17 · « Son Özür »

42 7 3
                                    

Müzik önerisi; Merve Özbey - Ödeştik

*

Yitirmenin verdiği acıyı tattım bugün. Birini kaybetmenin verdiği hüznü yaşadım. Yıllarca elim kolum olan, her şeyim dediğim insanı kaybettim ya bundan sonra rahat uyuyamam. Tamam, ölen ölmüş, biten bitmiş, kalan sağlar bizimdir ama ölen ölmeseydi be...

En kötüsü de küs ayrılmaktı. Rüya, kaza geçirdiği gün rüyama girmiş ve benden özür dilemişti ama ben dileyememiştim. Ukde derler ya, işte ondan kalmıştı içimde. Bir özür dileseydim. Belki o zaman içimdeki huzursuzluk azalırdı. Ama belki Rüya tekrar rüyama girerdi ve ben de ondan özür dileme imkanı bulabilirdim.

Ah bir imkanım olsa da bağırdığım ve ağır konuştuğum için pişmanlığımı dile getirebilsem!

Rüya kazayı bizim küstüğümüz günün sonunda geçirmiş. Bizden ayrıldıktan sonra yani. Şahika'ya yetişmek için sağına soluna bakmadan karşıdan karşıya geçmeye çalışmış. O arada olan olmuş, ölen ölmüş. Şahika da direkt olarak kızı hastaneye götürmüş. Ama niyeyse hemen haber vermek aklına gelmemiş. Sabah 6 suları, yani benim rüyamdan uyandığım zaman diliminde aramış. Biz hastaneye gittiğimizde de durumu iyice ağırlaşmıştı. Vücudunda gereğinden fazla hasar vardı. Kamyon çarpmıştı, olacaktı o kadar. Biz gittiğimizde kalbi üçüncü kez durmuş. Doktorlar ona müdahale ediyordu. Ama en sonunda hiçbir şey işe yaramayınca ölüm saatini bize söylediler. Filmelerdeki gibi son ssahnelerde tekrar hayata döndürmeyi denediyseler bile başaramadılar. En az yarım saat kalp masajı yaptılar ve şok verdiler ama uyanmadı. Kahretsin ki o iğrenç makine düz çizgisini bozmadı. "Dıııtt..." sesini çıkarmaktan başka bir şey yapmadı. Bana o anda şimşekler çaktı işte. 12 yılım terk edip gitmişti. Sahidendi gidişi. Bir daha gelmeyecek. Hâlâ inanamasam da gerçekten öldü.

Rüya'nın bir de kardeşi vardı: Umut. Onu kaza haberini aldıklarında uyandırmamış Türkan abla ve Polat amca. Zavallım ablasının öldüğünü saatler sonra öğrenmiş. Öğrendiğindeyse gerçekten yıkılmıştı. Her ne kadar ikisi çok iyi anlaşamıyor olsalar da birbirlerinin canlarıydı sonuçta. Kim kardeşinin ardından ağlamazdı ki?

Rüya denildiğinde eskiden zihnimde binlerce saçma ve komik anı canlanırken artık tek canlanan o ilk ve son kavgamızdı. Ona ağır laflar edişim ve onun ağlayıp gitmesi... Öleceğini bilsem öyle konuşur muydum? Bilsem vallahi yapmazdım. Bunca pişmanlığı neden bile isteye yaşayayım? Ama ben onu affettim. O da beni affetsin.

Cenaze merasimindeki insanlara bakıyorum. Herkes gerçekten üzgün. Sonuçta daha 18 yaşındaki kız öldü. Zamansız ölüm dedikleri bu olsa gerek. Herkesin dilinde onun ne kadar genç olduğu dolanıyordu.

Ben zaten yitiktim de Türkan ablayla Polat amcanın hâli bir başkaydı. Nasıl olacaklardı ya? Gülüp eğlenecekleri yoktu. Aksine ağlamaktan helak olmuşlardı. İkisine de sabahtan beri kaç defa sakinleştirici veriyorlardı. Vermeselerdi kendilerini kaybedeceklerdi.

Bense sabahtan beri ağrı kesici alıyordum. Her feryatta biraz daha ağrıyordu başım. Her duâda biraz daha sönüyordu gözlerim. Edilecek umut kalmadı, rüyalar da böyle böyle yok olup gitti. Rüya'lar da yok olup gitti.

Çocukluğumu kaybettim ben bir anlamda. Uzaklaştı mâzim, unutuldu anılarım. Rüya gitti ya ben de anıya dair bir şey de kalmadı. Sanki tüm geçmişim hafızamdan silindi. Bildiklerim, bilmediklerim arasına karıştı.

İnsanların ne gereksiz dertleri var aslında. Sevdiği adam onu sevmiyormuş: Sevdiği adam artık hayatta olmasa daha mı iyi? Sınavdan düşük almış: Sınavın ortasında bir doğal afet gelse de o insanlar hayatlarını kaybetse daha mı iyi? Yüzünde sivilceleri varmış: Yüzü cayır cayır yansa daha mı iyi? Fakirmiş: Onursuz olsa daha mı iyi?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 07, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gökyüzü Pembeleşinceye KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin