‘’Hey, Diana! Uyandırdım sanırım, çok üzgünüm!’’ Harry telefonun diğer ucunda ne kadar bağırdığının farkında olmadan bir yanıt bekliyordu.
Gözlerimi açık tutmaya çalıştım ve başucumdaki ışığı açtım. ‘’Sorun değil. Neler oluyor? Yarın döneceğini sanıyordum.’’
‘’Dönmüyorum!’’ dedi sevinçten ağlayacak bir tonda. Uykum anında kaçmıştı.
‘’Ne?’’
‘’Pekala, baştan anlatıyorum. Elemelerden sonra İrlandalı küçük bir çocukla arenadan çıkmış, bavullarımızla arabanın gelmesini bekliyorduk. Oradan ayrılan herkes ağlıyordu, yıkılmıştı. Tanrım, öyle kötü bir durumdu ki!’’
‘’Devam eet..’’ diye bağırdım sabırsızlıkla.
‘’Ah, evet haklısın. Daha sonra yapımcılardan biri bizi geri çağırdı ve görüşmek istediklerini söyledi. Arenaya geri döndüğümüzde herkes birbirine 5 genç erkek seçeceklermiş, diyordu. Üstelik hemen, yarım saat içinde.’’
Yatağımda arkama yaslanmış sabırla onu dinliyordum. İtiraf edemediğim şeyin gerçek olduğunu gördüm bir anda, ben onun kazanmasını istemiyordum. Ben onun buraya geri dönmesini, benimle olmasını istiyordum. Onu başka kızlarla paylaşmak istemiyordum..
‘’Sen.. seçildin’’ dedim titreyen sesimle.
‘’Evet!’’ diye bağırdı.
‘’B-bu harika!’’ diye mırıldandım sessizce. ‘’Diğer 4 çocuk programdan mı?’’
‘’Evet, evet onlar da harika! Biri Zayn, Pakistanlı, 3. çıkan çocuk. Diğeri korkudan bayılacak gibi olan, ismi Liam’dı sanırım. Sarışın, İrlandalı çocuk ve diğer Bieber çakması çocuk da var. Onlar da Niall ve Louis.’’
‘’Olay apaçık ortada Diana,’’ Santana esnemesini bitirdiğinde konuşmaya geri döndü. ‘’Vicky’le yatacaklar. Bunun için sosyal zekaya falan da gerek yok.’’
‘’Yanlış bir şeyler var!’’ diye çıkıştım öfkeyle. Çaresizce yatağımın üzerine otururken Vicky’nin yatağına göz attım. Sürtük eşyalarını güzelce toplamıştı, bu gece bu odada olmaya pek niyeti yoktu.
‘’Üzgünüm’’ dedi Santana umursamaz bir tavırla. ‘’Hayallerindeki romantik komedi filminin yıldızı Harry olamaz. Bir kere seninle yatmadan kasabayı terk etmesi bile bir mucize!’’
Gözlerimi devirip derin bir nefes aldım. ‘’Birincisi hayallerimde bir romantik komedi yok, ikincisi burada kalmak istemiyorum. Bu gece Vicky odaya gelmeyecek ve ben onların iki-üç oda paralelimde.. Tanrım!’’
‘’Ne yani ağlayacak mısın?’’ dedi alay eden bir tonda.
‘’Ne zaman ağladığımı gördün?’’ Gülmemek için dudaklarımı ısırdım.
Bir süre düşündüğünü belirten ııııığ sesiyle bekledi ve sonunda ‘’Bebekken.’’ deyiverdi. Bu karakterimin bir parçasıydı.
‘’Her neyse, sanırım bu gece bu değişecek.’’ Sesimi dramatik bir tonda titrettim. ‘’Soğuk yatağımda, tek başıma yastığıma sarılırken gözlerimden yıllar sonra bir sıvı düşecek..’’
Santana tüm gücüyle kulağımı acıtan bir kahkaha attı. ‘’Beni haberdar et.’’
‘’Öyle yapacağım, görüşürüz.’’
Telefonu kulağımdan çekip yatağın üzerine fırlattım. Gözlerimi diktiğim saat sonunda öğlen 12’ye yaklaştı.
Sabah 10 gibi uyandığımda Vicky yatağında değildi. Telefonuma spor yapmak için çıktığına dair mesaj attığını gördüğümde, önce Harry’nin odasına gittiğini düşündüm. Daha sonra, bunu gizli yapmak yerine gözüme sokarak, hatta direk benim yatağımda yapacağını düşündüm. En azından bir süre için rahatlarken yokluğunda odadaki de işlerimi hallettim. Aslında tek yaptığım Santana’yla konuşup banyo yapmaktı ama onsuz geçen her saniye cennetten kopan bir parçaydı.