Dudaklarımı birbirine bastırırken korkuyla etrafa bakınıyordum gerilmiştim.
Er yada geç bu şey bana ulaşacaktı ve artık gerçek olmadığını düşünemiyordum belkide aklımı kaçırmıştım.
Yavaşça annemin bana verdiği pahalı kolyeyi boynuma takarken yutkundum dudaklarımı birbirine bastırdım ve gözümden birkaç damla yaşın akmasına izin verdim annem bir anda odaya gelirken notu cebime sıkıştırdım ve yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim."Ben hazırım anneciğim."diye mırıldandım annem saçlarımı öne atarken bana baktı.
"Çok güzel olmuşsun hayatım."
Ona tebessüm ettim.
"Teşekkür ederim anneciğim."dedim ve ayağa kalktım yavaşça ceketimi elime alırken annemlerde hazırlanmıştı annem koluma girerken konuşmaya başladı.
"Baban en sevdiğimiz restoranttan yer ayırdı bugün ortaklık için buluşmamız var ve ne yazıkki Sally de orda olcak."Gözlerimi devirirken anneme döndüm.
"O kızdan nefret ettiğimi biliyorsunuz."dememle annem bana döndü.
"Sende onun ailesiyle şirketlerimizin ortak olduğunu biliyorsun o yüzden küçük bir kızmış gibi davranma."Onu umursamadan cebimden telefonumu çıkararak Brenda'ya mesaj attım.
Sally'de gelcekmiş.
-SandraYavaşça telefonumu kapatırken arabaya doğru yürüdüm hava soğuktu ceketime sımsıkı sarılırken kendime artık yazın son günlerinde olduğumu hatırlattım şöförümüz kapıyı açarken ona gülümseyerek arka koltuğa oturdum ve telefonumu geri açtım.
Yavaşça whatsapptan bildirim geldiğinde kaşlarımı çatarak uygulamayı açtım Sally whatsapp grubu açmıştı ve yüzsüzce beni eklemişti.
Telefonumu tekrar kilitlerken anneme baktım yanıma otururken gülümsedi."Sorun çıkarmayacaksın değil mi Sandra?."diye sorduğunda anneme dönerek başımı salladım.
"Merak etme anneciğim ondan daha önemli problemlerim de var."
Şöför yavaşça arabaya bindi ve radyoyu çalıştırdı Beyonce'nin güzel sesi arabayı doldururken kulağımda bir fısıltı hissettim."Bu şarkı tanıdık geldi mi?."
Tırnaklarımı ellerime geçirirken yutkundum ve gözlerimi sımsıkı kapattım hafifçe burnumu çekerek başımı iki yana salladım ellerim ceketimin cebine giderken yağmur yağmaya başlamıştı yavaşça şöför ısıtıcıyı çalıştırırken kafamı cama çevirdim.
"Ah bu üzücü çünkü seni elime geçirdiğim zaman Beyonce'nin güzel sesi odayı doldururken serçe becereceğim ve o zaman bu şarkı sana çok tanıdık gelecek."
Tırnaklarımı elime dahada sert bir şekilde bastırırken elimin kanadığını fark ettim gözlerimi sım sıkı kapattım ve ağlamamak için kendimi zor tuttum."Ah küçüğüm elin mi acıyor sana yapacaklarım daha çok acıtacak."
Onun son söylediği şeyi de görmezden gelmeye çalıştım annem bana bakarken gözlerimi sımsıkı kapattım.
"Sorun ne Sandra rengin solmuş?."dediğinde ona baktım o sırada şöför arabayı park etmişti yavaşça anneme gülümseyerek "Sorun yok anneciğim."dedim annemde bana başını sallarken arabadan beraber indik ve restoranta ilerledik içeriye girdiğimizde garson hemen bizi bizim için ayırtılmış olan masaya yönlendirdi Sally gülümseyerek bana bakarken ona zorlukla gülümsedim ve Brenda'nın yanına oturdum."Hey çok güzel görünüyorsun."diye mırıldandı Brenda nazik bir şekilde ona teşekkür ettim.
Brenda'yla ikimiz koyu bir sohbete dalarken garson menüleri dağıtmıştı hiçbir şey yiyecek durumum olmadığından sadede salata istemiştim tekrardan Brenda'ya dönerken Brenda heyecanla hoşlandığı çocuğu anlatıyordu.
"İsmi Kevin ve o çok yakışıklı hani bir kaç kere aynı birkaç aile otele gittiğimiz zaman bizimle gelmişti."Aklımda çocuğun yüzü canlanırken tebessüm ettim açık kumral saçlı bal rengi gözlü yakışıklı bir çocuktu.
"En azından Cody'den yakışıklıydı."dememle Brenda bana döndü."Hey Cody'i atlattım tamam mı artık önüme bakıyorum."dediğinde ona başımı salladım.
"Bu senin için en iyisi Brenda."Garson salatalarımızı getirirken babam Andrew Hudson'da gelmişti tebessüm ederek babama baktım babam bize selam verdi ve Brenda'nın babasının yanına oturdu.
Babamı seviyordum her halukarda beni şımartıyordu ve istediklerimi yapıyordu ben ailedeki en şımarık kızdım ve mükemmel bir hayatım vardı şimdi ise ne olduğunu bilmediğim bir şey bana dadanmıştı ve ben hiçbir şey olmamış gibi davranmak zorundaydımBrenda'yla konuşmaya devam ederken çatalımı elime aldım ve salatamı yemeye başladım Sally ise gördüğüm kadarıyla bize dik dik bakıyordu.
Bu gece güzel bir akşam yemeği geçirmiştim ve Brenda'yla eğlenmiştim en azından kafam dağılmıştı herkes evlerine dağılırken ben son dakika karar değiştirip Brenda'larda kalmaya karar vermiştim Brenda'yla arabaya geçtiğimizde Brenda gülümseyerek bana baktı;
"Sana pijama veririm."dediğinde bende ona gülümsedim ve teşekkür ettim Brenda'ların evine giderken yine o korkunç sesi duydum."Cidden mi bu kadar aptal olamazsın mekan değiştirerek benden kaçabileceğini mi zannediyorsun?."
Yol boyunca hiç ses çıkarmamıştım ve Brendaların evine varmıştık yavaşça kapıyı çalışanlardan biri acarken ceketimizi ona verdik tebessüm ederek Brenda'yı takip ettim ve üst kata çıktık Brenda "Yandaki odayı sana hazırlattım pijamaların orda."dediğinde ona sarıldım.
"Teşekkürler."
Başını salladı ve önemli değil dedi ardından odaya girerken üzerimdeki tulumu çıkartım pijamaları üzerime geçirdim çantamdan telefonumu ve tokamı çıkarttım yavaşça saçımı tepeden toplarken telefonumdan saate baktım saat geç olmuştu ve benim bir hayli uykum vardı yavaşça yatağa yatarken mırıldandım."Lütfen bana zarar verme."dediğimde yatağın çöktüğünü hissettim yanıma oturmuştu.
"Üzgünüm Sandra ama."dediğinde gözlerini açtım ve ilk defa onun yüzünü gördüm."Vereceğim."dedi o sırada onun yüzünü incelerken hayran bakışlarımı gizlemeye çalışmıştım çünkü şuan karşımda hayal ettiğim o korkunç ve çirkin yüz yoktu ve o an bana öyle bir bakış attı ki yerin dibine girdiğimi hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selfish (Void Stiles)
RomanceDudaklarını saçlarıma bastırırken titremem artmıştı sertçe bedenini bana bastırırken soğuk vücudu titrememe neden olmuştu. "Saf değilsin değil mi?."diye mırıldandığında başımı iki yana salladım saçlarıma minik öpücükler konduruyordu ben ise ne yapac...