Bebek?!

19 3 1
                                    

"ÖYKÜÜ!!"
"MUSTAFAAAAA!" Kerimle ikimiz aynı anda bağırınca gözlerim daha fazla akmaya başladı bu sefer. Arabaları gözümüzün önünde takla atmıştı. Kardeşim.. abim.. YEĞENİM!!!

"KERİM! KERİM BEBEK! KERİM YEĞENİM...." Derken kendi karnımı da tutuyordum. Kasılıyordu.

"Bak bitanem! Bana bak!" Derken yüzümü avuçları içine almıştı. "Sakin ol ve bebeğimizi koru. Senden tek istediğim bu. Tamam mı?" Diyerek alnımı da öptükten sonra üzerinden dumanlar tüten arabanın yanına gitti hızla. İlk önce Öykü' nün tarafına gidip Öykü' yü çıkardı zorla da olsa. Öykü' yü bizim arabaya getirirken ben de arabadan inmiş ambulansı arıyordum. Adresi verdikten sonra Öykü' ye bakmak için arabanın yanına çöktüm bende. Kerim, abimi kurtarmaya gitmişti.

"Kardeşim... Öykü iyi misin? Offfff!" Derken görüşümü bulanıklaştıran yaşlarımı siliyordum ama, yerine yenileri geliyordu hemen.

"Öykü??" Bilinci kapanmadıysa diye saçmalıyordum ama yapmam gerekiyordu.

"M..Me- lis....." Ben etrafa bakarken sesin geldiği yöne baktım. "KARDEŞİM?!"

"Me- lis.... Be- be..... Bebeğim....." Zorla konuşurken karnını tutmuş ve yüzünü buruşturmuştu. Ben Öykü' ye öylece bakarken kaldırıp arabaya taşımaya çalıştım ama ben de acıyla inleyip karnımı tuttum. Hayır bebeğim... Şimdi sırası değil!

"Bebeğin, yeğenim iyi kuzum. Sen... Sen de iyi olacaksın tamam mı? Geçecek her şey!" Ben Öyküyle ilgilenirken karşıdan Kerim geldi. Ama abim yoktu.

"Güzelim... Buradan biraz daha uzaklaşmanız gerekiyor. Arabanın motoru fazla basınç altında kalmış. Her an... patlayabilir!." Son dediği kulaklarımda yankılanırken gözlerim kilitlenmişti. "Hadi MELİS!" Dediği gibi kendime gelip oradan biraz daha uzaklaşmaya çalıştım. O da Öykü' yü arabaya bindirdi ve arabayı biraz daha geriye çekti. Bizim olduğumuz yere piknik çantamızı koymuştuk ki kaza olduğunu anlasınlar ve yavaş gelsinler...

Kerim tekrar arabanın yanına giderken arkasına, bana bakmıştı. Gözlerim dolu bir şekilde onu izlerken dudaklarını oynatarak bir şey söyledi.

"Sizi bırakmayacağım...."

Arkasını dönüp giderken ben de bu sefer Öykü' ye döndüm tekrar. Yüzü bembeyaz olmuştu. Ona sıkıca sarılıp boğuk sesimle konuştum.

"Sen... Sen benin kardeşimsin Öykü! Sen benim esmer cadımsın! Gitme tamam mı? Beni, bizi bırakıp gitme! Beni tek başıma bırakma Öykü! Lütfen kardeşim... Yalvarıyorum sana..."  Tekrar kaza yapan arabaya baktığımda bir şeyler oluyordu sanki orada. Neler oluyor?!

Arabadan inip biraz daha yaklaştım kaza olan yere ama aklıma Kerim' in dedikleri gelince tekrar geriye gittim. Ama onlara yardım etmem de gerekiyordu. Sonra tekrar ileriye gittim. Ama sonra elim istemsizce karnıma gitti. Ve sonra yine geri geldim. Ben öylece bir karnıma, bir Öyküye bir de arabaya bakarken bir ses duydum. Bu... PATLAMA SESİ!!!

Gözlerim Öykü' de takılı kalmışken aniden arkamı döndüm ve o korktuğum manzarayla karşılaştım.

ARABADAN DUMANLAR YÜKSELİYORDU!

"KERİİİİİİİİİİM!!! ABİİİİİİİİİİ!!!" Boğazım yırtılırcasına bağırmıştım. Arkamdan ambulans sesi geldiğinde olduğum yere çöktüm. Ellerimi saçlarımın içinden geçirip çekiştirdim. "Abiiiii!!!" Ağlarken bağırıyordum ama sesim çıkmıyordu.
"Kerim..." Gözlerim kararmaya başlamışken kapatmamak için direndim. Ve son gücümle konuştum.

"HANİ SİZİN SÖZÜNÜZ!? HANİ SİZİN KARDEŞLİĞİNİZ?! HANİ SİZ NERDESİNİZ?! BENİ NASIL BIRAKIRSINIZ? BIRAKMAYACAKTINIZ HANİ ÖYKÜ... ABİİ.. KERİİM! HANİ BENSİZ YAPAMAZDIN SEN KERİM? PEKİ BEN... BEN SENSİZ YAPABİLİR MİYİM? SENSİZ YAŞAYABİLİR MİYİM!" sonra gözlerim iyice kararırken yine devam ettim. "Ben sensiz yaşayabilir miyim?" Karnıma sarılarak devam ettim bu sefer. "BİZ sensiz yaşayabilir miyiz?"
Ve sonra kendimi o meşhur karanlığa bıraktım.

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin