ses çıkmadığına göre anladığınızı umuyorum kabul etmeyen var mı aranızda "
Birinden ses bekliyordum ben 2 sene boyunca bu günü bekledim hadi ama korkak olmayın masadan ses gelince kafamı o yöne çevirdim
"Ben bir kızdan emir almam"
"Öylemi"
"Evet öyle" ayaklandım ve ona doğru yürümeye başladım tm önünde durdum
"Benim kim olduğunu biliyorsun dimi " başını evet anlamında salladı
"Ve neler yapabileceğimide biliyorsun"
"Ne olursa olsun ben bir kızda emir almam ve alacak kadarda düşmedim elalem ne der senin sözünü dinlersek kendi sözümüzü nasıl dinleteceğiz"
"Bir kızdan emir alacak kadar düşmedin ama ölecek kadar düştün" dedim ve bir çırpıda boynunu kırdım. Masadakilere dönüp
"Başka itirazı olan" ses gelmeyince
"Bende öyle düşünmüştüm gel gelelim ikinci meseleye ben yokken yine bazıları kaçak mallar uyuşturucu kökeni hap bonzai ot satmaya başlamış" masanın diğer tarafına doğru yürüdüm gebeş nacinin yanına doğru "ve biliyorsunuz ki babam her hangi bu şeylerin satılmasını yasaklamıştı" derin bir nefes aldım ve gebeş nacinin yüzüne baktım "babamın sözünün üstüne söz söylenilmeyeceğini öğrenmeniz gerekiyodu cilalı murattan " gözlerimi arasa diktim şaşkın şaşkın bana bakıyordu kafayla işaret ettim beni onaylarında devam ettim " ve siz onun yokluğunu fırsat bilip fare gibi cirit atmaya başlamışsınız bu benim hoşuma gitmedi he bir de kız olduğum için bir şey yapamayacağımı söyleyen ot beyinliler varmış" gebeş naciyi kendime döndürdüm "gebeş Naci anlat bakalım senin itlere ne olmuş "
"Şey....şey ..şey olmuş" korkudan konuşamıyordu yumruğumu sıkıp geçirdim suratına
"Konuş lan it "
"Kulaklarını ve elini kesip göndermişsin"
"Selamımı aldın mı"
"Aldım"
"Peki yapmaya devam edecek misin "
"Evet"
"Senin itlerine sabırlı ve iyi davranmıştım ama aynı töleransı sana göstermiyeceğim"
"Elinden geleni ardına koyma sürtük" beynime kanlar hücüm ediyordu
"Ve bir şey daha bana yapılan saldırıyı unutmadım" gözleri fal taşı gibi açıldı
"Bilmediğimi mi sanıyordun yaptığını öylece göz ardı edeceğimi mi düşünüyordun" şimdi yalvaran gözlerle bana bakıyordu
"Cesaretin takdire şayan ama ben bana yapılan yanlışları kabul etmem ve er yada geç cezasını veririm" bir hareketle kimse ne olduğunu anlamadan sağ kolunu kırdım sol koluna geçtim
"Ben bir kız olabilirim bu sizin beni ezeceğiniz anlamına gelmez"  ve sol kolunu da kırdım ve arkasına geçtim kafasını kendime çevirdim
"Bu surata iyi bak çünkü en son görüceğin yüz benim yüzüm" ve boynunuda kırdım. Arkasında ki oğlu olacak ki bana öyle bir bakıyordu ki içinde kin nefret hırs sinir üzüntü herşeyi barındırıyordu.
"Benim çevreme yapılacak en ufak şey kendime yapılmış sayarım ve emin olun gebeş nuri gibi acı çektirmeden öldürmem"
Evet yeni bölüm geldi upuzun bir bölüm oldu hatam varsa af ola umarım beğenirsiniz yorumsuz bırakmamanız dileğiyle iyi geceler 😊😊

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin