Caroline Campbell-Skyfall
Avucumdaki gözyaşlarını denize serptiğimde tüm sıkıntılardan kurtulacağıma inanırdım. Bir gün denizin taşıp tüm sıkıntıları omzuma yükleyeceğini bilsem yapar mıydım?
Derler ki; kadın öldüğünde bebekliğindeki gibi ete kemiğe bürünecek ve o ana değin neye ağladıysa tek tek gözünün önünden geçecek. Babaannem hep ''Değmeyecek insanlara ağlama. O gözyaşları senden şikayetçi olur.'' derdi. Küçükken hep bir gözyaşı mahkemesi kurulduğunu düşünürdüm. Çocukluk işte...
Avucumda arsızca biriktirdiğim kömür siyahı yıldızlarım vardı. Karanlıkta kaldığım gecelerde yolumu aydınlatmaları için onları kullanacaktım. Siyah başka bir siyaha yoldaş olur muydu hiç?
Aşk; iki bedenin bir okyanusta usulca yanmasıydı. Ellerin buz keserken kalbin alev alırdı. Gökyüzüne yakarışın, yeryüzüne sevdan yayılırdı. Bir damla suyun boğazından akışını hissettiren duyguydu. Bedenin buradayken aklın bir çift gökyüzünde olurdu. Kirpikleri yüreğine batarken dudakları yara bandı olurdu. Ve aşk; en umulmadık zamanda damarlarından kalbine sızardı. ''Her şey bitti.'' derken hayat yeniden başlardı. Aşk mucize, aşık olmak ödüldü...
Ve Arda başıma gelen en güzel mucizeydi...
Usulca başımı Arda'nın dizlerinden kaldırdım ve yanına bağdaş kurarak oturdum. ''Uyandın mı okyanusum?''
Kalbim gamzelerime çökerken kaşlarımı hafifçe çattım. ''Okyanusum?''
Arda usulca saçlarımdan öptü. ''Kirpiklerinin altında derin bir okyanus var. Orada milyonlarca güzellik barınıyor.'' Sol yanağıma bir öpücük kondurdu. ''Sen benim okyanusumsun...'' Tam öpecekken durdu ve arsızca sırıttı. ''Sahi bu kadar güzel olmaya utanmıyor musun?''
Geri çekildim ve utandığımı anlamasın diye gözlerimi kaçırıp, heyecandan titreyen ellerimi arkama sakladım. ''Sen böyle güzel konuşmayı nereden öğrendin?''
Arda düşündüğünü belli edercesine sesler çıkardı. ''Senin gibi biri yanımda olunca zor olmuyor.'' deyip yanağıma ıslak bir öpücük kondurdu.
''Sen de benim gökyüzümsün.'' diye fısıldadım ve kalbim damarlarımda varlığını hissettirirken hızlıca keman kutumu elime alıp ayağa kalktım.
Denizin kendine has kokusu burnuma dolarken hızlı hızlı yürümeye devam ettim. Artık İstanbul bir başka güzeldi benim için. Şehrin ışıkları şerefimize yanıyor, güneş bizim için doğuyordu.
♥
Bazen kartları hayata oynamak gerekti ve ben de tam şu an hayatın en derin yerindeydim. Önümde kocaman sahne, sol tarafımda müzik öğretmenimiz ve seçmelere gelen öğrenciler vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal-et Sevgilim
Ficção Adolescente♠ Tırtıl sonu olacağını bilse, aşık olur muydu kelebeğe? ♠