S: bunu nasıl yapıyorsun?
J: ne; neyi nasıl yapıyorum?
S: sanki bir pamukmuşum gibi davranıyorsun.
S: narin ve şefkatli,
S: ama ardından fark ediyorum ki;
S: beni sadece kanayan yaralarına pansuman yapmak için kullanıyorsun...
S: ...kendi yaralarını silerken
S: beni kanatıyorsun.
S: beni ağlatıyorsun.
S: kırıyorsun, yıpratıyorsun.
J: hoşuna gitmiyormuş gibi konuşuyorsun,
J: kendime başka bir "pamuk" bulabilirim;
J: ama bundan önce;
J: kalbine beni sevmediğini itiraf edebilir misin?
J: kalbine söz geçirebilir misin Selena
S: senden nefret ederken aynı zamanda nasıl aşkınla yanabiliyorum Justin
S: beynim senden çoktan vazgeçmesine rağmen kalbim söz dinlemiyor
S: sanki yaramaz bir çocuk gibi
J: farkındayım pamuğum.
J: belki de sokağın sonundaki barda buluşup bunu yüz yüze konuşmalıyız,
J: seni bekliyor olacağım.
S: sana yine kanmayacağım Justin.
J: hadi ama Selly
J: yaramaz çocuğa uy
S: pekala
S: kırılacağını bile bile geleceğim.
Daha ilk bölümden saçmaladım. Alışın çünkü daha çok fazla saçmalayacağım. Bu arada eğlence için yazıyorum. İkiside şizofren gibi oldu.vşslaöbsr Neyse şey dermişşm hadi bıyeğ |nme.