Üzerime çöken ağırlık ve bunun sonucunda bacağımda hissettiğim acıyla bağırdım. Elimi bacağıma götürürken yorganı açmak aklıma gelmemişti. Yüzüm acıyla buruşurken gözlerimi sımsıkı yummuştum. Duyduğum ses sonucunda üzerime çöken hayvanın Semih olduğunu anladım.
"Öykü. Öykü Özür dilerim valla unutmuşum bacağını "
Semih'in yüzüne acıyla ters ters bakarken ses çıkarmadım. Acıyan bacağımla yatağımda olabildiğince doğruldum. Semih hala yüzüme bakıyordu ve tepki bekliyordu. Dayanamayıp konuşmaya başladı.
"Lan cevap versene dilini mi yuttun "
Arkasında Cem olduğundan haberi yoktu. Bilmiyordu ki o yüzden konuşmuyordum. Cem atladı hemen.
" Konuşamaz "
Semih arkasını dönüp ne olduğunu anlamaya çalışır gibi Cem e baktı.
"Neden ?"
"Çünkü dilini kestim "
Hahaha aman ne komik. Yaptığı saçma espri karşısında gözlerimi devirdim.
"Devirme o gözlerini oyarım "
Gelde oy öküz. Semih hala olanları kavramaya çalışıyordu zavallım.
"Öykü konuşsana kızım. Bu cani gerçekten dilini mi kesti. Aç bakalım ağzını bakayım bi. "
Semih'e de göz devirdikten sonra bacağımı ovmaya başladım. Semih hala devam ediyordu tabi.
"Cem doğru söyle lan naptın kıza ?"
"Küstü hanımefendi "
"Ahaha Küstü mü?"
"Evet. Her zaman ki Öykü işte küsür küser barışır. "
Küser küser barışırmış. Doğru söylüyordu. Nasılsa yaptığı herşeyi affetmiştim. Her defasında hiç bişey olmamış gibi ona koşmuştum. Ama bu defa farklıydı. Canına tak etmek diye bişey vardır ya hani. Aynen de öyle olmuştu. Sınırını aşıyordu Cem. Ve gerçekten iyi bir derse ihtiyacı vardı. Kararlıydım konuşmayacaktım. Zamanında çok konuştuğumdan şikayetçi olan Cem sesimi özleyecekti.
Uzun süre Semih'e baktım. Anlamış olacak ki Cem e döndü.
"Sen ni çıkasana abicim. "
"Neden ?"
"Belki kız utanıyo senin yanında konuşmaya"
"Öykü mü ? Güldürme beni "
"Hadi hadi çık "
Semih Cem i kovalayıp kapıyı kapadı. Yanıma kadar gelip yatağa oturdu. Uzun süre bakıştıktan sonra bana sarıldı. Şu an içimden öyle bi ağlamak geliyordu ki. Ama ağlayamıyordum.
"Ne oldu hadi anlat "
"Neyi anlatayım Semih bilmediğin ne var ki anlatayım "
"Yine mi ?"
"Evet. Her zaman ki Cem her zaman ki konuşma "
"Ben değişir sanıyodum bunca yaşananlardan sonra "
"Değişmedi. Değişmeyecek. Onun için kırmak basit çok basit. Iki metre toprak altında görmediğinden mi bu acımasızlığı ? Bana bi defa olsun iyi davranması için Ölmeli miyim Semih ? "
"Saçmalama bi daha böyle bişey dersen seni yemin ederim döverim kimse alamaz elimden"
Tam ağzımı açacaktım ki Cem içeriye daldı. Her zaman ki gibi kapıyı çalmadan. Telefonu bana uzattı. Yüzüne anlamsız bi sekilde bakınca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ölümsüzlüktür
Teen FictionHayatında bir defa bile gercekten sevilmemiş olan genç kızı sevebilecek tek bi kişi vardı. Varlığını ısrarla yok eden Cem Göksoy. O ne kadar bitirdiğini düşünsede karşısında küllerinden doğan bi genç kız vardı. Ve fısıldadı kulağıma; "Ben seni yak...